İRAN’IN ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİA EDİLEN MOSSAD YETKİLİSİ KİM?
SuperHaber YouTube Koordinatörü Barış Özkan ve SuperHaber programcısı Ceyhun Bozkurt ile ‘Haberin Olsun’ yeni bölümüyle yayında…
Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan, ‘Haberin Olsun’un yeni bölümünde dünya gündemini meşgul eden İran ve İsrail’deki karanlık suikastların perde arkasını konuştu.
İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin, 27 Kasım'da öldürülmesinin ardından pek çok soru gündeme gelirken, geçen perşembe akşamı bu kez Tel Aviv'de, İsrail Gizli Servisi Mossad yetkilisi olduğu öne sürülen Fahmi Hinavi’nin suikasta uğramasıyla soru işaretleri daha da arttı.
"ABD SEÇİMLERİNİN HEMEN ARKASINDAN BU OLAYLARIN YAŞANMASI DİKKAT ÇEKİCİ"
Peş peşe yaşanan cinayetleri değerlendiren Ceyhun Bozkurt, "ABD seçim sonucundan hemen sonra 'Biden İran’a yakınlaşacak, Obama dönemindeki nükleer anlaşmaları devreye sokacak yani diyalog kanalı açacak” deniyordu. Haberlerin hemen arkasından olması dikkat çekici çünkü kritik bir isim Muhsin Fahrizade. İran nükleeri açısından şöyle denklik bir örneği verelim. Devrim Muhafızları açısından Kasım Süleymani neyse, İran’ın nükleer çalışması açısından da Muhsin Fahrizade odur. Nükleer çalışmasının Kasım Süleymani’sidir Muhsin Fahrizade. ABD seçimlerinin hemen arkasından bu olayların yaşanması doğal olarak akıllara şunu getirdi, Trump dönemi daha bitmedi. Önceden konuşmuştuk, İsrail’in de Trump’ı desteklediği, Biden’a destek vermediğini. Bu seçimlerde ABD’deki Yahudiler ile İsrail’in tercihleri farklıydı. O yüzden İsrail’in olası bir Mossad üzerinden İran’ı provoke edip böylece karıştırıp olası ABD-İran diyaloğununun önüne geçmesi hamlesi olarak değerlendirildi. Fahmi Hinavi, hemen arkasından Tel Aviv’de silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Mossad yetkilisi olarak yansıtıldı. Ancak Mossad’ın böyle bir yetkilisi olmadığına dair duyumlar da var. Mossad görevlisi olabilir ama çok bilinen bir isim olmayabilir. Orada bir soru işareti var, net değil. İran ilk hamleyi oradan mı yaptı? diye İran basınında yayınlar yapıldı. İran’ın bu tür durumları yansıtması normal, çünkü karışmış durumda. Fahrizade suikastını bu çerçevede ele almak gerekiyor. Saldırı yönteminde yapay zeka kullanıldı. Uzaktan kumandalı, otomatik bir silahla atış yapıldı. Omuru parçalandı. Bu aslında olayın bir anlamda İran’a yönelik psikolojik darbesi. İran’ın uzun zamandır övündüğü konulardan bir tanesi ‘İran için bir şey yapamazlar, ancak dışarıdaki unsurlarımıza saldırırlar’ deniyordu. Ancak böyle bir saldırı gerçekleşti. Yapay olayını gündeme getiren de Devrim Muhafızları. Bu bilgiler, ‘İran içinde saldırıyı insan sokarak yapamazlar’ın algısını değiştirmeye yönelik bir algı operasyonu olabilir deniyor. İran bu saldırının psikolojik yorgunluğunu ve hayal kırıklığını kırmaya çalışıyor ama nereden tutarsan elinde kalıyor. Yapay zekayı, bu sistemi oraya yetiştiren birileri var. İnsan da sokulduysa apayrı bir olay. İran’da haziran ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Reformculara karşı muhafazakarların son dönemde bir atağı var. Bu atak çerçevesinde arka arkaya olan bu suikastler, yıl başında Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, yıl sonunda da Fahrizade’nin öldürülmesi bir anlamda yönetimde Ruhani hükümeti reformcu kanat olarak biliniyor, reformcuların elini zayıflattı. Artı İran içinde halkı huzursuz eden başka saldırılar var, reformcular döneminde. IŞİD iki defa saldırı yaptı, meclise ve İran İslam Devrimi lideri Humeyni’nin türbesine saldırdı. El Ahvazi diye bir yapı, İran ordusuna yönelik bazı saldırılar yapıldı. Başka güvenlik problemleri de yaşandı. Bu saldırılar da arka arkaya, Süleymani Irak’ta öldürülmüştü, Fahrizade direk İran’ın kalbinde öldürüldü. Bunların üzerinde güvenlik reformcuların hanesine eksi olarak yazılmaya başladı. Çok daha önemlisi İran’da ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Mesela Obama döneminde İran ile ABD arasında nükleer görüşmelerin yapıldığı dönemde İran parası bir tümen derler, bir dolar 3 bin tümendi. Ancak şuan 25 bin tümen. Dolar inanılmaz yükseldi. Türkiye’de doların şu an 3 TL’den 25 TL’ye çıkmasını düşünün. 8 TL’ye yaklaşınca nasıl ekonomi etkilendi, İran’ı siz düşünün. Yaptırımlar da İran’ı çok sıkıştırıyor, o boyutu da var. Artı muhafazakarlar reformculara bu saldırıları gösteriyor, İran düşmanlığını ve hamleleri göstererek ABD ile müzakere olmaz diyordu. Bu açıdan da elini zayıflandı. Ruhani, yasama, yürütme ve yargıda da sıkışmıştı. Yürütme reformculardaydı, yasama ve yargıda muhafazakarlar hakimdi. Yürütmeyi de alırlarsa önümüzdeki dönem açısından muhafazakar daha şahin bir İran ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.
Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...