'İkinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz'

Son dakika... Türkiye'de 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreciyle beraber yükselen vaka sayılarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilim Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, 'Belki de salgında ikinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz. İlk dalgada olduğu gibi ikinci bir dalgada da tedbir alarak, bu süreci kontrollü bir şekilde yönetmemiz gerekiyor" diye konuştu.

BBC Türkçe'ye konuşan Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de son dört gündür sadece günlük vaka sayıları değil, hastaneye yatışların, yoğun bakım doluluk oranlarının, solunum cihazına ihtiyaç duyan hastaların sayısının da arttığını söyledi.

'İkinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz'

"SALGINDA İKİNCİ DALGANIN BAŞLADIĞINI VARSAYABİLİRİZ"

Son üç günlük verilerin birbirleriyle tutarlı olduğunu ve yükselme trendinin başladığını belirten Özlü, "Belki de salgında ikinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz" dedi.

Dünyada pek çok ülkede vaka sayılarında dalgalanmalar yaşandığını söyleyen Özlü, "İlk dalgada olduğu gibi ikinci bir dalgada da tedbir alarak, bu süreci kontrollü bir şekilde yönetmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"ŞU ANKİ VERİLER SAYISAL OLARAK BİR AY ÖNCESİYLE BENZERLİK BULUNSA DA..."

Özlü, şu anki koronavirüs verilerinde sayısal olarak bir ay öncesiyle benzerlik bulunsa da "nitelik olarak" aynı koşulların söz konusu olmadığını ifade etti. Özlü, "Tamamen geriye döndük diyemem ama böyle bir risk var çünkü bu artışlar geriye dönüş sinyali olarak okunabilir. Bu artışlar devamlılık gösterirse işte o zaman sıkıntılar başlayabilir. Şu an için bir alarm var, bu alarmı dikkate alırsak, kontrolü tekrar ele geçirirsek sorun olmaz, ama dikkate almazsak geriye dönebiliriz" diye konuştu.

"VATANDAŞLAR KURALLARA UYMUYOR"

Vaka sayılarının neden yeniden artışa geçtiğine dair çeşitli değerlendirmeler yapıldığını söyleyen Özlü, ancak özellikle normalleşme süreciyle birlikte vatandaşların tedbirleri elden bıraktığını ifade etti. Tevfik Özlü, 1 Haziran ile başlayan normalleşme sürecinin bazı vatandaşlar tarafından 'eskiye dönüş' olarak anlaşıldığını ve sanki salgın bitmiş gibi düşündükleri için kurallara uymadıklarını söyledi.

"İNSAN HAREKETİ ARTIŞA KATKI SAĞLADI"

Vaka sayılarını artıran bir diğer faktörün ise seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasıyla büyükşehirlerden Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki küçük şehirlere olan seyahatlerin artması olduğunu söyleyen Özlü, şu ifadeleri kullandı:

"Vatandaşlar gittikleri yerlerde akrabaları, büyükleri, komşuları, arkadaşları ile tekrar karşılaşınca birlikte oturup sohbet ettiler, yemek yediler, ev ziyaretleri yaptılar, sarıldılar, tokalaştılar. Dikkat ederseniz, daha çok artışın olduğu yerler bu tür insan hareketlerinin arttığı yerler. Dolayısıyla büyük kentlerden küçük kentlere olan bu insan hareketi de artışa katkı sağlamış olabilir diye düşünüyorum.

"BİR KİŞİDEN 100-150 KİŞİYE BULAŞIYOR"

Yazın gelmesiyle düğün, nişan, sünnet gibi kutlamaların yapıldığı dönem başladı. Gelenekler, örfler eskisi gibi tekrarlanırsa sıkıntılara neden olabiliyor, çünkü kalabalıklar oluşuyor. Taziyeler, asker uğurlamalar, nişan, söz, düğün gibi törenlerimizi eskisi gibi yapamayız. Mesafeyi korumamız lazım, kapalı ve dar alanlarda çok kişi bir arada, teması ortadan kaldırmadan, maske kullanmadan bunları yapmamız doğru değil. Bunlar böyle olunca bir kişiden 100-150 kişiye bulaşabiliyor."

"EĞER İHTİYAÇ OLURSA KISITLAMALAR TEKRAR GELEBİLİR"

Özlü, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği üzere "eğer ihtiyaç olursa" yasak ve kısıtlamaların tekrar geleceğini ancak istenilen şeyin kısıtlamalara dönmek değil, normalleşme sürecini kurallara uygun olarak yürütebilmek olduğunu ifade etti.

 

'İkinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz' ile ilgili etiketler Bilim Kurulu tevfik özlü Koronavirüs Bilim Kurulu kovid-19 kısıtlama yasaklar 2. dalga
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.