İbrahim Kalın'dan Alman gazeteciye tokat gibi sözler!
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin Conflict Zone programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, sunucu Tim Sebastian’ın kasıtlı ve Türkiye'yi suçlayıcı sorularına tokat gibi yanıt verdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington temasları, Suriye'deki gelişmeler, DEAŞ ile mücadele, Türkiye'ye yönelik hak ihlalleri suçlamaları, kayyum atanan belediyeler, yargı bağımsızlığı, medyanın durumu gibi kritik konularda Sebastian’ın yanlı sorularıyla karşılaştı.
Barış Pınarı Harekâtı çerçevesinde Türkiye destekli “Suriye Milli Ordusu” (SMO) unsurlarının insan hakları ihlalleriyle ilgili soruya soruşturmaların sürdüğü yanıtını veren Kalın, Sebastian'ın kaç soruşturma bulunduğu yönündeki ısrarlı soruları karşısında, “İyi bir gazeteci olarak arayıp bulabilirsiniz” dedi.
SMO’YA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Suriye Milli Ordusu mensuplarına yönelik “cihatçı” gibi yakıştırmaları eleştiren Kalın, söz konusu kişilerin ABD'nin beş-altı yıl önce Esad rejimine karşı desteklediği aynı güçler olduğunu belirterek şöyle konuştu: “ABD’liler zaman içinde politika değiştirdiler. İdlib bölgesinde Esad güçlerine karşı savaşanlarla aynı Suriyeliler. Bölgede Esad ve DEAŞ'a karşı savaştıklarında herkes onları alkışlamıştı.”
PKK/YPG’YE VERİLEN DESTEK
Kalın, ABD’nin Suriye’deki PYD-YPG'ye verdiği desteğe ilişkin olarak da şunları söyledi: “PYD-YPG’li teröristler, Trump yönetimi dahil, özgürlük aşığı bütün liberal Batılı ülkeler tarafından desteklenen Marksist-Leninist bir örgüttür. ABD’nin Suriye'de DEAŞ'la savaş adına Marksist-Leninist bir örgütü desteklemesi benim için anlaşılması oldukça zor bir durum.”
BELKİ NAZİLER DE SİZİ YARGILAR
Sebastian'ın, “Türkiye'de devranın dönmesinden endişeli misiniz? Belki siz de yargılanırsınız. Gülenci bir gazetede çalışıyordunuz, Zaman’da” sözleriyle tahrik etmeye çalıştığı İbrahim Kalın, ''Ben Zaman için çalışmadım, yazı yazdım. Yakın zamanda Naziler iktidara gelir ve sizi yargılar mı?'' yanıtını verdi.
