İsmail Hakkı Karadayı kimdir?
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada İsmail Hakkı Karadayı ağırlaştırılmış müebbet cezaları müebbete çevrildi.28 Şubat davasında müebbet cezası alan İsmail Hakkı Karadayı kimdir? Detaylar haberimizde
Tarihe postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat dönemine ilişkin davada karar açıklandı. İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da arasında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 68 sanık hakkında beraat kararı verildi. Peki 28 Şubat davasında müebbet cezası alan İsmail Hakkı Karadayı kimdir? Kaç yaşında? Neden ceza aldı? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada karar açıklandı.
İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da arasında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 68 sanık hakkında beraat kararı verildi.
Çetin Doğan, Çevik Bir, Erol Özkasnak Fevzi Türkeri İlhan Kılıç ve İsmail Hakkı Karadayı'na verilen ağırlaştırılmış müebbet cezaları müebbete çevrildi.
Duruşmada Karadayı hazır bulunmazken, Çevik Bir duruşmaya katıldı. Duruşmada söz alan müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep ederken, tutuklanmalarını da istedi. Avukatların savunmalarının ardından, sanıkların son sözleri soruldu.
İSMAİL HAKKI KARADAYI KİMDİR?
Çankırı ilinin Merkez ilçesinin Karadayı köyünde 1932 yılında doğdu. 1951 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1953 yılında Uçaksavar Okulu'ndan mezun oldu.[1] Çeşitli Topçu Birliklerinde görev yaptıktan sonra 1963 yılında Kara Harp Akademisi'ni, 1967 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi'ni, 1975 yılında Milli Güvenlik Akademisi'ni bitirdi. Kurmay subay olarak değişik komutanlıklarda Şube Müdürlüğü, Kara Harp Okulu'nda öğretmenlik,[1] Orta Doğu Ülkelerinde Askeri Ataşelik, Alay Komutanlığı ve Genelkurmay Hareket Başkanlığı Plan Prensipler Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu ve 1977 yılında tuğgeneral rütbesine terfi etti. Bu rütbede sırasıyla Kara Kuvvetleri Tayin Dairesi Başkanlığı ve Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı görevlerini yaptı ve 1981 yılında tümgeneral rütbesine terfi etti. Tümgeneral olarak Kıbrıs'ta iki yıl Tümen Komutanlığı yaptı ve bilahare Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığı'na atandı. 1985 yılında korgeneral rütbesine terfi etti ve bu rütbede iki yıl Kolordu Komutanı olarak görev yaptı. 1989 yılına kadar korgeneral olarak iki yıl, 30 Ağustos 1989 tarihinde orgeneral rütbesine terfi etmesinden sonra 1 Ocak 1991 tarihine kadar Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini yürüttü. 1991 yılında 1. Ordu Komutanlığı'na atandı.30 Ağustos 1993 tarihinden itibaren bir yıl süreyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptı.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI GÖREVİ
30 Ağustos 1994 tarihinden geçerli olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı görevine atandı. 28 Şubat süreci'nde Genel Kurmay Başkanlığı yapmaktaydı,30 Ağustos 1998 itibarıyla yaş haddinden emekli oldu. Evli ve iki çocuk babası olup Fransızca bilen Karadayı, Çankırı Vakfı ve geçmişte Haliç Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi, Mustafa Kemal Üniversitesi'nde Akademik Konseyde üye, Nihat Erim suikasti ile arasında bir ilişki olduğu iddia edilmiş Encümen-i Daniş'te üye, Dostlar Meclisi'nde üyedir.
28 ŞUBAT SÜRECİ
Medyaya yansıyan ses kasetlerinde ise İsmail Hakkı Karadayı'nın 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu etkileyerek demokratik süreci engellediği iddia edildi.Karadayı, bu ses kasetlerinin montaj olduğunu ifade etti ve iddiaları reddetti. 28 Şubat darbe soruşturması kapsamında 3 Ocak 2013 tarihinde İstanbul Fenerbahçe Orduevinde gözaltına alındı.
28 ŞUBAT SONRASI GELİŞMELER
*4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.
*13 Mart’ta Başbakan Necmettin Erbakan, medya tarafından MGK kararlarını ”imzaladı” şeklinde sunuldu. Ancak 2013’te başlatılan ”28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası” soruşturmasında Erbakan’ın kararları imzalamadığı MGK tutanakları incelenerek teyit edildi. Nitekim dönemin gazetecilerinden olan Mehmet Ali Birand da CNN Türkte katıldığı Cüneyt Özdemir’in programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.
*21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı.
*3 Haziran’da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM’de başladı.
*7 Haziran’da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.
*10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.
*18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller’e devretmek olduğunu belirtti.
*19 Haziran’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller’e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi.
*30 Haziran’da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk’la birlikte ANASOL-D Hükümeti’ni kurdu.
*2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır.Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.
*2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ‘mağdur’ sıfatıyla ifade vermiştir.