Özel bir inşaat şirketinde çalışan usta, kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek işten çıkarıldı. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan mağdur işçi, haftanın 7 günü, millî bayram ve genel tatillerde dahil çalıştığını, her gün saat 06.00'da işveren tarafından temin edilen servis araçlarıyla alınıp şantiye alanına götürüldüğünü, saat 07.00'de işe başladığını belirtti.
İşçi, imzaladığı bordroya dikkat etmezse hakkını talep edemez
Fazla mesai kararı geçtiğimiz günlerde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nden çıktı. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çeken Yüksek Mahkeme, işçinin imzasını taşıyan bordronun, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil olduğuna dikkat çekti.
Ara dinlenmenin 30 dakika olduğunu, çalışmasının akşam 19.30 veya 20.00'ye kadar devam ettiğini, fazla çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, çalıştığı sürece bütün resmî tatillerde, bayramlarda çalıştığını, ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürdü. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etti.
Mahkemede savunma yapan şirket avukatı ise dava konusu alacakların zaman aşımına uğradığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatının tam olarak ödendiğini, yolda geçen sürenin çalışma süresinden sayılamayacağını, davacı ile aylık 270 saat çalışma üzerinden sözleşme imzalandığını, davacının ücret bordrolarını ihtirazî kayıt koymadan imzaladığını belirterek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti.
Kararı davacı işçi temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Taraflara tebliğ edilen kararda; milyonlarca işçiyi ilgilendiren emsal nitelikte ifadeler yer aldı. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunun vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verildi: