SuperHaber yazarı İzzet Çapa'nın "En Çok Ben Eğlendim" adlı kitabı kısa süre önce Destek Yayınları’ndan çıktı ve kitabevlerinin raflarındaki yerini aldı.
Kitap kısa sürede büyük ilgi görürken, şimdiden 6'ncı baskısını yaparak "çok satanlar" listesine girdi.
Türkiye'nin ilk hazır ezogelin çorbası nasıl ortaya çıktı?
SuperHaber yazarı İzzet Çapa, annesi Gürnar Çapa Uğurlu ile babası Bedii Çapa'nın büyük aşkının, kendisi dışında bir "mevyesi" daha olduğunu ilk kez yeni kitabında açıkladı
EN ÖZEL ANLARINI OKURLARI İLE PAYLAŞTI
Çapa, kendi hayatını anlattığı kitabında okuyucularıyla, çok samimi bir dille, yaşamından ilginç kesitler paylaştı.
Bir yandan, genç yaşlarında evlendiği ve kısa süre sonra ayrıldığı eşinin bile ilk kez kitaptan okuyup öğreneceği ayrılık kararının sıra dışı gerekçesini açıklayan İzzet Çapa, diğer yandan annesi ile sıcak ilişkisine dair ilginç anektodları kaleme aldı.
Kitapta annesi ünlü modacı Gürnar Çapa Uğurlu ile yaptığı kısa bir röportaja da yer veren İzzet Çapa, annesi ile babasının büyük aşk hikayesinin, kendisi dışında bir "mevyesi" daha olduğu bilgisini de okurları ile ilk kez paylaştı.
"En Çok Ben Eğlendim" kitabında yer alan kısa röportajda oğluna, eski İstanbul'un Ermeni ve Rum nüfusla iç içe yaşadıkları semti Kurtuluş'u özlemle anlatan Gürnar Çapa, "Kurtuluş'ta Despina'nın Yeri vardı. Beyoğlu'nda da Gaskonyalı Toma'ya giderdik. Zeki Müren de gelirdi; görürdük orada. Kurtuluş'ta büyük bir yabancı aristokrasisi yaşıyordu. Rum'u, Yahudi'si, Ermeni'si... Her şeyin bir kültürü vardı onlarda." diye konuştu.
GÜRNAR ÇAPA EZOGELİN'İN HİKAYESİNİ İLK KEZ ANLATTI
Dönemin Türk mutfağından da bahseden, Rum ve Ermeni yemeklerinin Türk mutfağına yaptığı katkıyı yad eden Gürnar Çapa, Türkiye'nin ilk hazır ezogelin çorbasının hikayesini ise şu sözlerle anlattı;
"Bütün o kültür gitti, yerine lahmacun geldi. Ben 15-16 yaşında tanıştım lahmacun ve kebapla. Bizim muhitlerde yoktu çünkü daha öncesinde. Ezogelin çorbasını çok severdim. Babanla sık sık kebapçıya giderdik sırf çorba içmek için. Çilingir sofrası seven adam, rakısız kebapçı ortamından sıkılıyordu. Oralarda benim gibi süslü puslu kadınlar da olmazdı o zamanlar.