İçişleri Bakanlığı'na cevap veren İBB yönetiminden itiraf gibi açıklama!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen teftişle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı, "işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediğinin anlaşıldığı" duyurusunu yapmıştı. İBB'nin bakanlığa cevaben yaptığı açıklamada, "86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiştir" denildi.
İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen teftişe ilişkin bugün, "ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediğinin anlaşıldığı" açıklamasını yapmıştı.
Bakanlığın açıklamasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşı açıklama yaparken, itiraf gibi ifadelere yer verdi. İBB'nin açıklamasında, "86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiştir" ifadeleri yer aldı.
İşte İBB'nin itiraf niteliğindeki açıklamasının tam metni:
"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bugün Fox Tv’de Çalar Saat Programı’nda gazeteci İsmail Küçükkaya’nın kamuoyunda ‘İBB’deki Terör Soruşturması’ olarak bilinen sorusuna verdiği yanıtlara, İçişleri Bakanlığı tarafından açıklama yapıldığı görülmüştür. Bakanlığın açıklamasındaki bazı hususları düzeltmek adına, kamuoyuna açıklama yapmak kaçınılmaz olmuştur.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, TV programında soruşturmanın sadece personelle sınırlı kalmadığını, her konuda soruşturma yapıldığını belirtmiştir. Bakanlık açıklamasında bunu doğrulamış ve ‘ Personel, ihale ve iş yeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatılmıştır’ demiştir. Yani süreç, sadece yola çıkıldığı gibi personele yönelik güvenlik soruşturması değildir. Ayrıca bazı iştiraklerimizde de farklı incelemeler devam etmektedir. Bu açıklama göstermiştir ki Bakanlık, Sayın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasını doğrulamıştır.
İçişleri Bakanlığı açıklamasında ‘Bazı personeller hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebi apar topar yapılmıştır’ denmektedir. Bir kamu kuruluşuna yönelik bu itham kabul edilebilir değildir. Aralık 2021’de yani 4 ay önce TBMM Genel Kurulu’nda Sayın İçişleri Bakanı’nın teamüllere aykırı olarak yaptığı ‘apar topar’ açıklamanın ardından İBB süreçten haberdar olmuştur.
Resmi açıklamalarla, terör örgütü isimleri ve bunlarla iltisaklı personel sayıları açıkça belirtilmiştir. Buna rağmen aradan geçen 4 ayda iddia edilen ‘557 terör iltisaklı’ personele rastlanmamıştır. Sayın İçişleri Bakanı’nın açıklamalarının ardından İBB hemen iç denetim başlatmıştır. Denetim hem geçmiş döneme hem de günümüze yönelmiş ve detaylı araştırmalar yapılmıştır.
86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiş ve evraklar İstanbul Valiliği’ne gönderilmiştir. Neticede bu zamana kadar 1600 personelimizin araştırması tamamlanmış ve sonuçlar tarafımıza iletilmiştir.
Yapılan incelemelerde 1600 personelin taranmasından, 13 personelle ilgili arşiv kaydına rastlanmıştır. Yine İBB’nin geçmiş döneme dair incelemesinde önceki yönetimlerce işe alınan 5 personelin de arşiv kaydı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu 18 kişiyle ilgili mevzuat hükümlerince gerekli işlemler yapılmıştır. İş akitleri fesh edilen kişiler, Bakanlık açıklamasında iddia edildiği gibi DİAYDER soruşturması kapsamında işten çıkarılan kişiler değildir. Bakanlığımız bu konuda ayrıntılı bilgi isterse, İBB makamlarınca bu bilgi derhal verilecektir.
İçişleri Bakanlığı açıklamasında, İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ‘Belediyede 80 tane müfettiş var’ sözlerine ilişkin yaptığı açıklamada, İBB ve bağlı kuruluşlarında 23 tane müfettiş olduğu bilgisi verilmiştir. Burada kast edilen sadece müfettişler değil, onlara eşlik eden uzmanlar, baş kontrolörler vb. kamu görevlileridir. Her kamu kurumu ve kuruluşu gibi İBB’de de devletimizin çeşitli kurumları tarafından denetlenmektedir ve denetlenmelidir. Değerli kamu görevlilerimiz ile işbirliği içinde çalışmalarımız sürmektedir. O yüzden bugünkü açıklamaların ‘görevi etkileme’ amacı taşıdığını iddia etmek doğru değildir. Keza 3 yıllık süreçte İBB’ye ve bağlı kuruluşlarına gelen müfettiş sayısını 80 ile sınırlamak da doğru olmaz.
Son olarak, bundan 4 ay önce ‘apar topar’ şekilde İBB’deki 557 personelin terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddia edilmiştir. Bu kişilerin kimler olduğunu öğrenmek için İBB tarafından, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği dahil gönderdiğimiz yazılı taleplere hiçbir yanıt verilmemiştir. Hal böyleyken kuşkusuz 86 bin İBB personeli zan altında bırakılmıştır. Çünkü 86 bin çalışan içinde ‘bilinmeyen 557 kişiden’ bahsedilmektedir.
İBB ve bağlı kuruluşlarında görev yapan başta müfettişlerimiz dahil, devletimizin tüm görevlileri ile sıkı bir işbirliği içinde çalışıldığının altını bir kez daha çizmek isteriz. Hele hele ‘terör suçlaması’ gibi hassas bir konuda vatan ve millet sevgisi çok iyi bilinen İBB Başkanı ve tüm personellerimiz üzerine düşen görevi her zaman yapmıştır, yapmaya da devam edecektir."