“Hiç şakası yok Mevlüt, çok dikkat edin”

Dünyada ve Türkiye’de yüz binlerce insanın ölümüne neden olan korana virüs vakaları yeniden artış göstermeye başladı. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, uzmanlar korana virüsü ile mücadele için özellikle sosyal mesafe ve maske kurallarına mutlaka uyulması gerektiğini önemle belirtiyorlar.

YÜRÜYEREK GİRDİ YATAĞA BAĞLANDI

Korona virüsüne yakalanan ve entübe olması nedeni ile tedavi edilmesi zor görünen hastalarında mucize eseri iyileştikleri görülüyor. Bunlardan birisi de Kırklareli ve Lüleburgaz başta olmak üzere, Trakya genelinde yaklaşık 30 yıldan beri gazetecilik yapan 54 yaşındaki Şenol Goncagül… Kronik diabet ve tansiyon hastası olan Şenol Goncagül, yüksek ateş ve halsizlik belirtileri üzerine 17 Temmuz’da Lüleburgaz’da özel bir hastanede korona virüsü test yaptırdı. Goncagül’ün yapılan korona virüsü testi pozitif çıktı.Test sonucunun pozitif çıkması üzerine, bu durumunu sosyal medya adresinden duyuran Goncagül, kendisi ile iletişim kuranlarında mutlaka korona virüs testi yaptırmalarını istedi. Yapılan muayenede durumunun kötüye gittiği anlaşılan gazeteci Goncagül hemen ambulansla önce Kırklareli Devlet Hastanesi’ne götürülerek korona virüsü tedavisi görmeye başladı.

23 GÜN UYUTULDU, 3 KEZ KALBİ DURDU

Burada sadece 3 gün kalan gazeteci Şenol Goncagül, durumunun ağırlaşması üzerine, Edirne Trakya Tıp Fakültesi Hastanesi Pandemi Yoğun Bakım Ünitesi'ne sevk edilerek hemen yoğun bakıma alındı ve Tam 23 gün entübe olarak uyutuldu.Tedavi gördüğü sırada 3 kez kalbinin durduğu ve çoklu organ yetmezliği sonucu 8 kez diyalize sokulduğu öğrenilen Şenol Goncagül, 40 gün sonra normal servise alındı. Edirne Devlet Hastanesi’nden tekrar yaşadığı Lüleburgaz Devlet Hastanesi’ne getirilen gazeteci Goncagül’ün, Türkiye’de yoğun bakıma giren ve çıkan tek gazeteci olduğu öğrenildi.

KORONA VİRÜSÜ YENDİ, GEÇİCİ FELÇ OLDU

Tedavi gördüğü hastanede kendisine ulaşan SuperHaber muhabiri Mevlüt Yüksel’e konuşan gazeteci Goncagül ayağa kalkamadığını, yürüyemediğini ve kollarını da tam olarak kullanamadığını söyledi. Goncagül, “Bu hastalığın hiç şakası yok Mevlüt, Her şeye rağmen nefes almak çok büyük bir nimet. Aman çok ama çok dikkat edin” dedi.

Goncagül yakalandığı korona virüsü hastalığı sürecini de şöyle anlattı.

"Korona virüsü testim pozitif çıktıktan sonra, sadece Kırklareli Devlet Hastanesine yattığımı biliyorum. Bir çok şeyi hatırlayamıyorum ve idrak edemiyorum. Beni 3 gün sonra Edirne Trakya Tıp Fakültesi Hastanesi Pandemi Bölümü’ne yollamışlar. Benim için  ‘Ertesi güne çıkmaz’ diye söylenmiş. Ben burada tam 23 gün yoğun bakımda uyutulmuşum. Bu sırada 3 kez kalbim durmuş ve çoklu organ yetmezliği yaşadığım için yoğun bakımda iken beni 8 kez diyalize sokmuşlar. Her seferinde kefeni yırtmış ve yeniden yaşama dönmüşüm. Aileme her gün, “Durumu çok ağır. Her an kaybedebiliriz, hazırlıklı olun.” denmiş. Günlerce büyük endişe ile hastane kapılarında perişan olmuşlar. Hatta çok üst düzey bir devlet görevlisi bir toplantıya girdiğinde, “Maalesef gazeteci Şenol Goncagül Ağabeyimizi kaybettik” demiş.

 “YANIMDA ÖLEN İNSANLAR GÖRDÜM”

 “Ben yoğun bakımda gözlerimi açtıktan sonra çok kötü şeyler gördüm. Yanımda yatan bir bayan korona hastasının uyandığımda, yerine bir erkek korona hastası geldi. Yine hemen yanımda korona virüsünden ölen bir hastanın kefenlendiğini yaşadım. Bunlar bende çok zor atlatacağım derin psikolojik travmalar yaşattı. Allah’a şükür korona virüsünü yendim ama ayaklarım tutmuyor ve kollarımı da tam olarak kullanamıyorum. Ayaklarım için fizyoterapi tedavisi göreceğim. Yoğun bakımda uyandığımda ben kaç gün uyuduğumu bilmiyordum.Tuvalete gideyim diye belimi doğrultum aşağıya inmek istediğimde yüzü koyun kapaklandım. Ondan sonra beni ayaklarımdan yatağa bağladılar. Halen akciğerlerde çok su var. Kalpte de sorunlar var. Şimdi korona bitti, toparlanma sürecine girdim. Ama zamanla tüm bunları atlatacağımı düşünüyorum. Hasar kalacak mı onu bilemiyorum. Bana, hastalığı yenmemdeki şansımın, düzenli spor yapmam ile alkol ve sigara kullanmamam olduğu söylendi. Kendime geldiğimde, Trakya’da 2 üniversite ve hiç bir özel hastane ile İstanbul’da yine 5 üniversite hastanesi ile diğer özel hastanelerin öleceğimi düşünerek kabul etmediğini öğrendim. Buna üzüldüm, ancak benden aileme, çevreme ve mahallemde kimseye virüsün bulaşmamasına çok sevindim.”

“TEDAVİ VE SONRASINDA AİLE VE ÇEVRE ÇOK ÖNEMLİ”

Goncagül, yaşadıklarını anlatırken zor konuşarak, kısık bir şekilde, boğuk ve hırıltılı bir ses tonu ile son sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradan ölümden dönmüş halen toparlanmaya çalışan, korona virüsü hastalığına yakalanan ve yaşayan biri olarak söylüyorum. Mutlaka uyarılara ve kurallara çok ama çok dikkat edin. Bu hastalığı yenmek sadece sizin elinizde değil. Mutlaka  ailenizin yanınızda olması ve çevrenizinde sizinle yakından ilgilenmesi gerekiyor. Benim şansım kızım Gül Hilal Gongagül sağ olsun çok koşturmuş. Her şeyimle ilgilenmiş.Yine kardeşim Nurgül Doğan ve eşi Arif Doğan hala benim için koşturuyorlar. Bu hastalığa yenmek için moral da çok önemli. Herkese çok teşekkür ederim.”