Hulisi Kentmen kimdir? Hulisi Kentmen sözleri!
Usta oyuncu Hulisi Kentmen 108. doğum gününde sevgi saygı ve özlem ile anılıyor. Kentmen ölümünün 27. senesinde de sevenleri tarafından unutulmamıştı. Birçok kişi Kentmen'in kim olduğunu merak edip arama motorlarından araştırmalar yapmaya devam ediyor. Peki, Hulisi Kentmen kimdir? Hulisi Kentmen sözleri! Detaylar haberimizde...
Yeşilçam’ın Tonton amcası olarak bilinen Hulusi Kentmen 108. doğum gününde sevenleri tarafından özlemle anılmaktadır. 1993 yılında hayata gözlerine yuman Kentmen, geride bırakmış olduğu, rol aldığı filmleri ile gündeme gelmeye devam ediyor. Hulisi Kentmen sıcakkanlılığı ve duruşu ile bilinen bir sanatçıydı.Vatandaşlar Hulisi Kentmen'in kim olduğunu ve sözlerini merakla araştırıyor. Peki, Hulisi Kentmen kimdir? Hulisi Kentmen sözleri! Detaylar haberimizde...
HULİSİ KENTMEN KİMDİR?
Zamanın Bulgaristan Krallığı’na bağlı Tırnova şehrinde 20 Ocak 1912’de doğan ve daha sonra ailesiyle Türkiye’ye göç eden Hulusi Kentmen, çocukluğunu İzmit Körfez’de geçirdi. Deniz Astsubay Okulu’nda eğitim alan ve Deniz Kuvvetleri’nde denizaltıcı Astsubay olarak görev yapan Kentmen, bir müddet kara hizmetinde de bulundu ve askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki “Hisse-i Şayia” oyunuyla sahneye çıktı.
Hulusi Kentmen, Ülkü Erakalın’a verdiği bir röportajında deniz tutkusunu şöyle anlattı:
“Yavuz (Zırhlısı) yaralı, henüz tamir edilmemiş. Bütün ihtişamıyla İzmit’te yatardı. Biz o devirde ortaokula gidiyorduk. Aşağı yukarı sınıfın yarısı denizci olmaya heves ederdi. Deniz tutkusu öncelikle Körfez’de oturuşumuzdan geliyor. Ayrıca babamın bir sandalı vardı, onunla beraber balığa giderdim, ona yardım ederdim. Bahriyelilerin o afili kıyafetleri ve denizin yosun kokusu yok mu, o bambaşka bir şey.”
Refika Kentmen ile 1938’de dünya evine giren sanatçı, Volkan isminde bir oğul, daha sonra da iki torun sahibi oldu. Eşi, bir röportajında “Hulusi herkes tarafından çok sevilen, sayılan bir insandır. Herkes onu ‘baba’ diye sever. Ben de çok severim, 53 senemi vermişim, sevilmez mi?” diye bahsetti. Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevlerinde, Ses Tiyatrosu’nda ve Şehir Tiyatroları’nda sahneye çıktı.
Kentmen, ilk kez 1942’de bir filmde kamera karşısına geçerken, seslendirme sanatçısı olarak da bilinen Ferdi Tayfur’un yönetmen koltuğunda yer aldığı ve İhsan İpekçi’nin senaryosunu yazdığı “Senede Bir Gün” filmiyle yükselişi yakaladı.
Daha sonra bu filmleri 1948’de “İstiklal Madalyası”, 1949’da “Şehitler Kalesi”, 1950’de “Estergon Kalesi” ve “Züfikar’ın Gölgesinde”, 1951’de “Barbaros Hayrettin Paşa” filmleri takip etti.
“TİPİM KÖTÜ ADAMA MÜSAİT DEĞİL”
“Hulusi Kentmen Tiyatro Topluluğu” ile turnelere çıkıp birçok yerde oyun sahneleyen sanatçı, 1942-1988 arasına 500’e yakın film sığdırdı. Filmlerinde onun karakterine karakter katan babacan seslerin sahipleri ise seslendirme sanatçıları Kemal Ergüvenç ve Rıza Tüzün oldu. Kentmen, komiser, esnaf, hakim ve fabrikatör rollerinin aranan yüzü olurken, kariyeri boyunca Adile Naşit, Münir Özkul, Kemal Sunal ve Tarık Akan gibi isimlerle birçok filmde kamera karşısına geçti.
İyi filmin iyi senaryo ile mümkün olacağını savunan Kentmen, neden “iyi” rollerde yer aldığını bir röportajında, “Hem komediye hem drama uyum sağlayabiliyorum, yalnız kötü adam oynayamıyorum. Çünkü tipim kötü adama müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, bir şeye benzemedi” sözleriyle açıkladı.
Sunay Akın, Hulusi Kentmen’le ilgili lise yıllarından hatırladığı bir anısından “Önce Çocuklar ve Kadınlar” kitabında şu şekilde bahsetti: “Sert görünümlü ama iyi yürekli ve genellikle de fabrikatör baba rolünde görürüz onu. Hulusi Kentmen’den söz ediyoruz tabii ki!.. Bu arada, kendimize bir ‘torpil’ geçelim ve son sınıfı okuduğum Koşuyolu Kazım İşmen Lisesi’nden eve dönerken, Kadıköy otobüsünde Hulusi Kentmen’le sık sık karşılaşıp sinema sohbetlerine daldığımı da bir martı gibi periskopun üstüne konduralım.”
1993’TE VEFAT ETTİ
Pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla seyircinin gönlünü kazanan Hulusi Kentmen, 1978’de “Yorgun Savaşçı” ve 1985’te “Acımak” dizilerinde de rol aldı. Aynı zamanda keman sanatçısı olan ve fotoğrafçılıkla da yakından ilgilenen oyuncu, 20 Aralık 1993’te böbrek yetmezliği sebebiyle vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Hulusi Kentmen’in rol aldığı bazı filmler şöyle:
“Paranın gücü”, “Acı Su”, “Donanmanın Gülü”, “Şabancık”, “Taşı Toprağı Altın Şehir”, “Ah Bu Ne Dünya”, “Bıktım Her Gün Ölmekten”, “Meraklı Köfteci”, “Ah Bu Gençlik”, “Minik Cadı”, “Ateş Böceği”, “Ah Nerede”, “Üçkağıtçılar”, “Baba Bizi Eversene”, “Kara Murat Ölüm Emri”, “Yumurcak”, “Uyanık Kardeşler”, “Yalancı Yarim”, “Vurgun”, “Keloğlan ile Cankız”, “Öksüzler”, “Sev Kardeşim”, “Yumurcağın Tatlı Rüyaları”, “Ali Baba Kırk Haramiler”, “Sezercik Yavrum Benim”, “Ayşecik Yuvanın Bekçileri”, “Bir Katil Sevdim”, “Denizciler Geliyor”, “Sevgili Öğretmenim”, “Şoförün Kızı”, “Çanakkale Aslanları”, “Kendini Arayan Adam”, “Gönül Avcısı”, “Sevimli Haydut”, “Vatan Uğruna”, “Meçhul Kahramanlar”, “Efelerin Efesi”, “İstiklal Madalyası”.
HULİSİ KENTMEN SÖZLERİ!
''Genç sanatçılara önerim katiyen şımarmasınlar ve katiyen içkiye bağımlılığa uğramasınlar.''
''İlkokulumuz da bir tiyatro salonumuz vardı. Bir kaç kere orada sahneye çıktım.Bulaştı mikrop girdi bir kere.''
''Benim ilk sahne ile tiyatroya başlayışım Halkevleriydi.''