İmamoğlu'nun "menfaat çemberini" Cem Mansur anlattı

Dünyaca ünlü Türk orkestra şefi Cem Mansur, İBB'deki görevinin sona erdirilmesinin sebeplerini açıklarken Ekrem İmamoğlu'na çok ağır suçlamalar yöneltti. İBB içerisinde "menfaat çemberi" oluşturulduğunu öne süren Mansur, kendisinin "para yemediği" için görevinden uzaklaştırıldığını öne sürdü!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR) Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur ile kasım ayında sürpriz şekilde yollarını ayırdı.

Kararın "yönetsel fikir ayrılıkları" nedeniyle alındığı belirtilirken, Mansur'un görevine şef ve besteci Murat Cem Orhan getirildi.

İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun Genel Sanat Yönetmenliği görevinden alınan Cem Mansur ise karara ilişkin ilk açıklamasında "Görevime son verilmesi ülkem ve İstanbul adına çok üzücüdür" ifadelerini kullandı.

Cem Mansur'un görevden alınması üzerine özellikle muhalif kanattan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çok sert "liyakat" eleştirileri de geldi.

Ünlü müzik adamı ise yaşanan sancılı sürecin ardından, Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalında, Aslı Öymen'in hazırladığı programa katılarak İmamoğlu yönetimine çok ağır suçlamalar yöneltti.

İBB'DE MENFAAT ÇEMBERİ...

Kendisine "darbe" yapıldığını belirten Mansur ise belediyede kümelenmiş "eş dost" ilişkileri üzerinden maddi kazanç elde etmeyi amaçlayan çevreleri hedef gösterdi.

Mansur, kendisine net bir gerekçe sunulmadığını ancak olayın iç yüzünü bildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı;

"Bindiğiniz dalı kesmek, enayilik, aptallık ne derseniz deyin, müthiş bir nezaketsizlik aynı zamanda hiçbirine yakışmayan...

Biliyorum sebelerini, resmi olarak ne diyecekler "eş dost ilişkileri arasında, içinde bir menfaat çemberi kurduk ve sen onun içinde olmayacağın için seni istemiyoruz"... İmamoğlu ile hâlâ görüşemedim. Bana onun söylediklerinin tam tersinin uygulanma sürecinde tekrar görüşmedi benimle.

Gerekçe belli zaten, bir dahaki dönemde kimlerin kimlerle iş yaptığını gördüğünüz zaman zaten benim neden orada olamayacağımı... "Cem Mansur'un paraya ihtiyacı yok o yemez" laflarını, ki ben saftirik halimle olumlu bir şey zannediyordum. Meğerse "onunla iş yapılmaz" anlamına geliyormuş. "

PAZARDA LİMON SATIN

İBB yönetiminin kendilerine özlük hakları konusunda da sıkıntılar çıkarttığını dile getiren Mansur, yaşananları şöyle aktardı;

"Mesailer ödenmiyor, mesailerin ödenmeyeceğini söylemeye gelen belediye yetkilisi "Gidip pazarda limon satın" diyor, paranız yetmezse diyor.

Yazılar imzalatılıyor, işten çıkarma tehdidi altında mesailerimi talep etmeyeceğim diye, insanlara böyle davranılan bir yerden bahsediyoruz."

"SEN DÜNYAYI DEĞİL SADECE BEYLİKDÜZÜ'NÜ BİLİYORSUN"

"Bu çok pahalı, bu dünyanın hiçbir yerinde sürdürülebilir değil", dünyanın hiçbir yerini bilmiyorsunuz, Beylikdüzü'nü biliyorusunuz. burası istanbul büyükşehir ve biz, New york, Chicago, Paris, Viyana, Berlin kafasıyla yaptık.

Ben devlet operasında çalıştım gençliğimde, ama böylesini görmedim. Arkadan iş çeviren, yüzünüze konuşup arkadan başka şey... Evet entrikaları da biliyorum insanların ne kadar sinsi ne kadar çirkef olabileceklerini de biliyorum. Ama bana başka bir boyut yaşattılar bu kez. "

AKŞENER İÇİN KONSER İPTAL EDİLDİ!

"Salonun çok hoyratça kullanılmasına da karşıydım ama engel olamadım , tamam salon belediyenin salonu, ayda bir iki defa bazı etkinlikler yapılabilir. ama kaç taneye tahsis edilebilir. Bir de biletleri satılmış, tanıtımı yapılmış bir konseri Meral Akşener konuşma yapacak diye iptal edemezsiniz. Benim işim burada itiraz etmek ve kıyamet koparmak bu türk dünyası günleriyle ilgili, mesela kasım ayında bizim yaptığımız programın içinden sadece iki konser yapılabildi. Onun dışında Almanya'ya göçün bilmem nesi, Türk dünyası günleri... Tamam onları da yapalım, beraber yapalım. Bir konser salonuna yakışır şekilde içini dolduralım. Biri de 10 kasım... Onu da uçuruyorlardı. 10 kasım konseri insaf!

Kamu parasının kötü kullanılması anlamına geliyor bu işleri yapamamak.

Adımız AK Parti değil diye böyle bir ahlaki bir üstünlük taslamasına da tahammül edemiyorum. Demokrasi seçtiğin kişiden hesap sormaktır, yoksa bazı daha önceki görevlerden gelen insanların çocukluk ilişkileri, eş dostla iş yapmak... Zaten ileri dönem kimin kimle iş yaptığı kimin hangi pozisyonda neden olduğu çok açık şekilde belli olacak. Ben bunu istanbul'a bir ihanet olarak görüyorum. ben böyle bir makam talep etmedim. "

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.