Türk sinemasına 14 yaşında girip 180'in üzerinde filmde rol alan, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın ile Yeşilçam'ın "dört yapraklı yonca"sını oluşturan usta sanatçı Fatma Girik vefatının ilk yılında yad ediliyor....
Sanatçı Hülya Koçyiğit, vefatının üzerinden bir sene geçtiğine inanmakta zorlandığını dile getirdiği yakın arkadaşı Girik'i ve yaşadıkları anıları AA muhabirine anlattı.
Hülya Koçyiğit ölüm yıl dönümünde Fatma Girik'i anlattı
"Ezo Gelin", "Boş Beşik", "Kanlı Nigar" ve "Yılanların Öcü" adlı yapımların da aralarında bulunduğu 180'in üzerinde filmde rol alan usta sanatçı Fatma Girik, 24 Ocak 2022'de koronavirüse bağlı çoklu organ yetmezliğinden dolayı tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Fatma Girik'in vefatının üzerinden bugün tam 1 yıl geçti. Hülya Koçyiğit yakın dostu ve meslektaşı Fatma Girik'i anlattı...
"O benim canım arkadaşım, dostum, meslektaşım." diyen Koçyiğit, Girik ile uzun yıllar Türk sinemasını paylaştıklarını aktararak "Bugün burada olmamasını hâlâ içselleştirip kabullenemiyorum. Tanışmamıza gelince, aşağı yukarı 59-60 sene öncesinden söz etmem gerekir. Öncesi, Fatma Girik denilen o müthiş oyuncuya duyduğum hayranlık. Ben sinemaya geçtikten sonra da ondan gördüğüm sıcak yakınlık, yakın dostluk." ifadesini kullandı.
''FATMA GİRİK, TÜRK SİNEMASI İÇİN ÇOK ŞEY İFADE EDİYOR''
Girik gibi 12 Aralık'ta doğduğunu işaret eden Koçyiğit şunları kaydetti: "Aynı karakterleri üç aşağı beş yukarı taşıyorduk. Belki o da bizi biraz daha yaklaştırdı. Birbirimizi tanımaya yardımcı oldu daha doğrusu. Fatma Girik, Türk sineması için çok şey ifade ediyor. Filmlerinde canlandırdığı karakterler tek tek gözümüzün önüne geldiği zaman, birbirinden farklı ama temel olarak bir Türk kadını, yürekli, cesur, fedakar, tuttuğunu koparan, ailesi, sevdikleri için özveride bulunabilen güçlü kadın. O filmleri ve yarattığı karakterlerle zaten ölümsüz. Hiçbir zaman unutulmayacak. Her zaman da bizden sonraki nesiller için bir örnek, bir rol model olacak. Gerçek yaşamda da çok yürekli bir kadındı, cesurdu, halkçıydı. Çok tevazu sahibiydi. Hiçbir zaman 'Ben büyük bir starım.' diye havalara girmezdi. Tam tersi, halktan biri olduğunu karşısındakine hissettirirdi. Çünkü biz sinema oyuncuları zaten halkı temsil ediyoruz perdede. Halkın içindeki o insanları, o insanların yaşam biçim ya da beklentilerini, umutlarını, sevinçlerini, kültürünü, hayata bakışını, yaşam felsefesini aktarmaya çalışıyoruz. Zaten böylece Türk filmleri Türk halkıyla çok birleşmiş, çok uzun yıllar Türk sineması çok büyük başarılar kazanmıştır. O başarının sahiplerinden biri de Fatma Girik."
''DAYANIŞMA İÇİNDEYDİK''
Hülya Koçyiğit, birlikte çok fazla anıları olduğunu, birçok kez karşılıklı özveride bulunduklarını, birbirlerini kutladıklarını, uyardıklarını, sevinçlerini paylaştıklarını aktardı.
Türkan Şoray, Filiz Akın ve Fatma Girik ile aralarında rekabet olmadığını dile getiren usta sanatçı, "Dayanışma içindeydik. Bizim için öncelikle mesleğimiz, Türk sineması. Yaptığımız iş kolektif bir iş, bireysel bir sanat değil bizimki. Biz bir parçasıyız. Bizler işimizi gerçekten tutkuyla, büyük saygıyla yaptık. Bizden öncekileri göz önüne alarak onların üzerine ne katabiliriz diye yarıştık adeta." dedi.