Çinli araştırmacılar, ülkelerinin denizaltı sistemlerine katkı sağlamak için ispermeçet balinalarının yaydığı seslere gizli askeri mesajları saklamaya yarayacak bir kamuflaj metodu geliştirdiklerini söylüyor!
Araştırmacılar, kaydedilmiş balina seslerinin içine ses sinyalleri gömebilecek ve bu sinyalleri düzenleyebilecekler. Daha sonra da bu sinyalleri daha güvenilir hale getirmek için sinyallere bir şifreleme sistemi yaratacaklar.
Bu, yeni bir teknoloji olmasına rağmen gizli mesajları saklamak yüzyıllardır kullanılan bir sistem.
Bilgiyi gizleme bilimi olarak bilinen steganografi, antik zamanlardan beri kullanılan bir yöntem. Da Vinci'nin Mona Lisa tablosuna gizli bir kod girmesi ve savaş zamanlarında kullanılan görünmez mürekkeple yazılmış mesajları örnek verebiliriz. Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde bu şifreleme işlemleri yazılımlar üzerinden dönmekte.
Günümüzde denizaltı arama sistemleri, denizaltı sinyallerini yakalayabilmek için sürekli olarak suları tarıyor, bu çalışmada ise ispermeçet balinalarının sesleri filtreleniyor.
İspermeçet balinaları dünyadaki tüm okyanuslarda olduğu için onların yaydığı sinyalleri kullanmak Truva atı gibi bir şey! İspermeçet balinaları gibi dişli balinalar da, yarasalardan bildiğimiz 'biyolojik sonar' denilebilecek ekolokasyon yöntemini kullanıyor. Denizaltılar da ekolokasyonla aynı mantıkta çalışan ses dalgalarını kullanarak cismin boyut, uzaklık ve diğer verileri görmemize yarayan alet olan sonarları kullanıyor.
Araştırmacı Jiang Jiajia, steganografinin diğer kamuflaj yöntemlerinden daha etkili olduğunu söylüyor.
"Mesajları şifreleyen teknoloji denizaltı iletişimlerini daha güvenli hale getirebilir. Bu sayede gizli mesajlar tespit edilse bile şifrelerini çözmek oldukça zor hale gelir" diyor Jiang Jiajia.
Ancak ekolokasyon oldukça hassas bir süreç ve üzerinde oynanmış seslerin balina popülasyonunu etkileyip etkilemeyeceği henüz belli değil.
