Sürdürülebilir Gelecek İçin Liderler Zirvesi

Sürdürülebilir Gelecek İçin Liderler Zirvesi, Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Platformu ev sahipliğinde ve B Lab Avrupa iş birliğinde, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Albayrak Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Bolat, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu ve Ziylan Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi'nin katılımıyla gerçekleştirildi.

Zirve kapsamında düzenlenen "İş Dünyasının Liderleri Sürdürülebilir Gelecek için İş Birliği ve Ortaklıkları Konuşuyor" başlıklı panelde, ekonomideki yeni yaklaşımlar ve sürdürülebilirliğin küresel ekonomideki etkileri ve sektörler arası iş birliklerinin geliştirmesinin önemine değinildi.

Zirve, Türkiye ekonomisinin gelişimi için uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren şirketlerin liderleri tarafından, sürdürülebilir gelecek için ortak bir vizyon oluşturmayı ve iş dünyasının rolünü "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" rehberliğinde yeniden tanımlamayı hedefliyor.
"Günü kurtarma alışkanlığından kurtulmalıyız"

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, buradaki konuşmasında, üretim araçları, doğal kaynaklar, nitelikli iş gücü, para ve zaman gibi kısıtlı kaynakların en isabetli, en verimli şekilde kullanabilmesi gerektiğini söyledi.

Ekonomik büyüme için kalıcı bir kalkınma hedefine ihtiyaç duyulacağının altını çizen Kaan, “Hem iş dünyası olarak hem de bireysel anlamda 'günü kurtarma' alışkanlığından kurtulmalıyız. Geleceği doğru okuyarak bir yol haritası çıkarmalı ve belirlenen hedeflere uymalıyız. Ülkemizin kalkınma yolunda yakaladığı ivmenin uzun vadeli sürebilmesi de aynı disiplinli yaklaşımdan geçiyor. Liderlik ettiğimiz işletmeyi, mevcut durumundan ileri taşımamız ama bunu yaparken de skora yönelik değil, uzun vadeli planlamalar dahilinde, geleceği esas alarak hareket etmeliyiz." diye konuştu.

Kaan, sektöründe lider olan şirketlerin daha çok Ar-Ge ve Ur-ge yapmaları gerektiğini belirterek, sürdürebilirlik için uzun vadeli plan yapılması gerektiğini anlattı.Birlikte hareket etmenin önemine değinen Kaan, "İş dünyası olarak sürdürülebilirlik konusunda bireysellikten çıkıp beraber çalışmamız gerekiyor." dedi.

"İsrafsız şirket modeliyle ilham vermeyi amaçlıyoruz"

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker de Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Platformu altında güçlerini birleştiren grup şirketlerinin sürdürülebilirlik çerçevesinin, dünya özelinde iyileştirmek, toplum özelinde birlikte güçlenmek ve ürün özelinde ise ilham vermek olarak belirlediklerini söyledi.

Merhum Sabri Ülker’'n 74 yıl önce başlattığı "İsrafsız Şirket Modeli" prensibiyle bugün daha iyi bir gelecek idealiyle kurulan tüm ortaklıkların bir parçası olmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Ülker, bu modelle sürdürülebilirlik konusunda diğer şirketlere ilham vermeyi amaçladıklarını kaydetti.

Ülker, Yıldız Holding olarak sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak için çalıştıklarını belirterek, "Bugün 55’i Türkiye’de olmak üzere toplam 80 fabrikada bisküviden çikolataya, sakız şekerlemeden dondurulmuş gıdaya kadar birçok farklı alanda üretim yapıyoruz. Dünya çapında 60 bin çalışanımız, 5 bin 200 tedarikçimiz, yalnızca Türkiye’de 2 bin 900 çiftçimiz ve 400 distribütörümüz ile sürdürebilirlik anlayışımıza uygun çalışarak geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Bu zirve ile dünyada görmek istediğimiz değişimin bir parçası olmak için herkesten ilham almak istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Sadece ekonomik büyümeyle iş hayatında sürdürülebilirlik sağlanamaz”

Albayrak Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Bolat ise iş dünyasının rekabet ortamında ayakta kalabilmek için kaynakları optimum bir şekilde kullanabilmek gerektiğini vurguladı.İş hayatında sürdürülebilirliğin, ekonomik büyüme ve refah artışının yanında birçok unsura dayalı olduğunu kaydeden Bolat, "Sadece ekonomik büyümeyle iş hayatında sürdürülebilirlik sağlanamaz. Çevre duyarlılığı ve tabii kaynakların kullanımında hassasiyet ve israftan kaçınma tüm şirketler için en önemli gündem maddelerinden biri olmak durumunda. Toplumsal paydaşlara karşı sosyal sorumluğun yüksek olması da iş hayatında sürdürülebilirliğin en büyük unsurlarından biri." şeklinde konuştu.
Bolat, "Dünya bizim gelecek nesillere vaadimiz, hedefimiz daha iyi bir geleceği, gelecek nesillere bırakmak." ifadesini kullandı.

"Toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir geleceğin turnusol kağıdı"

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, kurumsal ve bireysel karar alma süreçlerinde çevresel ve toplumsal etkilerini gözeterek karar aldıklarını söyledi.

Şeffaf ve hesap verilebilir bir ilişki modelinin önemine değinen Boyner, "Grup olarak sürdürülebilirliği işimizin entegre bir bileşeni olarak görüyoruz ve Birleşmiş Milletler'in (BM) 17 Sürdürülebilir Gelişme Hedefi’ne yürekten bağlıyız. Bireylerin, kurumların ve toplumların toplumsal cinsiyet eşitliğine yaklaşımının sürdürülebilir bir gelecek için turnusol kağıdı işlevi gördüğünü düşünüyorum." dedi.

Boyner, iş dünyasında liderleri motive eden şeyin doğru etkiden yana karar almak olduğunu belirterek, toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın, yoksulluğun ortadan kaldırılması, açlıkla mücadele gibi çok farklı alanlara katkı sağladığını ifade etti.

"Sürdürülebilirlik konusunda ortak vizyon bir zorunluluk"

Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı da son 200 yılda dünya ısısının 1-2 derece arttığını, doğal afetlerin 1980'lere kıyasla iki katına çıktığını aktardı. Sürdürülebilirliği sahiplenilmesi gereken çok önemli bir değer ve yol haritası olarak tanımlayan Faralyalı, "Sadece kar odaklı iş yönetimini bırakmanın zamanı geldi. Sürdürülebilirliğin sosyal bir sorumluluğun ötesinde olduğunu kabul edip radikal dönüşümler yaratmanın zamanı. İş dünyası olarak bu konuda ortak bir vizyon oluşturmamız bir zorunluluk." dedi. Faralyalı, sürdürülebilirliğin sadece hükümetlere bırakılamayacağının altınız çizerek, "İş dünyası da elini taşın altına koymalı. Gerçekten çözüm odaklı neler yapabileceğini konuşmak zorundayız. İşin ahlaki boyutunun yanında sürdürebilirliği içselleştirmiş şirketler, müşterilerin daha çok ilgisini çekiyor. Bu bir iş fırsatı." değerlendirmesinde bulundu.

"Sürdürülebilirlikte Akıllı Hayat 2030’u belirledik"

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu ise şirketlerin nesilden nesile aktarılabilmesi gerektiğini belirterek, sürdürebilirliğin bunun için temel bir araç olduğunu söyledi.Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni odaklayarak, sürdürülebilirlik stratejisinde Akıllı Hayat 2030'u belirlediklerini bildiren Zorlu, "Grup şirketlerimizle birlikte daha yaşanabilir ve daha iyi bir gelecek için rotamızı ‘Akıllı Hayat’a doğru çevirdik. Teknoloji ve inovasyon odaklı iş stratejilerimizde ve hayata geçirmeyi arzu ettiğimiz iç reformlarda sürdürülebilirlik yaklaşımımızı temel alıyoruz." diye konuştu.

Zorlu, "Sağlıklı bir toplum olmalı ki, şirketlerle de sağlıklı olsun ve uzun süre faaliyette kalsın. Ben sürdürebilirliği, şirketlerin var olabilmesi için zorunlu bir ihtiyaç olarak görüyorum." ifadesini kullandı.

"Şanlıurfa'da 10 bin kişilik istihdam yaratmayı hedefliyoruz"

Ziylan Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, sürdürebilirliğin tek başına bir firmanın yapabileceği birşey olmadığını belirterek, bütün tarafların iş birliği içinde olması gerektiğini vurguladı. "Sürdürülebilirliği, bugünkü neslin ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün verilmeksizin karşılanması ve kalıcılık yeteneğinin kazanılması olarak tanımlıyorum" ifadesini kullanan Büyükekşi, özellikle Şanlıurfa’da yaptıkları yatırımlarla Türk ayakkabı sektörünü güçlendirmek ve büyümeyi sürdürülebilir kılmak için çalıştıklarını ifade etti.

Büyükekşi, Şanlıurfa'da ayakkabı sektörüne yönelik kalifiye eleman yetiştirdiklerini, 3-5 sene içinde 10 bin kişilik istihdam yaratmayı hedeflediklerini belirtti.

Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Genel Müdürü Begüm Mutuş da zirvenin kapanışındaki konuşmasında, Türk iş dünyası için gerçekleştirdikleri çağrıyla, sürdürülebilir ve katma değeri yüksek üretimi teşvik etmeyi hedeflediklerini söyledi. Mutuş, "Türkiye’nin rekabet gücünü artırma konusunda bugüne kadar yapılan çalışmaların, sürdürülebilirlik anlayışıyla geliştireceğimize ve sürdürülebilirlik alanına henüz odaklanmamış şirketleri de harekete geçirerek başarılı bir işbirliği yaratacağımıza inanıyoruz." ifadesini kullandı.