"İdamımı bile isteyenler oldu"

Türk müziğinin 'baba'sı Orhan Gencebay kimi zaman yaptığı müzikle, kimi zaman da siyasi tercihi nedeniyle hedef olan bir sanatçı. 70'lerde TRT'de yasaklıydı. Radyoda bile şarkıları çalınmıyordu. Son zamanlarda ise hükümete verdiği destek nedeniyle muhalefetin hedefinde. "Türk müziğini bozuyorsun' diye idamımı bile isteyenler oldu" diyen Gencebay, sürekli kendisini hedef alan CHP ile ilgili olarak da "CHP'ye Atatürk'ün partisi demek doğru değil" ifadesini kullandı.

Sanatçı Orhan Gencebay, Türkiye ve sanat dünyasının gündeminde yer alan konularla ilgili olarak Sabah'tan Tuba Kalçık'a samimi açıklamalarda bulundu.

Orhan Gencebay, "Neden yıllarca TRT'de yasaklıydınız?" sorusuna "TRT'nin yakın zamana kadar koymuş olduğu 'yerli ve milli değerler kriterlerine' bağlı değildim. Çünkü bunlar hem yeterli değildi, hem yanlıştı. Ben yerli ve milli değerlerimizi bilen biri olarak, müziğimde çalışmalarımı serbestçe yapıyordum" cevabını verdi.

Müzikte bilinenden farklı bir çalışma ortaya koyduğunu belirten Gencebay, "Ama bunu o dönem TRT'nin içindeki ve dışındaki ilgililer ve yöneticiler anlayamadı ama halk anladı ve çok büyük ilgi gösterdi müziğime. Bu ilgi çok az insana nasip olmuştur, bu da bana gurur verdi. Ben ne yaptıysam kendi değerlerimizi evrensellik boyutuna taşımaya çalışarak yaptım. Bakın; 1930'larda Türk müziği konservatuvarı kurulması gerekirken Batı müziği devlet konservatuvarı kuruldu" diye konuştu.

"İdamımı bile isteyenler oldu"

Müziğinin radyoda bile yasaklandığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Müziğimiz radyodan bile yasaklandı. Batı yanlısı olanlar o dönem çok baskındı. O yıllarda müziğimiz için yapılması gerekenler yapılamadığı için müziğimiz hak ettiği değeri göremedi ve gelişemedi. Her toplum kendi ürettiği değerleri koruyarak evrensel zenginliğe katkıda bulunmalı. Ama bunu kendi kimliğimizi koruyarak ve geliştirerek yapmalıyız yoksa asimile oluruz. Kalıplaşmış fikirler müziğimizde gelişmeyi engelledi. İşte ben buna isyan ettim.

"MÜZİĞİMİZİ BEN DEĞİL BATI MÜZİĞİ BOZDU"

Ortaya koyduğum özgün çalışmalarımdan dolayı müzik dünyasında beni dışlayanlar da oldu. Hatta 1973 yılında bir panelde 'Türk müziğini bozuyorsun' diye idamımı bile isteyenler oldu. Ben de 'Müziğimizi ben değil, bozsa bozsa Batı müziği bozmuştur, asıl sizin bu geri kalmış fikirlerinizin idam edilmesi gerekir' dedim. Çok haksız bir suçlamaydı."

Türk müziğinin içerik olarak dünyanın en zengin müziklerinden biri olduğunu vurgulayan Gencebay "Ama maalesef şu anda Türk müziğinde üretim durma noktasına geldi. Yerli ve milli değerlerimizi müzikte koruyamıyoruz. Asimile olma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bu büyük bir tehlike" ifadelerini kullandı.

Bunun aşılması için müzik piyasasında hak, hukuk konusunda düzenlemeler yapılması gerektiğini belirten Gencebay, "Ve aynı zamanda müzikteki metodumuzu özgür duygu ve düşüncelerle geliştirmeliyiz. İlhamını gelenekten alan yenilikler gelişmişliktir" diye konuştu.

Usta sanatçı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen konserlerle ilgili yöneltilen soruyla ilgili olarak da "Salgın ortamında müzik sektörüne çok yararlı oldu. Çok güzel bir organizasyondu. Bunu eleştirenler bana göre ya art niyetli ya da yeterli araştırmayı yapmadan eleştiriyor. Bu konserlerin Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılmasını önemli buldum" değerlendirmesinde bulundu.

"İdamımı bile isteyenler oldu" - Resim : 2

"BEN DEVLETİME SAYGILI BİRİYİM"

Kalçık'ın "Zaman zaman Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen etkinliklere katıldığınız için eleştiriliyorsunuz" şeklindeki ifadesi üzerine Gencebay, şunları söyledi:

"Sosyal medyayı kötü niyetle kullananlar var. Bakmıyorum bile eleştirilere. Maalesef bu art niyetliler Cumhurbaşkanımızı bile eleştiriyorlar. Ben devletime saygılı biriyim. Tabii ki davet edildiğimde gideceğim. Müzik sektörümüzle ilgili sorunlarımızı, taleplerimizi kime söyleyeceğiz, kimden yardım isteyeceğiz? Devletimizden. Daha önceki liderlerle de bir araya gelirdim. Erdoğan, halkımıza hizmet vermek için var gücüyle çalışıyor. Yıllardır tanıyorum kendisini. 'Siyasette en önemli hedefim yerli ve milli değerlerimizi korumak' demişti bana yıllar önce.

Bu hedefini de başarmak için kararlı şekilde çalışıyor. Ülkemizin daha iyi olması için yapılan her şeyi desteklerim ben. Muhalefetsiz olmaz ama sadece muhalefet yapmak için eleştirmek doğru değil. Muhalefet de, iktidar da vatanımızın iyi olacağı değerlerde birleşmeli. Özellikle de milli konularda. Muhalefetin de mantığı olmalı. Çıkıp hâlâ 'Suriye'de ne işin var?' diyenler var. Ben de onlara soruyorum: Avrupa'nın, Amerika'nın Suriye'de ne işi var? Atatürk 'Ülkemizin güvenliği Musul ve Kerkük'ten başlar' demişti. 'Suriye'de ne işimiz var?' diyenler Atamızı iyi tanımıyor demek ki."

Gencebay, Kalçık'ın "CHP yani Atatürk'ün partisi en çok bu eleştiriyi getiren parti ama" sözleri üzerine şu ifadelerde bulundu: 

"CHP'ye Atatürk'ün partisi demek doğru değil. CHP demokrasi gereği kurulan ilk parti. Bu partinin kurulmasına da Atatürk öncülük etmiştir. Siyasi ve milli konular birbirinden ayrılmalıdır. Suriye, Akdeniz, Libya, Adalar ve Kıbrıs gibi konularımız mili meselemizdir. Önemli olan ülkemizin bölünmez bütünlüğüdür. Milli konuları siyasete çekmemek gerekiyor."

"ZARAR VEREN ELEŞTİRİLER YAPILIYOR"

Gencebay, Kalçık'ın "Sanat dünyası özellikle son yıllarda kendi içinde bölünme yaşıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?" şeklindeki sorusunu ise "Düşüncelerde farklılık olabilir ama bunların hiçbiri ülkemizin bütünlüğüne zarar getirecek şeyler olmamalı. Vatansever duyarlılıkla eleştiriler yapılmalı" cevabını verdi.

Cevabına "Yerli ve milli değerlerimize zarar verecek şekilde eleştiri yapanlar var" ifadesi ile devam eden Gencebay, "Bunları ise Türkiye'nin iyi olmasını istemeyen güçler tarafından yönlendirilen kişiler olarak görüyorum. Ülkemize zarar verecek şekilde davranılmamalı. Kendi içimizde farklılığımız olabilir ama uzlaşmayı da bilmemiz gerekiyor. Ülkemizin çok daha iyi olması bizim gayemiz olmalı. Bunun için de dirlik ve birlik içinde olmalıyız" sözleri ile açıklamalarını tamamladı.

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul'da korku dolu anlar! Ambarlı Mardaş Limanı'nda gemi yan yattı! Personeller tahliye edildi

İstanbul Ambarlı Mardaş Limanı'nda AMNAH isimli konteyner yüklü gemi sabaha karşı yan yattı. Konteynerlerden bazıları denize dökülürken bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Gemi personeli hemen olay yerinden tahliye edildi.