İsrail polisini korkutan tişört: O taraftardan faşist bakan Itamar Ben-Gvir'e küfürlü gönderme!

Hapoel Jerusalem ile Hapoel Tel Aviv arasında Kudüs Arena'da oynanan maça katılan bir taraftar, üzerinde "FCK BN GVR" yazan bir tişört giydiği için olay yerinde bulunan polisler tarafından tribünlerden ihraç edildi.

TARAFTARLAR POLİSE TEPKİLİ

Polis, taraftarın "kışkırtıldığını" açıklarken takımının taraftarları, kendisinde herhangi bir provokasyon ya da provokasyon eyleminin bulunmadığını, aynı taraftarın futbola karşı mesaj içeren bir forma giymeyi tercih etmesi nedeniyle polisin eyleminin "siyasi susturma" teşkil ettiğini belirtti.

''SİYASİ POLİSİN OLDUĞU YERDE DEMOKRASİ OLMAZ"

Son olarak salondan çıkarılan taraftar, Hapoel Osishkin Tel Aviv derneğinin yönetim kurulu üyelerinden birinin sayesinde tribünlere geri getirildi.

Hapoel Jerusalem'in eski CEO'su Guy Harel, X hesabından olayla ilgili şu tweeti attı:

"Olayın tamamını görmediğimiz için rezervasyon yaptırdım. Ama eğer hikaye tişörtse, o zaman burada tamamen rahatsız edici bir hikaye var demektir. Kırmızı çizgi uzun zaman önce aşıldı ve frenler bozuldu. Bu saçmalık da ne?

''YIKICI HÜKÜMETİ ACİL DEĞİŞTİRMELİYİZ''

Uyanış hareketi, aktif bir taraftarın tribünlerden uzaklaştırılmasına yanıt olarak şunları söyledi:

"Ben Gabir'e karşı forma giydiği için çıkartılan bir taraftar, polisin siyasallaştığının bir başka kanıtıdır. Uygulama, yasayı sürdürme girişimi değil, yalnızca siyasi muhalefeti ve hükümete yönelik eleştirileri susturma niyetiyle geliyor. Siyasi polisin olduğu yerde demokrasi olmaz. Ülkemizde özgür mücadelesinin merkezi, olan polis memurlarının siyasi sansürün uzun kolu haline geldiği çirkin bir olaydır. Bir taraftarın, üzerinde "FCK BN GVR'' aleyhine mesaj bulunan bir tişört nedeniyle gözaltına alınması çirkin bir olaydır. İfade özgürlüğünün acımasızca ihlali ve demokrasinin temellerinin tehlikeli bir şekilde erozyona uğratılması polisin bu davranışı, Milli Güvenlik Bakanlığı'ndan gelen kötü ruhu açığa çıkarıyor ve bu başarısız hükümet döneminde sivil hakların sistematik olarak ihlal edildiğinin bir başka kanıtıdır. Bu şok edici olay, bu yıkıcı hükümeti değiştirmenin ve kolluk kuvvetleri sistemlerini, sivil haklarına zarar vermek yerine koruyacak şekilde yeniden kurmanın ne kadar acil olduğunu bir kez daha kanıtlıyor."