“Herhalde en kocaman beyin Meral’de!”

“Herhalde en kocaman beyin Meral’de!”

İşte böyle derdik sınıfın en zeki öğrencisine. Her şeye bir cevabı vardı. Hiçbir lafın altında kalmazdı. Patlatırdı cevabı. Cevaba cevabı da hazırdı. Lise yıllarıydı ve ben ilk defa bir kıza beyni için aşık olmak üzereydim.

Hey gidi yıllar hey!

Nereden geldi şimdi bu aklıma? Hemen söyleyeyim. Dün Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinin sonrası yapılan açıklamaya izlerken "Acaba bütün Meral’ler aynı mı?" diye geçti aklımdan.

Allah için zeki kadın Meral Akşener... En azından onlarca kameranın önünde kendisine seçim tarihini soran diğer genel başkandan daha zeki görünüyor!

Aynı genel başkanının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu dönemde zamanında başvuru yapmadığı için kendine oy veremediğini anımsarsanız sanırım biraz da olsa bana hak verirsiniz.

Neyse konumuz Kılıçdaroğlu’nun vasıfları değil! Biz yine dünkü görüşmeye dönelim.

Şimdi sizlere Hürriyet’in, Sabah’ın, Habertürk’ün Ankara tayfası ya da yazarları gibi “Öyle dediler, böyle yorumlandı, şu şekilde anlaşıldı” kabilinden laflar etmeyeceğim. Direkt mevzuya girip görüşmenin içeriğini aktaracağım.

Dün yazmıştım; 15 vekil transfer fikri bizzat Abdullah Gül tarafından Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmişti diye. Bu akıl boşuna verilmedi tabii... Kılıçdaroğlu, bu son derece ustaca düşünülen siyasi manevra fikrini kendisine sunan Abdullah Gül’e, İyi Parti ve Saadet Partisi ile ortak bir cephe kurup eski cumhurbaşkanını ortak aday göstermek için söz verdi.

Amaç Recep Tayyip Erdoğan’a mağlubiyet tattırmaksa, bunun için Cumhurbaşkanı’nı en fazla zorlayacak ismin Abdullah Gül olduğunu düşünüyordu. Ama hesap edemediği şey Meral Akşener’in kendisine attığı son dakika golü oldu.

İşte dün Kılıçdaroğlu, Akşener’e, daha önce kurmaylar aracılığı ile yürütülen bu diplomasi sonucu yediği golü çıkarmak, pozisyonun ‘ofsayt’ olduğunu anlatmak için gitti. Ama gelin görün ki evdeki hesap burada da çarşıya uymadı.

Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’na "hayır" diyemeyeceği öyle bir teklif sundu ki kafası allak bullak olan CHP Genel Başkanı görüşme sonrası kameraların önünde yaptığı açıklamada seçim tarihini bile unuttu!

Lafı uzatmadan direkt Akşener’in önerisine geleyim. İyi Parti Genel Başkanı aynen şöyle dedi;

“Mevcut anketler ilk turda seçimin sonuçlanmasının zor olduğunu gösteriyor. Madem siz Abdullah Bey’e bu kadar güveniyorsunuz o zaman o da Saadet Partisi’nden seçime girsin. Ben, sizin CHP adayınız ve Abdullah Bey arasında ilk turda kim daha çok oy alırsa diğerleri onu kendi adayı gibi desteklesin, hatta ikinci turda ortak kampanya yapalım.”

Akşener’in bu teklifinden sonra genel başkanlık katında gerçekleşen görüşmede sadece bir fırt sesi duyuldu. Kemal Bey’in çayını çaresizce yudumlama sesiydi bu!

Ez cümle evdeki hesap, hep olduğu gibi, yine çarşıya uymadı. Şimdi kapısı aşındırılacak isim Abdullah Gül... Bir taraftan Kılıçdaroğlu diğer taraftan Karamollaoğlu, Gül’ü ikna peşinde.

Abdullah Gül ise ortak adayın kendisi olduğu ve partiler üstü bir şekilde ilk tura girme hesaplarının Akşener tarafından bozulmasına öfkeli. Bu, adaylıktan çekileceği anlamına gelmiyor tabii.

27 Nisan olarak planlanan ve içinde e-muhtıranın sene-i devriyesine denk gelmesi nedeniyle özellikle AK Parti tabanına bol sinyaller barındıran adaylık konuşması önünde, düşünüyor.

Kendisine güvenirse "adayım" diyecek. Değilse zaten aday olmayacak.

İşte, dünkü Meral Akşener-Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesi ardından son durum böyle.

Son durum deyince...

Hani yazının başında bahsettiğim bizim Meral vardı ya. İşte o Allah sizi inandırsın anlattığımdan bile zeki bir kızdı.

Ve fakat lise 2. sınıfta ‘tosladı’. Öyle olunca da onun yarım aklına sahip benle yolları ayrıldı.

Sınıflar ayrılınca aklımdan da çıkıverdi. Göz görünce gönül istiyor nitekim. Bendeniz okul ikincisi olarak mezun olurken o hala sınıf geçme derdindeydi.

"Bu kadar zeki bir kız neden sınıfta kalsın” diye soranlara uzun uzadıya cevap verecek değilim.

Zekası sadece cinliğe çalışanların makus talihi böyle oluyor ekseriyetle.

Bakalım Meral Akşener de aklını hep aynı şekilde kullanmaya devam edecek mi?

Göreceğiz...