Hürriyet'i şimdi kim satın alacak?

Medya dünyası geçtiğimiz hafta sektörde pek benzeri görülmemiş şekilde işten çıkarılan gazetecileri konuştu.

Hürriyet gazetesi, 50'ye yakın personelinin evine tebligat göndererek işlerine son verildiğini bildirdi.

Bu durumdan haberdar olmadığı ortaya çıkan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar da işten çıkarmalara tepki olarak noter aracılığı ile gazetesinden istifa ettiğini duyurdu.

Munyar'a gazetenin en önemli isimlerinden Gürsel Birsel ve Ayşe Arman da katıldı.

O gün bugündür medyanın amiral gemisinin genel yayın yönetmenliği koltuğuna kimin geçeceği tartışıla dursun, SuperHaber yazarı İzzet Çapa Hürriyet için çok daha kritik bir noktaya dikkat çekti.

İKİ KADIN, BİR GAZETE

Vahap Munyar'ı bir kenara bırakan Çapa, Hürriyet için asıl can alıcı kaybın, Ayşe Arman ve Gürsel Birsel olduğunu vurguladı.

"Ve Ertuğrul ve Ahmet ve medyadaki kimi isimlerin bitmeyen iktidar hesapları..." başlığını taşıyan yazısında Hürriyet'in bir "kadın" gazete olduğunu belirten Çapa şu ifadeleri kullandı;

"Hürriyet’i diğerlerinden farklı kılan kadınlardı aslına bakarsanız varlıklarıyla...

Ve şimdi sıradanlaştırıyorlar aynı Hürriyet’i o kadınlar; yokluklarıyla...

Gülse’den sonra Ayşe de çekti gitti...

İkisinin yokluğu Hürriyet’e bütün albenisini kaybettirdi...

Çünkü Aydın Doğan’ın kızlarının başarısızlığından ve sıradanlığından değil elbette ama Ertuğrul’un ticari kurnazlığından ‘kadındı’ Hürriyet...

Alımlı, çalımlı, zarif, batılı...

Peki o Ertuğrul şimdilerde ne yapıyor?

‘Amiral gemisindeki’ en yakınlarının kıyımına ve birer birer istifasına nasıl tavır alıyor?

Hiç bir şey yapmıyor...

O zaten yıllardır yoktu...

Saçma sapan, suya sabuna dokunmayan, pasif agresif yazılarına devam ediyordu...

Okunmadan, konuşulmadan, gündemin değil adını koymak, etrafından bile dolaşmadan..."

YENİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ KİM OLACAK?

Hürriyet gazetesinin yeni yayın yönetmenliği görevine kimin geleceği bir süredir tartışılırken, İzzet Çapa'dan bu koltuk için en güçlü isim olarak görülen Ahmet Hakan konusunda da önemli tespitler geldi.

Ahmet Hakan'ın bir süredir iktidar ile yakın ilişkiler kurmaya çalıştığına dikkat çeken Çapa yazısına şöyle devam etti;

"Ya Ahmet...

Böyle zamanlar onun için fırsat demek çünkü ancak olağanüstü koşullarda bir şey olabilir Ahmet...

Vasattır fena halde ve adı ancak böyle zamanlarda hatırlanabilir...

Bir bakarsınız yayın yönetmeni bile olur...

Siz müzmin muhalif Ahmet’in son zamanlarda neden süreki Cumhurbaşkanı’nın uçağında ve hatta hemen yanında, hazırolda beklediğini zannediyorsunuz?

Hanutçu magazinci mi?

O, mesleği öylesine kirletti ki adının geçtiği yerde mesai arkadaşları bile küfrediyor...

Öylesine bulaştırdı ki kendi itibarsızlığını magazin gazeteciliğine, yıktıklarını düzeltmek için en az bir kaç kuşak geçmesi gerekiyor...

Velhasıl Hürriyet’i Hürriyet yapan yazarlar çoktan gitmişti...

Gazeteye fark katan iki çok önemli kadın da çekti gitti...

Peki artık ne için okuyacağız Hürriyet’i...

Ertuğrul için gazete alan var mıdır?

Vallahi bence kıymetli eşi Tansu bile onun abuk sabuk yazılarından sıkılmıştır...

Ahmet için almaya değer mi?

İyi de yıllardır Twitter derlemesi yazmıyor mu Ahmet?

Yazdığının alası Twitter’da zaten yok mu?

Peki neden bayiden Hürriyet’i alacağız bundan sonra?

İşte orta yerdeki asıl soru budur ve üzgünüm ama bu sorunun mantıklı bir cevabı yoktur..."