İNGİLİZ CASUS JOHN BENNETT SUİKASTININ PERDE ARKASI!
İstihbarat Uzmanı ve Sovyetolog Alparslan Ertuğ ve Gazeteci İbrahim Baran ile 'Mevzu Derin' SuperHaber YouTube kanalında yayında...
İstihbarat, günümüz dünyasının en çok konuşulan ve tartışılan meselelerinden biri. Ancak, gizli olma özelliği istihbarat hakkında ortaya atılan iddia ve ifadelerin ne kadar doğru olduğu sorusunu akıllara getiriyor.
SuperHaber YouTube kanalında yayınlanan ‘Mevzu Derin’de, İstihbarat Uzmanı ve Sovyetolog Alparslan Ertuğ ile Gazeteci İbrahim Baran, İşgal yıllarında İstanbul’da görev yapmış acımasız İngiliz casus John Godolphin Bennett’in istihbarat faaliyetlerini ve Felah-ı Vatan Grubu'na mensup Deli Ömer tarafından Bennett’e düzenlenen suikastın karanlık yüzünü masaya yatırdı.
ALPARSLAN ERTUĞ: SAKAT BACAĞI İŞGAL ALTINDA İSTANBUL’DA YAPTIKLARININ HATIRASI OLDU!
Alparslan Ertuğ, “John Godolphin Bennett, İstanbul'un işgal altında olduğu yıllarda İstanbul'daki İngiliz İşgal Kuvvetleri’nin istihbarat teşkilatında siyasi ilişkiler sorumlusudur. Rütbesi de yüzbaşı. Komutan tarafından çok muhafaza edilen, korunan ve takdir edilen çok etkili bir subaydır. İşgal altındaki İstanbul'da Anadolu için adam, silah ve malzeme kaçıran, istihbarat toplayan gizli servis mensuplarının çok ciddi bir biçimde bu adam ve emrindeki timler tarafından sorguladı. Sorguladığı kişilere işkence etti ve bir kısmını da öldürdü. Hatta siyasi kimliği olanların Malta'ya sürüldüğü öyküsü genelde bizim Kurtuluş Savaşı’nın tarihi lekesi olarak bilinir. Bu İngiliz gizli servisi, Beyoğlu'nda Amerika Konsolosluğu'nun yan tarafında Kroker Otel’in alt katlarını işkence için, üst katlarını da ikametgah olarak kullandı. Bizim vatan evlatlarımız orada bedel ödedi. Kendisi aslında matematikçi. Asya dilleri ve dinleri uzmanlığı var. İşin enteresanı zaten Türkiye'de görev yaparken görülüyor ki, Rumca ve Türkçeyi çok güzel konuşuyor.Bennett'in Kurtuluş Savaşı için Anadolu’da çalışan gizli örgütlere karşı çok sert müdahalesi oldu. İstanbul'un işgalinden sonra meclisin basılıp Osmanlı milletvekillerinin Malta'ya sürülmesi olayında aldığı aktif görev alınca bizim gizli servisler yakın takibe aldı. Yakın fiziki takibe almasının iki sebebi var. Birinci sebebi, bu adam istihbarat örgütünün yöneticilerinden ve temas kurduğu insanlardan İngilizler hesabına casusluk yapanların kimliklerini tespit edilmesi. İkincisi de artık yaptıkları insanların sabrını taşırınca cezalandırmak üzere bir şeyler yapılmak istenmesi. O dönem İstanbul’da etkili olan, üst yönetim durumunda olan Mim Mim Grubu bir suikast gerçekleştirmeyi pek düşünmedi. Çünkü Bennett’i cezalandırmak için düşünülen suikastın İngiliz baskısını artıracağını ve Anadolu'ya insan, silah ve malzeme kaçırılmasını zorlaştıracağını düşünmüşler. O sırada İstanbul'da Anadolu için çalışan çok sayıda grupçuklar vardı. Suikastı düşünen Felah-ı Vatan, Güneş Grubu ve Muavenet-i Bahriye Grubu bulunuyordu. Ancak bu karardan Mim Mim Grubu’nun haberi yoktu. O gruplardan biri Bennett’i takipe ederek Büyük Dere Hacı Osman Bayırı Maslak, Şişli, Taksim bu Beyoğlu güzergahıyla her zaman aynı yoldan geldiğini tespit ediyor. Bunun üzerine Maslak civarında suikast gerçekleştirme kararı alıyor. Bunlar 15 kişilik bir ekiple Bennett'i Maslak’ta pusuya düşürüp vurma kararı veriyorlar. Ay olmayan karanlık bir gecede yola pusu atıyorlar. Bunun Büyük Dere’ye gittiğini gördükten sonra yolu kapatmak üzere aracın durması rahat ateş altına almak için yola bir ağaç devirmek üzere bir ağacı keserek iplerle bağlayıp bekliyorlar. Bir süre sonra Bennett'in arabası gözüküyor. Ancak o zaman oralar kuş konmaz kervan geçmez yerler. İstanbul'da araba sayısı çok az. Zaten farlarını da tanıyorlar. Araba yaklaştığında iplerle çekip ağacı yola deviriyorlar. Ağaç yola devrilince şoför hızlı bir frenle ağaca çarpmaktan son anda duruyor. O arada çevrede pusuda olan insanlar yerlerinden fırlayıp ateş açıyorlar arabaya. Arabadan muhafızlar otomatik silahlarla karşılık veriyorlar. Bir süre sürüyor çatışma Bennett'in çığlığından vurulduğu anlaşılıyor. Bu organizasyonu yapan Felah-ı Vatan Grubu'na mensup Deli Ömer diye vatansever. Deli Ömer daha önce Geyve'de, Geyve Boğazının savunulmasında görev yapan Halit Bey'in emrinde. Bennett'in vurulmasından sonra bunlar kaçıyor ve hiç bir tanesi yakalanmıyor. Fransız devriyeleri ve Osmanlı devrileri gezmekte olan jandarmaları olay yerine geliyorlar. Fransız hastanesine kaldırıyorlar. Bennett, birkaç tane ciddi ameliyat geçiriyor. Ancak bir bacağı sakat kalıyor. Ömrünün sonuna kadar işgal altındayken İstanbul'undaki yaptıklarının bir hatırası olarak taşıyor.” sözlerini kullandı.
Alparslan Ertuğ ve İbrahim Baran ile ‘Mevzu Derin’in tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…