İBB'de atama skandalı! 'Torpil kontenjanından' düşük not alanlar atanmış!
CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde düşük not alanların torpille sözleşmeli olarak atandığı ortaya çıktı. Ayrıca İBB'ye yıllarca emek vermiş çalışanların da sebepsiz yere işten çıkarıldığı yeniden gün yüzüne çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığa geçmesinin ardından haksızlıkların ve skandalların ardı arkası kesilmedi.
MOBİNG VE HAKSIZ İŞTEN ÇIKARMALAR...
Bu yönetimden mağdur olanların başında İstanbullu vatandaşlar ve İBB çalışanları yer aldı. Ardı arkasına yapılan zamlar ve yetersiz hizmetler İstanbullu vatandaşları yorarken İBB'de çalışan emekçiler de CHP yönetiminde gördükleri baskı ve haksız işten çıkarmalarla mücadele etmeye başladı.
İstanbul'da belediye seçimlerinde açıkça HDP'den destek alan CHP, zaferlerinin ardından diyet borcunu ödemek için harekete geçti.
PKK'YA YER AÇMAK İÇİN EMEKÇİLERİ ÇIKARDI
PKK'nın dağ kadrosundan çok sayıda personeli güvenlik soruşturmasından geçirmeden İBB'ye alan Ekrem İmamoğlu, o kadroları boşaltmak için de yıllardır görev yapan emekçileri işten çıkardı.
PUANI DÜŞÜK OLANLAR KADROYA ALINDI
İmamoğlu, yeni işe alımlarda da objektif olmak yerine tanıdık ve HDP kontenjanına öncelik verdi.
SuperHaber'in ulaştığı işe alım sınav sonuç belgesinde sınavlardan yüksek not alan kişilerin atanamadıkları, ancak onlara istinaden düşük not alanların ise İBB'de sözleşmeli olarak atandıkları görüldü.
EMEKLİLİĞİNE 3 AY KALA İŞTEN ÇIKARILDI
Emekliliğine 3 ay kala işten çıkarılan L.K isimli mühendis ise İBB'de yaşanan mobing ve haksız işten çıkarmalara isyan etti.
27 yıl İBB iştiraklerinde mühendis ve yönetici olarak görev yapan L.K, sebepsiz bir şekilde emekliliğine 3 ay kala işten çıkarıldığını açıkladı. Yönetim tarafından çalışanlara baskı olduğunu aktaran L.K, işten çıkarıldığında yakın arkadaşlarının bile kendisini aramaktan çekindiğini dile getirdi.
İşte L.K'nın açıklamaları şu şekilde:
"27 yıl İBB iştiraklerinde mühendis ve yönetici olarak değişik kademelerde görev yaptım. Emekliliğime aylar kala, 3 ay kadar önce gerekçesiz bir şekilde (yasal haklarım verilerek) işime son verildi. Pandemi nedeni ile işten çıkarma yasak olduğundan, o süreçte kimseye dokunulamadı. Yasaklar kalkar kalkmaz, işten çıkarmalar hızlandı. Toplamda ne kadar işten çıkarıldı sayı olarak bilmiyorum ama çevremde oldukça fazla. Şunu belirtmem lazım ki; İBB’deki iş hayatım boyunca bu şekilde, çalışanların (gerekçesiz olarak) ekmeği ile oynandığına şahit olmadım.Bana gerekçe belirtilmedi ama biliyorum ki iş akdimin feshedilmesinin asıl sebebi; YAŞAM TARZIM. İnandığım değerlerle birlikte yaşamaya çalışmama tahammül edilemedi maalesef.
E. İmamoğlu’nun göreve gelmesinden sonraki süreçle ilgili birkaç gözlemimi ve yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.
1. Yeni yönetimle birlikte bir korku iklimi oluştu. İşten çıkarılma korkusu. Takip edebildiğim kadarı ile personeldeki bu korku psikolojisi oldukça yaygın
2. Önceki dönemlerde personel, çok rahat bir şekilde İBB'de (kendine göre) yanlış gördüğü şeyleri dile getirirdi. Yeni dönemde herkes sessizliğe gömüldü. Sesler kısıldı, “aman aleyhte anlaşılır” diye yönetimle alakalı hiçbir konu gündeme getirilemez oldu.
3. İşime son verildiğini duyan çalışma arkadaşlarımdan “geçmiş olsun” diye arayanlar çok oldu. Arayanlardan “aman aradığımı kimse duymasın” diye tembihleyenler de oldu. Kesin arayacağını düşündüğüm bazı arkadaşlar ise (tahmin ettiğim nedenlerden dolayı) maalesef arayamadılar.
İBB’de işten çıkarmaların nedeni özet olarak;
1.Örgütten ve ortaklardan çok sayıda alım yapıldı. Kadro çok şişti. Bu şişkinliğin azaltılması lazımdı.
2.Yönetim, kendi fikir ve yaşam tarzını hakim kılmak için, farklı düşüncede olanları bertaraf ediyor."