Hürriyet'in haberine göre, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli memur 27 yaşındaki Haşim Türkoğlu, aynı zamanda bir matematik öğretmeni. Üniversite ikinci sınıftayken KPSS’ye girip, hizmetli olarak bir okula atandı. Türkoğlu’nun milli eğitimde hizmetli olarak başlayıp, uzmanlığa uzanan başarı hikâyesi hiçbir engeli tanımadı. Tüm olumsuzluklara rağmen eğitiminden vazgeçmedi. Çocukken matematikten çok korkan Türkoğlu, sınavda matematik çözemediği için istemediği bir liseye yerleşti. Lisede bir öğretmeni “Sende sayısal zekâ yok” diyerek kendisini sözel alana yönlendirdi. Hırslı bir öğrenci olan Türkoğlu, hukuk okumak için eşit ağırlık bölümünü seçmeyi düşündüğü halde öğretmenine inat sayısalı seçti. Üniversitede de matematik öğretmenliği okudu. Şırnak’a öğretmen olarak atandı ama yüksek lisansını tamamlayabilmek için gitmedi. Şimdi ise Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bursuyla İngiltere’de doktora yapacak. Beş kişilik bir ailenin en büyük çocuğu olan Haşim öğretmen, emekli imam olan babasının eğitime verdiği önemle bugünlere geldiğini söylüyor. İlkokulu Ankara’da camları kırık bir okulda okuduğunu anlatan Türkoğlu, hizmetlilikten doktoraya uzanan kariyer öyküsünü şöyle anlatıyor:
Hizmetliydi öğretmen oldu! Hedefi bakan olmak...
Adı Haşim Türkoğlu. Onun yaşamı tam anlamı ile bir azim hikayesi. Okulda hizmetli olarak çalıştı, sınıf temizledi. Azmetti, üniversiteyi bitirdi. Şırnak’a öğretmen olarak atandı, gitmedi. Şimdi Ankara İl Milli Eğitim’de memur olarak görev yapıyor, Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisansa devam ediyor. MEB’in bursuyla doktora için İngiltere’ye gitmeye hazırlanan 27 yaşındaki Haşim Türkoğlu'nun hedefleri arasında Milli Eğitim Bakanı olmak da var...
MATEMATİKTE BAŞARISIZDIM
Babam yurtdışında olduğu için, ilkokulda dedemin yanında kaldık. 4’e geçtiğimde babam geldi. İlkokul 3’e kadar zor bir dönemdi. Pencereleri kırık bir sınıf hatırlıyorum. Okumayı zor çözdüm. Matematikte çok zorlanırdım. Liselere geçiş sınavında matematikten 25 soruda dört netim vardı. Bu kadar kötü olunca iyi bir liseye gidemedim. 9’uncu sınıfta matematik öğretmenim ‘Sende sayısal zekâ yok. Sözelci ol’ dedi. Hukuk okumak istiyordum ama o hocaya inat sayısal seçtim. 10’uncu sınıftaki öğretmenim sayesinde sayısalla barıştım. Matematik öğretmeni olacağımı hayal bile edemezdim. Üniversite sınavında matematikte bir yanlış, iki boşum vardı. 18 bine girdim. Gazi Üniversitesi matematik öğretmenliğini kazandım.
HUKUKU DA KAZANDIM
Öğretmenlik için KPSS’ye de çalışmam gerekiyordu. Okuldan ayrılıp, 2016’dan beri çalıştığım ‘Yönetici Atama’ birimine geçtim. Mezuniyetten itibaren öğretmen olarak atanmayı bekliyordum. Şubatta atandım. Hukuk içimde kalmasın diye üniversite sınavına da girdim. Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesini de kazandım. Ona devam edemedim. Atandığım Şırnak’a gidip üç gün derse girdim. Ben öğretmenim, sınıfta olmalıyım dedim. Ama aynı anda yüksek lisansa devam etmek hem maddi olarak hem de mesafe açısından zor olacaktı. Yüksek lisansa devam edebilmek için atamamı iptal ettirdim. Çok zor oldu ama eğitimime devam etmeyi tercih ettim. Öğrencilerime bu şekilde daha faydalı olacağımı düşündüm.
ÇOK KİTAP OKUYUN
Üniversitede okuyan gençlere her zaman söyleyeceğim şu, mutlaka çok kitap okuyun. Ben kitaplara âşığım. Bir konu hakkında araştırma yapıyorsanız farklı görüşlerden kitap okuyun. Geniş bakış açınız olsun. Bir de İngilizce. Yabancı dilinizi mutlaka geliştirin.