'İkinci kalkışma çok yakında' diyen Atilla Uğur'dan yeni açıklamalar!

İşte Hasan Atiilla Uğur'un açıklamaları....

Türk milletinin mandacılara karşı mücadelesinin aynen Yenikapı’da olduğu gibi devam etmesini istiyorum. Türk milletine bir ikazda bulunmak için bu açıklamaları yaptım.

15 TEMMUZ GECESİ 3 TANE SUBAY 48 İLE ULAŞTILAR

O gün Jandarma Genel Komutanlığı'nda görevde olan 3 tane subay 48 tane ilde İl Jandarma'ya ulaştılar ve "Bu Amerikancı bir Fetullah kalkışmadır, devlete ve millete yapılan kalkışmadır kimse katılmasın" diye bu çocuklar talimat verdiler. İsimlerini burada vermeyeceğim şimdi. TSK içerisindeki gerçekten anti emperyalist, vatanını seven inançlı arkadaşların çalışması sayesinde bu girişim engellendi.

Darbe "Geliyorum" dedi. Askerin, polisin, Türk Silahlı Kuvvetleri’yle halkın arasına kan sokuldu. Dünyada itibarsızlaşmaya çalışmış bir ordu, 40 gün sonra Cerablus’a müthiş bir operasyon gerçekleştirdi. Dünya şaşırdı. Bu ordu bizim ordumuz. TSK içinde hala kripto FETÖ’cüler var, bir de bilinenler var. Bunlar yeni yapılabilecek bir kalkışma hareketinde devreye girebilir. Devletin aldığı önlemler bence çok önemli. Türkiye’de her an ikinci bir kalkışmanın olabileceğini görüyorsunuz. İçeriden aldığımız bilgileri ilgili makamlarla paylaşıyoruz. Bunu millete de söylüyoruz ki millet ayrılığı gayrılığı bırakıp uyanık olsun.

Yeni darbe girişimi asla 15 Temmuz’daki gibi olmayacak. PKK ile FETÖ arasındaki ilişki net olarak ortaya çıktı. FETÖ’yü kimse hafife almasın. Öyle bir örgüt ki, çıkarı için herkesle ittifak yapabilir.

Türkiye’de bütün darbelerin ardından ABD var. Evet ABD bizim müttefikimiz, boşayamayız ama ABD’nin yaptığından çok biz ne yapıyoruz, ona bakmamız lazım. Biz güçlü hareket edip milli olabilirsek karşımızdaki kim olursa olsun güçlü pazarlıklar yapabiliriz.

Türkiye Suriye’nin kuzeyinde PYD oluşumuna taş koymaya devam ettikçe, Irak’ın kuzeyinde Kürt devleti kurulmasına taş koymaya devam ettikçe, her zaman ikinci kalkışma riski olacaktır.

NATO ile ilişkilerimizi masaya yatırmak zorundayız. ABD ve NATO ile karşılıklı menfaat ilişkilerini gözden geçirmek zorundayız. NATO’dan çıkalım Avrasya’ya girelim gibi abuk subuk bir şey demiyorum ama bizi burada bölgesel ittifaklar söz sahibi yapacaktır.

"ABD'li ve İngiliz diplomatlar kimlerle görüştü, devlet açıklasın"

Üst akıl boş durmayacak. Aşiretlerden aldığım bilgilere göre, sadece Güneydoğu’da değil, Barzani tarafında da İngilizlerle anlaşılan aşiretler var. Aşiret liderleri arasında Ankra’ya çağrılıp İngiliz Büyükelçiliği’nde para teklif edilen ve reddeden kahraman aşiret liderlerimiz de var. Korucu aşiretleri de var.

ABD konsolosu, İngiliz Büyükelçiliği mensupları hangi tarihlerde Güneydoğu’da nerelere gitti? Devletimizin elinde bu bilgiler var. Kimlerle ne görüşmüşler? Bunları açıklasınlar.

Aşiretlere para vererek ne amaçlıyorlar?

"Aşiretler üzerine oynanan oyunu kimse hafife almasın"

100 sene önce yapamadıklarını şimdi yapma telaşındalar. Bu pastadan herkes pay almak istiyor. Bunu yapmak için de oradaki aşiretlere ihtiyaçları var. HDP Güneydoğu’da terörist cenazelerinde büyük gövde gösterileri yapıyor. O bölgede bizim kahraman askerimiz ve kahraman polisimiz çok ciddi mücadele veriyor. Provokatörler Güneydoğu’daki herhangi bir cenaze töreninde, polisin askerin içindeki FETÖ’cüler ateş açabilir ve insanların ölümüne sebep olabilirler. Diğer aşiretler de buna katılabilir. Bunu kimse hafife almasın. Batı’da büyük yerlerde büyük bombalar patlayabilir. İnsanlara kaçsınlar diye bunu söylemiyorum. Kimse bu sözlerimi başka yere çekmesin. Türk milleti uyanık olmalı. Ayrı gayrılığı bir kenara bırakmalı. Devletin şu anda uygulanan politikası doğrudur ama kurunun yanında yaş da yanmamalı. Ama cezaevlerinden aldığımız bilgiye göre içerideki gerçek FETÖ’cüler ve kripto FETÖ’cüler oldukça rahatlar. 5 kuruş paraya ihtiyaçları yok.

"Özel güvenlik şirketleri incelenmeli"

Türkiye’de şu ana kadar hiç incelenmeyen 300’e yakın güvenlik şirketi var. 280 bin sertifikalı güvenlikçi var. Bunlara hiç bakıldı mı? Bu insanlar her yerde görev yapıyorlar. Devletimize söylüyorum bunları da masaya yatırsınlar. Polisin, TSK’nın, siyasetin içinde kripto FETÖ’cüler var. Cadı avına çevirmeden bunlara karşı önlem alınması gerekiyor.

İkinci kalkışma nasıl önlenir?

Biz uyanık olmaz da 15 Temmuz’da her şey bitti dersek ikincisi çok daha kötü olur. Biz şu anda ikinci Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Ayrılıkları bir kenara bırakmalıyız. Bu ülkede milyonların içine Atatürk sevgisi var, milyonların içinde de Allah, kitap, din sevgisi var. Bunları söküp atamazsınız. İşte bizi birleştirecek çizgi budur.

İç savaş çok kötüdür. Kimin kimi vurduğu beli olmaz, bu ülke perişan olur gider. Biz içeride ne yapacağız ona bakmak lazım. İç cepheyi sağlamlaştırmamız lazım.

ABD ya da İngiltere Türkiye’ye asker sokabilir mi?

Bir iç savaş ortamı meydana gelirse sokabilir. Uluslararası yasalar çok açık ama biz bunu engelleyebiliriz. Hem askeri hem de sivil anlamda mandacı zihniyete sahip olmayan milli bürokrasinin çok acil şekillendirilmesi gerekiyor.

Dünyada hiçbir yerde 10 bin kişinin bildiği bir kalkışma hareketini istihbarat servisinin bilmemesi mümkün değildir. Her yere sızan FETÖ, MİT’e de sızdı. Onların oradaki mevcudiyeti devletin bunu bilmesini engelledi. Bundan bahsediyorum.

Orhan Miroğlu'dan Hasan Atilla Uğur'a tepki

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Hasan Atilla Uğur’un açıklamalarına tepki gösterdi. Uğur'dan sonra Fatih Altaylı'nın programına konuk olan Miroğlu, "Ben de bir aşiret üyesiyim. Beyefendinin söylediği bölgedeki aşiretleri tek tek biliyorum. Trilyonluk kredi borçları falan da yok. Bu fikir tehlikeli bir fikir" dedi.

Miroğlu şöyle konuştu:

Antep’ten başlayarak bütün bölgede bu aşiret yapısı çözülmüş bir yapı değil. Bunun farklı sebepleri var. Öyle bir çatışma döneminden geçtik ki hiçbir aşiret bireysel dönüşümü gerçekleştiremedi. Çünkü iki ateş arasında kaldık.

Eskiden çok güçlü olan ailelerin birçoğu korkunç durumda… Ekonomik olarak tükenmişler. Zaten trilyonuk borçları olabilecek durumda değiller. Ama bazı aşiretler var ki çok zengin de olsalar çok fakir de olsalar Kürt kimliğinin talep edilmesi onları çok memnun ediyor. Bunu yaparlarken bile hiçbir şekilde İngilizler ve Amerikalılarla işbirliği yapmaları, hele ki maddi bir ilişki kurmaları söz konusu olmadı. Aşiretlerin emperyalistlerle işbirliği yaptığına dair bir dava da yok. Bunu açıklamak için sorumluluk hissettim çünkü ben o bölgenin milletvekiliyim. Oradaki aşiretleri de devlet kadar olmasa da bilirim.

Bu bilgiler niye size ya da bana gelmiyor da bu arkadaşa geliyor? Devlet elimizde öyle bir bilgi yok diyor. Nasıl oluyor da istihbarat örgütüne sahip devlet bile bilmiyor?

Orada bir risk yok mu? Elbette ki var. Bir takım yeni fikirler geliştirmemiz lazım. Bunları yapmazsak bu gibi şeyler gelir kapımıza dayanır.