'Her tecavüzün hesabını vereceksiniz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldığı partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada taciz ve tecavüz iddialarıyla gündeme gelen CHP'ye yüklendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ikinci büyük partisinin yüz kızartıcı iddiaların yuvası haline dönüşmesinden utanç duyuyoruz. Her tecavüzün hesabını vereceksiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldığı partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısını inşa etmenin gayreti içindeyiz. Bu teşkilat yapısı sadece AK Parti'nin değil aynı zamanda Türkiye'nin umutlarının da taşıyıcısı olacaktır.
Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Tarih 2020'yi her bakımdan zor bir yıl olarak kayıtlarına geçirecektir. Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını 2021'i nasıl karşılayacağını sadece rakamlara bakarak anlayamayız. Önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir yaklaşımla bakmak gerekiyor. Bunun için tarih bilmeye ihtiyaç vardır. Bunun için bayrağı ve ezanı ile sembolleşen vatanımıza aşkla bağlı olmaya ihtiyaç vardır. Bunun için 83 milyonun tamamını kalpten sevmeye ihtiyaç vardır.
Bunun için ister siyasetçi ister çoban ister çiftçi olsun ne ile uğraşırsa uğraşsın işini en iyi ve onurlu şekilde yapan toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır.
"ÜLKEMİZİN SAVUNMA SANAYİİNE YAPILAN HİÇBİR SALDIRI MASUM DEĞİLDİR"
Bir insan tüm bu değerlerden nasiplenmemişse yönünü şaşıran bir ok gibi kendi halkını vurmaya başlıyor. Bunun en başında da CHP yönetimi geliyor. CHP yönetiminin bir süredir tüm mesailerini harcadıkları konulara bakın. Diğer her şeyi bir kenara bırakıyorum. Ülkemizin savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. Silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımıza, tank projelerimize, helikopter, radar, füze, uydu projeleremize saldırıyorlar. Motor, gemi projelerimize Akdeniz ve Karadeniz'deki hidrokarbon aramalarımıza saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayiine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Alçakça bir niyet vardır. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getirilen kimi devletler adına yürütülen bir beşinci kol faaliyetidir. Gezide, 17-25 Aralık'ta, Çukur eylemlerinde, Suriye sınırında, 15 Temmuz'da ülkemizi dize getiremeyenler aynı amaca CHP'yi kullanarak erişmek istiyorlar.
Savunma sanayiimizi hedef alan saldırılar yıllarca ülkemize ürünlerini faiş fiyatlara satan devletlerin ve şirketlerin lobi faaliyetlerinin tezahürüdür.
Bu saldırıların her biri istiklalimizi ve istikbalimizi hedef almaktadır.
"YATIRIMCI KATARLI OLUNCA ALÇAKÇA SALDIRDILAR"
Yerli ve milli projelerimizi nasıl baltaladılarsa bugün de aynısını yalanla, iftirayla, sinsi oyunlarla yapmaya çalışıyorlar. Milletimiz bu defa CHP zihniyetinin ülkemizi bir asır daha geri götürmesine izin vermeyecektir.
CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konu da ülkemize gelen yatırımlardır. Yatırımcı Katarlı olunca alçakça saldırma ruhlarına sinmiş faşizmin emaresidir. 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasını Katarlılara peşkeş çektiler diye dile getirdiler. Kılıçdaroğlu, salı günü grup toplantısında hiç 20 milyar doları dile getirdi. Bu kadar rahat söyleyen biri artık başka bir bilim dalının alanına girmiştir. Hastalıklı bir zihniyet haline dönüşmeye başlamıştır.
Hiç uzağa gitmeye gerek yok 28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımızı okullara almayan bunlar değil miydi? Derviş görünümlü insanımızı ulus meydanına sokmayan milletimizin değerlerini aşağılayan bunlar değil miydi? Kendi partilerindeki rezilliklerin üzerini örtmeye çalışan bunlar değil mi? Söze gelince kadın hakları kavunucusu kesilen ama kendi partilerindeki rezillikleri örtmeye çalışan bunlar değil mi? Bunlarda zerre kadar ar olsa, haysiyet olsa bunca kamburla insan içine çıkmaktan çekinirler. Fakat hangi ihanetlerini yüzlerine vurursak vuralım yarabbi şükür deyip yollarına devam ediyorlar.
"KAPILARIMIZ YATIRIMCILARA AÇIKTIR"
Yurt dışındaki tüm medya kuruluşlarına ülkemizi karalayan demeçler veriyorlar. Ülkemizin taraf olduğu tüm uluslararası tartışmalarda milletimizin değil karşı tarafın safında yer alarak birlik ve beraberliğimizi lekelemeye çalışıyorlar.
Bunların yaptıkları alçaklığı teker teker anlatmalıyız. Onun için çalmadık kapı, kazanmadık gönül bırakmayarak milletimizle birlikte olmalıyız.
Gerek ABD, gerekse AB ile her iki tarafında asla görmezden gelemeyeceği çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var. Türkiye olarak bu ilişkilerin ruhuna halel getirecek adım atmadık atmayız. Avrupalı ve ABD'li yatırımcılara her türlü desteği verdik. Yaptırım gündemleri tüm taraflar için sadece zarar yazan kimseye karı olmayan yaklaşımlardır. Bu konulardaki somut adımların ışığında potansiyellerimizin gücü dikkate alınarak atılacağına inanıyorum. Diyalog ve işbirliği ile çözülmeyecek hiçbir meselemiz olmadığına inanıyorum. Kapılarımız yatırımcılara açıktır, açık olmaya devam edecektir.
"BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI"
CHP yönetiminin tavru nedeniyle milletime sorumulluğum nedeniyle bir hususa değinmek istiyorum. Bu can sıkıcı konu CHP'deki tecavüz, hırsızlık ve taciz furyasıdır. Türkiye'nin ikinci büyük partisinin böyle yüz kızartığı konuların yuvası olmasından utanç duyuyoruz. Bu iddiaların araştırılıp soruşturulup hakikatlerin ortaya çıkması konusunda en küçük bir adım atmıyorlar. Bu durum karşısında önüne arkasına bakmadan çoğu da gerçek olmayan haberler üzerinden sözde kadın hakları savunucusu sivil toplum örgütlerinin de suskunluğu manidardır. Kılıçdaroğlu'da ayyuka çıkan tecavüz, taciz ve hırsızlık vakalarında tek bir kelime etmiyor. İstanbul İl Başkanı'nın tecavüz, taciz ve hırsızlık iddialarının üstünü örtmesi konusunda tek bir kelime etmiyor. Hadiselerin CHP teşkilatlarındaki ve belediyelerindeki rezilliklerin sadece buzdağının görünen kısmının olduğu anlaşılıyor. Derine inince kim bilir neler çıkacak? Her gün yeni bir itirafla her gün yeni bir ifşahatla yeni bir ithamla karşılaşıyoruz.
"HER İFTİRANIN HESABINI VERECEKSİNİZ"
CHP yönetimi teşkilatları ve belediyeleri ile bu utanç bataklığından çıkıp temizlenmek yerine partilerindeki tecavüz, taciz ve hırsızlık furyasını örtmek için seçimlerin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra eski yönetimleri suçlamaya başladılar. Soruşturmaya uğrayan CHP'li isimlerle ilgili adeta çıt çıkarmıyorlar. Buradan sesleniyorum bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez. Her tecavüzün, tacizin, hırsızlığın hesabını vereceksiniz. Her iftiranın hesabını vereceksiniz. Yürüttüğünüz her gizli saklı ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz. Teşkilatlarınızı ve belediyelerinizi PKK'dan FETÖ'ye kadar terör örgütü mensupları ile doldurmanın hesabını vereceksiniz. Buradan CHP yönetimine sesleniyorum, CHP'de tecavüz, taciz, hırsızlık kepazeliğine bulaşmış kim varsa hepsinin de ipini pazara çıkaracaksınız. Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP'nin üzerine düşer. CHP'de siyaset yapaların içinde namuslu insanlar olduğunu biliyoruz onların onurunu korumak için de bunların takipçisi olacağız.
Dün Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kardeşlerimizin zafer sevincine ortak olduk. Kapsamlı değerlendirmelerimizi önümüzdeki hafda yapacağımız Kabine Toplantısı'nda milletimizle paylaşacağız.