Bu özgürlüğün sınırsız olmadığına ve iletişim özgürlüğünün kullanıldığı noktada, bu özgürlüğün kullanım sorumluluğunun da başladığına işaret eden Yılmaz, "Özgürlük ve sorumluluk, bütünün olmazsa olmaz iki temel unsurudur. O nedenle haber üretiminin her aşamasında, önyargılı davranmamak, gerçek durumu belgelemek, olaya duygu karıştırmamak, politik ya da ekonomik görüşleri katmamak, olguları saptırmamak, abartmamak, olayları küçültmemek, özel bir amaca hizmet etmemek, yorum yapmamak gibi ilkeler göz ardı edilmemelidir." ifadelerini kullandı.
"ÖZENLİ DAVRANILMASI GEREK"
Yılmaz, özellikle adli soruşturmanın sürdürüldüğü veya yargılama süreci başlamış olaylar haberleştirilirken daha özenli davranılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yürüyen dava ve yapılan soruşturmalarla ilgili doğru bilgilere sahip olmadan, hukuk konusunda yetkin biri ile istişare etmeden yapılacak yayının, tarafsız olması gereken yargı görevlilerini farklı şekilde etkileyebileceği unutulmamalıdır. Aksi halde gerçeğin aydınlatılmasına yardımcı olma, toplumu bilgilendirme çabası taşıyan haber, çok ters bir amaca da hizmet edebilecek, yargıya duyulan güven duygusunun haksız yere sarsılmasına, yargı görevi yapanların gereksiz yere suçlanmasına töhmet altında bırakılmasına yol açabilecektir."