Irkçılığa ve ayrımcılığa geçit vermeyelim...
Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Türkiye ve dünya kamuoyu çok hassas.
Türkiye hassas, terörizme karşı başlattığı ve başarı ile yürüttüğü harekâtı lekelemek için tüm dünyada olağanüstü bir lobi faaliyeti var. Bu lobiler farklı çıkarları temsil ediyorlar. Yalan söylemekten, karalamaktan, yanlış bilgilendirmekten kaçınmıyorlar.
Türkiye sivillere, inanç merkezlerine, ibadethanelere, tarihi ve kültürel değer taşıyan yapılara, altyapıya zarar vermeden çok seçici bir şekilde operasyon yürütüyor. Türkiye’nin silahlı kuvvetler envanterinde asla kimyasal silahlar ve kullanımı yasak olan maddeler bulunmuyor ve NATO ülkesi olduğu için bunu en iyi ABD biliyor ama yine de bu neviden yalan haberlerin odağında kalmaktan kurtulamıyor.
Dünya kamuoyu hassas. Çünkü yalan haberlerin boyutu o kadar büyük ki, Türkiye bu haberlerin hepsinin yalan olduğunu hemen kanıtlıyor olsa bile sonuçta inananlar ve inanmaya hazır olan kitleler var. Dünyanın en büyük ve saygın yayın kuruluşları da ne yazık ki her türlü hukuki, mesleki, etik kaygıları bir kenara bırakarak terör odaklarından gelen bu neviden bilgileri, enformasyonları kitlelerle paylaşıyor. Sosyal medya ise tam bir afet bölgesi. Ağzı olan konuşuyor, yazıyor, söylüyor…
Tehlike de tam bu noktalarda başlıyor. Her türlü ırkçı, etnikçi, mezhepçi, dinsel inanca dayalı ayrımcılık ve streotyler fena halde zihinleri ifsad ediyor…
Konya’da billboardlar birtakım afişlerle donatılmış. Hristiyan ve Yahudileri dışlayan bir yaklaşım ortaya konulmuş.
Bu toprakların tarihinden, kültüründen ve bu milletin değerlerinden uzak bu türden adımların hiç kimseye bir yararı olmaz. Türkiye’yi de, Türk milletini de zora sokar. İslam’a da hiçbir faydası olmaz.
Bu topraklarda Hristiyanlar da, Yahudiler de hep oldu. Hep iç içe ve barış içinde yaşadık.
Dinler arasında da, insan toplulukları arasında da savaşlar, müsademeler, kavgalar olmuştur.
Ama dünya tarihi barış üzerine yazılmalıdır. Barışı arzulayarak, barışı önemseyerek yürümek zorundayız.
Türkiye’nin Suriye’de o kadar farklı inanç topluluğunu PKK/YPG terör örgütlerinin baskılarından kurtardığı, onların ibadethanelerini yıllar sonra yeniden iade ettiği ve her inançtan insanların Mehmetçik için dua ettiği bir süreçte böyle gereksiz işlerin yapılıyor olmasının dünya kamuoyunda Türkiye’yi zora sokmaktan öte bir neticesi olmaz.
Önyargılar hiç iyi değildir. Doğru değildir. Türk ve Müslümana hiç yakışmaz.
Türk, İspanya’da yok edilmek istenen Yahudilere beş yüz yıl önce kapılarını açan millettir. Türk, Hitler’in soykırımından Yahudileri kurtarabilmek için en fazla çaba gösteren millettir. Türklerin Yahudi halkı ile hiçbir meselesi yoktur. Bağnaz Yahudi politikacıların yanlışlarını, düşmanca tutumlarını tüm Yahudilere teşmil etmek kadar mantıksız bir şey olabilir mi? Türkiye kökenli Yahudiler, kendilerini “Türk Yahudi” olarak adlandırır. Bu kadar bizden, bu kadar içten ve her fırsatta Türkiye’nin yararlarını gözeten insanlarımızı incitmek doğru olabilir mi?
Hristiyanlığın her kolu bu topraklarda vardır, hoşgörü içinde yaşar. Milli Mücadele kahramanı Papa Eftim unutulabilir mi? Ben Yunanistan’da “Anadolu mübadiliyim, Türküm” diyen o kadar çok Hristiyan gördüm ki, Türkiye ve Türklük sevgileri kendilerinden torunlarına intikal etmiştir.
Esad’dan, DAİŞ’ten, PKK ve uzantılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan milyonlar arasında değişik mezheplere mensup pek çok Hristiyan da bulunmaktadır.
Hoşgörüden uzak, ayrımcılık tohumları eken, Türk milletine yakışmayan, terör örgütünün baskılarından insanları kurtarmak için yola çıkan, dinler ve toplumlar için özgürlük getiren bir harekâta zarar verecek, anlatım güçlüğü çıkaracak her adımdan sakınmak lazımdır.
Türk milleti ırkçı ve ayrımcı değildir. Anadolu bunun içindir ki, yüzyıllardır tüm mazlumların sığınağı olmuştur. Bu topraklarda Türk var olduğu için hamiyet ve merhamet her daim vardır. Bu topraklar tüm mazlum ve mağdurlar için Müslüman Türk ile çok emin ve güvenilir bir yurttur.