İpi kimin elinde, tokmağını kim çalıyor...

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, sosyal medya hesabından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na sert sözlerle yüklendi. Yalçın, Davutoğlu için, ''İP'ini koparan da, zincirini kıran da, gömleğini yırtan da, Kandil’den kaçan da, Pensilvanya’dan icazet alan da MHP’ye sardırmaktadır. Bir çapınıza, bir aynaya, bir de ipinizi tutanlara bakıp öyle kelam edin." dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Twitter hesabından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu zehir zemberek sözlerle eleştirdi.

Yalçın, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin görüşme talebini reddettiği Davutoğlu'nun kürtçe yanıtını 'Milli egemenliği inkar ediyor' diyerek eleştirdi.

İşte Yalçın'ın Davutoğlu'na yönelik paylaştığı mesajı;

"Mazul başbakanlardan ”Serok Ahmet” nam Ahmet Davutoğlu hayreti mucip bir hadsizlikle MHP’ye ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye yine dil uzatmıştır.

Davutoğlu’nun görüşme davetini sadece “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini” konuşurum diyerek reddeden genel başkanımıza Kürtçe cevap vermesi; “iki dilli, etnik imtiyazlı ve millî egemenliğin inkârı” anlamına gelen bir yaklaşım biçimidir.

"BU CÜRETİ BUNLARA FETÖ MÜ VERMİŞTİR?"

Görülen odur ki Türk siyaset dünyasında “trend topic” olmak, ilgi çekmek, tanınmak ve sesini kamuoyuna duyurabilmek için Sayın Devlet Bahçeli ve MHP aleyhtarlığı yapmak neredeyse bir gelenek hâline gelmiştir.

Öyle ki İPini koparan da, zincirini kıran da, gömleğini yırtan da, Kandil’den kaçan da, Pensilvanya’dan icazet alan da MHP’ye sardırmaktadır.

Yoksa destursuz bağa girip bağcıyı kovmaya yeltenecek cüreti bunlara FETÖ mü vermiştir?

Yoksa Davutoğlu ve boylarından büyük laflar eden şakşakçıları bir başka sicilli icazetli Müdire Hanım’ın yollayacağı vekillere mi bel bağlamaktadır?

Ahmet Davutoğlu’na güvenip yatırım yaparak bize saldıran cümle ikbal heveslilerine, bilumum maceraperestlere tavsiyemiz şudur:

Bir çapınıza, bir aynaya, bir de ipinizi tutanlara bakıp öyle kelam edin. En çok da efendi diye peşine takıldığınız aciz ve sakar geçmişine bakın.

Kendisinde ve partisinde “gelecek” araç ve “yapraktan kispet” giyerek siyaset meydanına inen Serok Ahmet daha önce de nice çamlar devirmiş, nice umutlar batırmıştır.

"ÇAPSIZ DAVRANIŞLARI, AYAĞI YERE BASMAYAN NAZARİYELERİ..."

Davutoğlu, Suriye’deki Emevi Camii’nde namaz kılma serüvenine girişerek Türkiye’yi bölgede büyük bir çıkmaza sürüklemesiyle maruftur; çapsız davranışları, ayağı yere basmayan nazariyeleri ve tahammül edilmez retorikleriyle AK Partiyi sıkıntıya düşürdüğü için de azledilmiştir.

Bugün, aynı Davutoğlu’nun boynuna küresel aktörler tarafından bölücülük davulu asılmıştır. Davulun tokmağı, bazen Washington’da bazen de Pensilvanya’dadır.

Defolarını, veballerini ve günahlarını amblemlerindeki çınar yaprağıyla örtmeye çalışan Ahmet Davutoğlu bizce partisinin adını yanlış seçmiştir. “Gelecek” yerine “Bölecek Partisi” ismini tercih etmeliydi.

Amblem olarak da “Türkiye haritasını kesen bir makas” veya “bir ağacın gövdesini budayan çekiçsiz orak” daha isabetli olurdu.Bir zamanlar çokça boş konuştuğu, kafa şişirdiği ve temelsiz senaryolarla kamuoyunu meşgul ettiği için “Davuloğlu” unvanını da alan Ahmet Davutoğlu’dur.

Gelecek Partisi Batman İl Başkanı, Davutoğlu'nun Kürt açılımını bütün çıplaklığıyla açıklayarak; "Kürtler için Mesut Barzani ne ise A. Öcalan da odur" diyebilmiştir.

"SON MENZİL YÜCE MECLİS DEĞİL, MAMAK ÇÖPLÜĞÜDÜR"

Velhasıl, yarını olmayan ”Gelecek Partisi” ve onun bezirgânbaşı için ne söylense, ne yakıştırılsa yeridir.

Ancak bize göre değişmez hakikat şudur:

Geleceği bölecek kervanı; zillet ittifakına erzak ve cephane ulaştırmak, gelecek seçimlerde Cumhur İttifakına kaybettirmek üzere Pensilvanya’da yüklenip yola çıkarılmıştır.

Serok Ahmet’in başını çektiği kervanın yükü, millet nezdinde mezbele hükmündedir; varacağı son menzil de yüce Meclis değil, Mamak çöplüğüdür."

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.