"Sporda Şiddetsiz İletişim" projesini hayata geçirdiniz. Neden böyle bir projeye ihtiyaç duydunuz?
Spor, insanları aynı duygular etrafında kitleler halinde bir araya getirebildiği için hiç kuşkusuz önemli bir güce sahip. Hayatın her alanına dokunan sporun, günümüzde çok kapsamlı bir etki alanı oluşturduğunu görüyoruz.
Örneğin futbolu ele alalım. Bu spor dalı toplum için sadece bir oyunu mu ifade ediyor? Tabi ki hayır. Futbol artık insanlar için bir oyundan çok daha fazlası oldu. Aynı zamanda futbolcular da birer oyuncunun ötesinde geniş kitleler üzerinde etki gücü olan bireyler haline geldi. Taraftarlar sporun birleştirici gücüyle tuttukları takımlar etrafında bir araya gelerek bu takımlara atfettikleri değerleri benimsiyorlar. Ne var ki bu birleştirici gücün iyi yönetilmemesi, oyuncuların ve taraftarların karşı karşıya gelmesine ve kör bir düşmanlığın oluşmasına da neden olabilir.
İletişim Başkanlığı'ndan "Sporda şiddetsiz iletişim" projesi!
İletişim Başkanlığı sporda şiddete karşı "Sporda Şiddetsiz İletişim" projesini hayata geçirdi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Rakibine jest yap" adlı iki video filminin de hazırlandığı proje hakkında bilgi verdi. Böyle bir projeye neden ihtiyaç duyulduğu, hangi adımların atılacağına ilişkin bilgiler veren Altun, "Bu kampanya ile futbolseverlere “Futbola şiddetle değil, gönülden bağlan” diyoruz." dedi.
Maalesef spor mücadelelerinin sportmenlik çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiği kimi zaman unutulabiliyor. Stadyumların, insanların ortak bir heyecanı ve coşkulu bir atmosferi paylaşacakları ortam olması beklenirken, utanç verici olayların oyunlara gölge düşürdüğüne şahit olabiliyoruz. Düşmanlık derecesinde karşımıza çıkan hoşgörüsüzlükle stadyumlar tüm bu olumsuz duyguların açığa çıktığı bir arena; futbol ise öfke kusulan bir araç haline gelebiliyor.
Bu nedenle futbolda ve diğer sporlarda doğru, etkin ve sürekli bir iletişimin gerekliliği inkâr edilemez. Sporda kullanılan şiddet dili ve şahit olduğumuz olumsuz olaylar bize hem oyuncu hem kulüpler hem de taraftarlarda adil oyun anlayışı ve oyunun gücü ile ilgili farkındalık yaratmanın önemini ortaya koydu.
Bu projede sporda şiddetsiz iletişimi hayata geçirmenin yanı sıra rakibin yeniden tanımlanması da amaçlandı. Karşı taraftaki rakibi nasıl tanımlıyoruz? Yenmemiz gereken bir düşman mı? Şunu unutmamalıyız ki spor rekabetten önce oyundur. Burada hileye asla yer yoktur, rekabet ortamında dahi dostluk dışlanamaz. İşte biz proje kapsamındaki “Rakibine Jest Yap” kampanyamızla rakibin oyunun ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatıyoruz. Bu kampanya ile futbolseverlere “Futbola şiddetle değil, gönülden bağlan” diyoruz.
Bu proje kapsamında hangi adımlar atıldı ve atılacak?
Sporda Şiddetsiz İletişim projesiyle öncelikle oyuncudan taraftarlara, ailelerden yönetim ve medyaya kadar futbolun ulaştığı her yerde şiddet ve nefretin önüne geçmeyi amaçladık. Projemizin dikkat çekmeyi hedeflediği temel gerçeklerden birisi, oyunun karşı tarafta bir rakip olmadan kazanılamayacağı oldu.
Futbolun değer kazanması ve gelecek nesillere daha güzel bir futbol dünyası bırakmak kapsamlı çabaları gerekli kılıyor. Bu bağlamda futbol oyununa değer kaybettiren küfür, şiddet ve nefret dolu söylemlerin medyanın dilini de etkisi altına aldığını görüyoruz. “Sporda Şiddetsiz İletişim” projemizin başarıya ulaşması için bu alanda yapılacak tüm iletişim yönetiminde medya mensuplarının da konuya dikkatle yaklaşmaları gerekiyor.
Projenin ilk adımı, kulüplerin alt yapılarında başlatıldı. Bu kapsamında TFF Spor Toto Gelişim Ligi İstanbul Elit A ve B U19’dan U14 takımına kadar tüm alt yapı oyuncularına eğitimler verildi. 3’er saatlik bu eğitimlerde görsel ve videolar eşliğinde şiddetin etkisi, futbolda şiddetsiz iletişim, empati ve etik konuları işlendi. Verilen eğitimlerde zafere mutlaka adil yollarla, dürüstlükle ve sadece oyun ile ulaşılacağının altı çizildi. Ders sonunda katılımcılar, Rakibine Jest Yap kampanyası ile web sitesi ve sosyal medya hesapları hakkında bilgilendirildi. Kulüplerin alt yapılarında başlatılan kampanya ile nefret ve şiddet söylemlerinin kullanılmaması için ortak bir bilincin oluşturulması hedeflendi.
Bu eğitimlerle FIFA’nın Fair Play ruhuna uygun olarak, rakibe psikolojik ve fizyolojik açıdan zarar vermeyen, müsabakayı yönetenlere ve izleyenlere saygılı hareket eden, spor kurallarına uyarak hileye başvurmayan, rakibi oyunun bir parçası olarak gören, oyun koşullarında şans eşitliğini kollayan bir anlayışın kazandırılması amaçlandı.
Bu kapsamlı eğitimlerin bizlere sporda şiddetsiz iletişim anlayışını benimseyen empati yeteneği yüksek, insani duyguları gelişmiş bilinçli nesiller kazandıracağına inanıyoruz.