İÇERİDEKİ ABD UNSURLARI VE GAYRİNİZAMİ HARP TEHLİKESİ!

SuperHaber YouTube Koordinatörü Barış Özkan ve SuperHaber programcısı Ceyhun Bozkurt ile ‘Haberin Olsun’ yeni bölümüyle yayında…

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan, ‘Haberin Olsunun yeni bölümünde, ABD’nin, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini satın almasını gerekçe göstererek uygulamaya koyduğu yaptırımları masaya yatırdı.

İÇERİDEKİ ABD UNSURLARI VE GAYRİNİZAMİ HARP TEHLİKESİ!

BOZKURT: YAPTIRIMIN HAFİFİ, AĞIRI OLMAZ!

ABD’nin açıkladığı yaptırımların ‘hafif’ olduğu değerlendirmelerine katılmadığını belirten Ceyhun Bozkurt, “Yaptırımın hafifi, ağırı olmaz. Maddeler içinde belki en hafifi olarak gözüküyor ama bakıldığı zaman düzenlemenin ismi de CAATSA olarak bilinen İngilizcesinin kısaltması. ABD’nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele yasasıdır. Türkiye NATO üyesi, NATO da müttefik. Ancak ABD hasımlarına uyguladığı yatırımları Türkiye’ye uyguluyor. Bu nedenle yaptırımın hafifi, ağırı olmaz. ABD, Türkiye’de de üretilen bir küçük çöp vermeme kararı alsa dahi bunun siyasi olarak çok büyük anlamı var. Çok net bir şekilde ortaya koyalım; ABD, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti benim hasmımdır’ diyor. Bunun örneğini geçmişte de gördük. 70 yıllık ilişkinin geçmişine gidelim; Johnson Mektubu, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ambargolar… ABD Türkiye’ye müttefik hukuku uygulamıyor. 12 madde içerisinde en hafifi olarak tanımlanabilir ama bunu sadece o maddeler çerçevesinde görmek gerekiyor, siyasi boyutu atlamamak gerekiyor. Mesele sadece S-400 meselesi değil. Bugün ABD ile bizim 30 yıllık bir mücadele alanımız var. ABD’nin 30 yıldır bölgede yapmaya çalıştığı dizaynı, Irak ve Suriye’de kurmaya çalıştığı devlet yapılanmasını ve içerideki dizaynını bozduk, 15 Temmuz’da en sert saldırıyı yaptı onu püskürttük, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de onları hareket ettirmiyoruz istediği hamleyi yapamıyor, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, Boğazlar, Ege ve Kıbrıs konusunda da öyle. Bu yüzden mesele sadece S-400 meselesi değil. S-400 askeri tercihin yanı sıra aynı zamanda bir politik tercihtir. Bu çerçevede bakmak gerekiyor yaptırım meselesine. Yaptırımların çok etkileyeceğini sanmıyorum. ABD kongresinde sunulan Kasım 2020 tarihli rapora baktım, grafik Türkiye’nin askeri harcamalarındaki ithalat payının yıllar bazında günümüze kadar nasıl düştüğünü gösteriyor. İnanılmaz derecede dış alımı azaltmışız, yerli üretimi arttırmışız. Bu yaptırım İHA ve SİHA yönetimini de çok etkilemez. Çünkü yerlilik oranı %93. Belli parçalar var onları da üretiriz, yapmadığımız şey değil. 74 Barış Harekatı örneğinde sıkıntılı bir dönemde çok daha fazlasını yapabiliriz. Sıfırdan da başlatabiliriz, bugün var olan üzerinden de yapabiliriz. Simgesel açıdan çok önemli. Savunma Sanayii Başkanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı’ndaki yetkililer, Türkiye’nin önemli savunma şirketlerinin yetkilileri hedef alınıyor. Türkiye S-400’lerden vazgeçerse bu domino etkisi yapar. İşin ipini tutanlar arkasını getirirler. Terör örgütleriyle, Doğu Akdeniz’de, Irak, Suriye’de ve Güney Kafkasya’da oyun bozmamız batının planlarını çökertmemiz… S-400’den vazgeçersek dicek ki; ‘Yaptırım silahını kullandım vazgeçirdim. Başka bir silah kullanayım Doğu Akdeniz’den, terörle mücadeleden de vazgeçireyim, Karadeniz’e girmeme izin versin boğazları ben yöneteyim’ demeye başlarlar. S-400’den vazgeçilmemesi gerekiyor. Yapılması gereken bir an önce testlerin yapılması. Seyyar sistem zaten nerede ihtiyaç varsa oraya götürüp kurulabiliyor. Bu yüzden S-400’lerin kullanıma hazır olduğunu düşünüyorum, testlerin yapılmış olması da bunu gösteriyor. Bana sorarsanız bir hamle daha yapılmalı, ikinci parti alım var. Rusya ile onun da görüşmeleri yapılacak. Bir an önce görüşmelere başlanmalı ve uzlaşma sağlanırsa ikinci alım için de getirilmeli. Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir çerçeve çizileceği kesin. Geçmişte 90’lardan itibaren ele aldığımızda aslında karşı karşıya kalma durumu var. Çelik harekatını yapıyorsun, onlar başka bir hamle yapıyor. Çekiç gücün görev süresini uzatmamayı tartıştığın anda onlar muavenet fırkateynine saldırıyor. Böyle mücadelelerle gelgitler hep yaşanmış. ABD o dönemki gücü sebebiyle Türkiye’yi belli bir rotaya sokmayı başarmış. Biz o dönemde gücümüz neye yetiyorsa ona göre davranmışız. Bu dönemde çok şükür gücümüz daha fazla. O dönemde yaptığımız belli geri manevraları şimdi daha az yapıyoruz. Şimdi Barış Pınarı Harekatı’nda silah vermeyeceğiz dediler, vermeyin dedik. Zaten silahı biz üretiyoruz. Türkiye’nin bağımsız manevra alanı daha genişledi. Askeri alanda bağımsız manevra alanının olması siyasete de avantaj sağlar. Bunun örneklerini Güney Kafkasya’da gördük. Azerbaycan’ın Karabağ mücadelesinde Türkiye konuşuldu. Bağımsız silah sistemleriyle verdiğimiz destek dolayısıyla hem Türkiye’nin hem Türkiye dostlarının eli güçlendi. Türk-ABD ilişkilerinde yeni bir çerçeve çizileceğini ama daha bağımsız iki ülke bağlamında bir çerçeveye oturtulacağını değerlendiriyorum.1974 sonrası ABD ambargo koymuştu ve Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışmıştı. Türkiye de kendi bağımsız hamlelerini yaptı ve kendi savunma sanayisini oluşturdu. Şöyle bir boyutu da var ki, içerideki Amerikan unsurlarına dikkat etmek lazım. 74 ambargosundan sonra Türkiye’de iç siyasi karışıklıklar çıktı. ABD unsurları tarafından çıkartıldı. Gladyo, kontrgerilla, paramiliter güçler… O sürecin sonu 12 Eylül darbesine kadar gitti. ABD’nin gayrı nizami harp saldırısına karşı her zaman tetikte olmak lazım. Sadece ekonomik olarak değil bu tür saldırıları da yapabilir. sözlerini kullandı.

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

İÇERİDEKİ ABD UNSURLARI VE GAYRİNİZAMİ HARP TEHLİKESİ! ile ilgili etiketler Haberin Olsun Ceyhun Bozkurt ABD S-400 Türkiye

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Diyarbakır'da üzücü olay: Yolda yürürken bir anda yere yığıldı! Gerçek sonradan ortaya çıktı...

Diyarbakır'da bir vatandaş, kaldırımda yürüdüğü sırada kalp krizi geçirerek yola yığıldı. Hastaneye kaldırılan vatandaş, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.