Hükümet Sözcüsü Bozdağ'dan flaş Afrin açıklaması!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, dün TBMM'ye sunulan seçim ittifakı teklifi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Teklif ile ilgili bilinmeyen ya da anlaşılamayan konularda bilgi veren Bozdağ, çocuk istismarının cezalarının artırılmasına ilişkin kurulan komisyon ve Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili de önemli bilgiler verdi. Bozdağ, Afrin için rejim ile terör örgütü YPG'nin pazarlık yaptığı ama anlaşamadığı yönünde gelen istihbaratı da paylaştı.
Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"AK Parti ve MHP'nin, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifi dün TBMM Başkanlığına sunuldu. Bu düzenlemeye ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Bozdağ, bunun, Türkiye'deki siyasi hayat için son derece önemli bir değişiklik olduğunu söyledi.
Siyasi Partiler Yasası'nın bugüne kadar partiler arası ittifakı yasakladığını hatırlatan Bozdağ, "İlk defa seçim öncesi ittifakı yasal hale getiren, bunun çerçevesini çizen ve bir kişinin kendi partisinden istifa etmeden başka bir partinin listesinden aday olmasına ve partilerin de başka partileri desteklemesine imkan veren bir yasal düzenleme teklifi Parlamento'ya sunuldu. Bu çok açıdan son derece önemli." ifadesini kullandı.
YÜRÜTME YETKİSİ İÇİN 50 + 1
Bunun, partiler arasındaki işbirliğini, dayanışmayı, yakınlaşmayı temin edeceğine işaret eden Bozdağ, seçmenlerin de yakınlaşmasını sağlayıp, ayrışmaları azaltacağını bildirdi.
Bekir Bozdağ, yeni sistem bakımından bu düzenlemenin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çünkü cumhurbaşkanı hükümet sistemi esasında yürütme yetkisini doğrudan halktan alan yeni bir anlayışı hayata geçirdi. Yürütme yetkisini halktan alabilmek için yüzde 50 artı 1'in oyuna ihtiyaç var. Bu da partiler, seçmenler arası yakınlaşmayı zorluyor. İlk turda cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde ikinci tura gitmesi söz konusu. O da iki adaylı olacaktır. Bu da ister istemez bütün partileri ve seçmenleri adaylardan yana yakınlaştırmaktadır ya da uzaklaştırmaktadır. Bu düzenleme, seçim öncesinde milletin önüne dürüstçe siyasi partilerin çıkıp 'Biz ittifak yaptık.' demelerine imkan veriyor. Yani zorunlu bir ittifak değil, ihtiyari bir ittifak yapma imkanı getiriyor. Seçimden önce getiriyor. 'Bizi tanıyın, bizi görün, biz ittifak yaptık, ittifakımızın çerçevesi şudur.' diyecekler ve milletin huzuruna öyle çıkacak. Vatandaş da tercihte bulunurken, önünde olan tabloya göre bu tercihini sağlayacaktır."
"İTTİFAKA GİDEN PARTİLER YAN YANA"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu teklifle, ittifakı yasaklayan yasal kuralların kanunlardan çıkarıldığını, ittifakı serbest bırakan ve kuran yasal düzenlemelerin kanunlara taşındığını belirterek, "Bunun en önemli sonuçlarından bir tanesi ittifaka katılan partilerin baraj sorununu aşma konusundaki kolaylıktır. Çünkü bu durumda baraj iki partinin aldığı oy toplamı üzerinden hesap edilecek ve iki parti yüzde 10'dan fazla oy almışlarsa, barajı geçmiş sayılacak. Partilerden birinin az, diğerinin çok oy alması sonucu değiştirmeyecektir. Bu açıdan son derece önemli bir düzenleme." dedi.
Siyasi partilerin ittifaka bir isim de koyabileceklerini, koymamaları durumunda oy pusulasında "ittifak" ifadesinin birlikte hareket eden partilerin üzerinde yer alacağını vurgulayan Bozdağ, seçmenlerin sandığa gittiğinde oy pusulasında ittifaka giden partileri yan yana göreceğini aktardı.
Bozdağ, AK Parti ve MHP'nin ittifak yapacağını açıkladığını hatırlatarak, AK Partili seçmenin AK Parti'ye, MHP'li seçmenin MHP'ye oy atacağını dile getirdi. Daha sonra oyların sayımı, dökümü, partilere dağılımı yapılırken ittifakın adeta tek hesap edileceğini belirten Bozdağ, alınan oyların toplamı doğrultusunda illerde milletvekili dağılım hesabı yapılacağını ifade etti.
"HERKES KENDİ PARTİSİNE OY VERECEK"
Bozdağ, ittifaka giren partilerin milletvekili dağılımının kendi içinde yapılacağına değinerek, "O ilde ittifakta olan partilerden diyelim AK Parti şu kadar, MHP bu kadar oy aldı. Kime ne kadar milletvekili düştüğü de kendi içindeki bu hesaplamaya göre dağılım yapılacak. Dolayısıyla, seçmenin iradesi hür bir şekilde sandığa yansıdığı gibi kendi partilerine oy verme iradeleri de yansıyacak. Ve bunun milletvekili seçim sonuçlarına da doğrudan yansıması söz konusu olacaktır." diye konuştu.
Mührün ortaya veya iki partiye basılması durumunda oyun ittifakın hanesine yazılacağını, bu oyların "ittifak oyu" olarak kabul edileceğini belirten Bozdağ, bunların dağıtımının partilerin aldığı oy oranına göre yapılacağını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, herkesin kendi partisine oy vereceğini, ancak oylar hesaplanırken, vekil dağıtımı yapılırken ayrı bir usulün ortaya konulacağını kaydetti.
'CHP'NİN BİR İTTİFAK İÇİNE GİRMEYECEĞİ YÖNÜNDE KANAATE KATILMIYORUM'
"CHP'nin bir ittifak içine girmeyeceği yönünde kanaate katılmıyorum. Kendilerini zaten bir ittifakın parçası olarak görüyorlar. Umarız ki dürüst davranırlar, bizim gibi açık, net olurlar." diyen Bekir Bozdağ, "Bizim HDP ile CHP'nin bir ittifak içerisinde olacağını söylememiz kadar doğal bir şey yok. Resmen ittifak yaparlar mı, yaparlarsa dürüstlük olur, ahlaki olur. Ama yapmazlarsa da biz biliyoruz ki HDP'liler, CHP'liler seçimde birlikte hareket edecekler." ifadesini kullandı.
'AK PARTİ'Lİ GİDİP YİNE AK PARTİ'YE OY VERECEK, MHP'Lİ GİDİP YİNE MHP'YE OY VERECEK'
Bekir Bozdağ, "Oy pusulalarında önemli olan şey, vatandaşın iradesinin seçmen sandığına özgürce, doğru bir biçimde yansımasıdır. Eğer bir vatandaş oyunu özgürce oy pusulasına basmış, seçmen olarak sandığa atmışsa bu oy iradesini geçerli saymak lazım." dedi.
Bozdağ, "(Seçim ittifakı) Burada bir karışıklık söz konusu olmaz. Çünkü herkes bugünkü gibi oy kullanacak. Sadece oy kullandığı yerin üzerinde ittifak yazacak. Oy kullanacağı partiler yan yana olacak. Ama AK Parti'li gidip yine AK Parti'ye oy verecek, MHP'li gidip yine MHP'ye oy verecek. Ama sonunda bunlar baraj hesabı yapılırken, yüzde 10 hesabı yapılırken ittifak toplamı olarak, ikisinin oyunun toplamı üzerinden yüzde 10 belirlenecek." diye konuştu.
"Artık bundan sonra kimse kimseyi suçlayamayacak." diyen Bekir Bozdağ, "Oy pusulaları filigranlı olacak. Buna göre de orada seçmenin iradesi yansıdığı zaman da o geçerli sayılacak. Bu da seçim güvenliği açısından önemli bir şeydir." ifadesini kullandı.
'KOMİSYONUN AMACI SADECE CEZALARI ARTIRMAK DEĞİL'
Bozdağ, çocuk istismarıyla ilgili, "İnsan kılığındaki insan olmayan kişilerle mücadeleyi, bütün insanlarımızla seferberlik halinde olursak başarabiliriz." dedi.
Çocuk istismarıyla ilgili komisyonun amacının sadece cezaları artırmak olmadığını belirten Bekir Bozdağ, "Cezaları, en ağır ceza neyse onu tespit ederek artıracaklar. Ona dair düzenlemeler yapılacak ve cezaların caydırıcılığını en üst noktaya taşıyacaklar." ifadesini kullandı.
Bozdağ, şunları söyledi:
"Komisyon önleyici ve koruyucu adımlar konusunda da yeni önerileri önümüze getirecek. Biz bu yeni öneriler üzerinden de adımlar atacağız. Eğer yasal düzenleme yapılacaksa, yasal düzenleme yapacağız. İdari düzenleme gerekiyorsa idari düzenleme yapacağız. Uygulamada sorunlar varsa uygulamayı değiştireceğiz. Bu konuda netice almak için ne lazımsa onu yapacağız."
Bozdağ, cinsel istismar olaylarında artık ceza indirimlerinin olmadığı bir sisteme geçileceğini belirterek, "Bazıları bunu hastalık olarak söylüyor, hastalık olduğunda tedavi edilebilir ama bunun sadece hastalıkla izah edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çok net sapıklık, bu eğilimi olan kişilerle ilgili devletin ayrıca bir kontrol mekanizmasını hayata geçirmesinde fayda var." dedi.
ZEYTİN DALI HAREKATI
Zeytin Dalı Harekatı'nın bölgedeki terör örgütleri ve bunların teröristlerini temizleyene kadar devam edeceğini kaydeden Bozdağ, "Eğer orada rejim elbise değiştirip YPG/PYD kılığında oraya girerse, onlar hedeftir. Milisler girerse, onlar da hiç ayrıma tabi tutulmaz. Bu terör örgütlerinin yanında TSK'ya karşı kim mücadeleye girişirse, onlar bizim karşımızda hedef olur" dedi.
Bozdağ, AB'nin 'vize serbestisi için şart koştuğu' iddialarına ilişkin, "Zeytin Dalı Harekatı'nın durdurulmasına ilişkin bir şart koşulması söz konusu değil" dedi.