İsrail ve batının hedefi: Kanal Filistin projesi! Dikkat çeken Sultan Abdülhamid detayı... Metin Hülagü yazmıştı!

İşgalci İsrail'in katliamına batı ülkelerinin destek vermesinin en büyük nedeni ortaya çıktı. Asıl amaçları Süveyş'e alternatif 'Ben Gurion Kanalı' olduğu öğrenilirken SuperHaber yazarı Prof. Dr. Metin Hülagü, 2018 yılındaki yazısında Basel'deki Siyonist Kongresi'nde bu kanalın planı yapıldığı ve Sultan 2. Abdülhamid'ten izin istendiğini yazmıştı.

İşgalci İsrail'in Gazze'deki katliamına başta ABD olmak üzere batı ülkeleri destek verirken, asıl amacın Şüveyş'e alternatif olarak 'Ben Gurion Kanalı' inşa etmek istedikleri öğrenildi. 

İsrail, plan dahilinde küresel ticaret ve enerji koridorunda Süveyş’i saf dışı ederek Mısır’ı daha fazla köşeye sıkıştırmayı ve küresel ticaret ve enerji lojistik merkezi olmayı hedefliyor. 

Uzmanlar, bu durumu dünya enerjisinin yüzde 30’nun nakil noktası olan Hürmüz Boğazı ile birlikte Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi ve Akdeniz’in stratejik-enerji dengesini sarsacağı ve küresel bir savaşı tetikleyebileceği görüşünde.

SÜVEYŞ KANALI'NA ALTERNATİF: BEN GURİON KANALI

İsrail rejiminin, Süveyş’e alternatif inşa etmeyi planladığı Ben Gurion Kanalı, Gazze-Aşkelon bölgesinden Kızıldeniz’e uzanan 260 kilometrelik bir koridor niteliği taşıyor. Küresel enerji ve ticarete yeni güzergâh çizecek Ben Gurion Kanalı, aynı zamanda Süveyş’ten yıllık milyarlarca dolar kazanan Mısır için de ekonomik, ticari yıkım anlamına geliyor. 

İsrail ve batının hedefi: Kanal Filistin projesi! Dikkat çeken Sultan Abdülhamid detayı... Metin Hülagü yazmıştı!

SUPERHABER YAZARI METİN HÜLAGÜ 2018 YILINDA GÜNDEME GETİRMİŞTİ

SuperHaber yazarı Prof. Dr. Metin Hülagü, 2018 yılında SuperHaber'deki 'Sultan Abdülhamid ve Kanal Filistin' başlıklı yazısında da bu plandan bahsetmişti. 

1897 yılında Basel’de Siyonist Kongresi gerçekleştiğini ve bu kongrede Filistin topraklarında, Kanal İstanbul’dan mülhem, Kanal Filistin isminde bir kanal yapılması için bir proje geliştirmesi söz konusu olduğunu belirtmişti. 

KANAL FİLİSTİN PROJESİ SULTAN ABDÜLHAMİT'E ARZ EDİLMİŞ

"Proje geliştirilip olgunlaştırıldıktan sonra Sultan II. Abdülhamid’in müsaadelerine arz edilmiştir." diyen Hülagü yazısında şöyle devam ediyor:

"Fakat Filistin’e özel bir önem veren ve Yahudi iskânına müsaade etmeyen Abdülhamid böyle bir projenin yapımına, haberde yer alan bilgilere göre, hiç sıcak bakmamıştır. Ret kararının gerekçesini tahmin etmek zor olmasa gerekir.

Sultan Abdülhamid Kanal Filistin Projesini 1897’de reddetmişse de Siyonist teşkilat projeden bütünüyle vazgeçmemiştir. Günü ve zamanı gelinceye kadar beklemek üzere, şimdilik kaydıyla, bir kenara koymuştur.

Aradan yaklaşık 25 sene geçer, 1922 yılına gelinir.

Çeyrek asır önce kaldırılmış olan Kanal Filistin Projesi tozlu raflardan indirilerek yeniden masaya konur.

Süveyş Kanalı'ndan geçen trafiğin artık çok yoğun bir hal aldığı ifade edilerek alternatif bir kanal rotasının gerekli olduğu ısrarla dile getirilir.

25 yıl öncesine nazaran projenin yapımı için bu tarihlerde daha ciddi bir istek ve daha fazla destekçi de bulunmuştur.

Kanal Filistin Projesinin ikinci defa gündeme getirildiği bu dönemde kanalın yapımını savunan Siyonist liderler, Kıta Avrupası ile Uzak Doğu arasındaki ticari ilişkilerin ulaşmış olduğu boyut dolayısıyla böyle bir kanalın gerekli olduğunu beyan etmiş ve kanalın Filistin'e ticari açıdan ciddi faydalar sağlayacağını ileri sürmüşlerdi.

Kanal Filistin’in bu tarihlerdeki en ateşli taraftarı ise Hollandalı F. A. Maier olmuştur.  

Maier’in planına göre Kanal Filistin iki kısımdan oluşacaktı.

İlk hat Hayfa’dan başlayarak Akdeniz üzerinden hareketle Taberiye Gölü ve Celile Denizini geçerek Afule'ye uzanacaktı. Yine Taberiye Gölü'nden hareketle Ölü Deniz'e doğru ilerleyecekti. Bunun için Ürdün Gölü tarafında bir bağlantı oluşturulacak ve kanal Akdeniz’in sıcak suyu ile doldurulacaktı.

Kanal Filistin Ölü Deniz'i geçtikten sonra, Arabah'ta deniz seviyesinde tekrar başlayacak ve Kızıl Deniz'e erişim sağlamak üzere Akabe Körfezi'nin baş kısmında bulunan Akabe’ye kadar gidecekti.

Böyle bir kanalın inşa edilmesi, bir kısım verimli arazinin yanı sıra Ürdün tarafında birkaç kasaba ve köyün de yok olmasına ve kanal zemininde kalmasına sebebiyet verecekti. Ancak iddia edildiğine göre bu tür kayıplara mukabil Kanal Filistin’den elde edilecek yarar çok daha fazla olacaktı.

Kanal Filistin’in gerçekleşmesi halinde sağlayacağı ilk yarar, hâlihazırda aşırı ısı ve kuruluktan mustarip olan tüm Filistin'de nem oranı yükselecek ve böylece hem iklim hem de bitki örtüsü daha elverişli bir hal alacaktı. Ayrıca, Ürdün vadisi ve Havran'ın güneyindeki çayırlarla doğuya uzanan çöl, artan su nedeniyle, iskân ve gelişim açısından elverişli bir durum kazanacaktı.

Bu iklimsel faydalarına ilaveten Kanal Filistin’in sağlayacağı ticari imkânlar da dikkate değer bir durum arz edecekti. Hayfa, böyle bir kanal neticesinde hiç şüphesiz ki, bütün ulusların gemilerinin uğrayacağı bir yer olarak ikinci bir Port Said olma şansını yakalayacaktı. Ayrıca Filistin'deki sanayi işletmelerinin kurulması için Avrupa ve Amerika'dan gelmesi gereken ancak nakliyattaki zorluklar nedeniyle aktarımı gerçekleştirilemeyen hammadde kanal vesilesiyle hem daha kolay hem de daha yoğun olarak taşınabilecekti.

Bütün bunlar, iddia ve ifade edildiğine göre, neticede Filistin halkının sanayi imkânlarından gereğince yararlanmasını sağlayacak ciddi ve tarihi bir fırsat olacaktı.

Proje ile ilgili verilen bilgiler maalesef ki sınırlı olarak kamuya yansımıştır. Dolayısıyla bazı sorulara net olarak cevap vermek imkânı yoktur.

Sultan Abdülhamid’in böyle bir kanal projesini Filistin’e yarardan çok zarar vereceği için reddettiği söylenebilirse de projenin ikinci defa kimin tarafından ve niye reddedildiğini söylemek ve izah etmek şimdilik mümkün gözükmemektedir.

1948 yılında İsrail devleti kurulduğuna göre belki de projenin tatbiki konusunda daha fazla ısrara gerek kalmamıştır."

PROF. DR. METİN HÜLAGÜ'NÜN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

İsrail ve batının hedefi: Kanal Filistin projesi! Dikkat çeken Sultan Abdülhamid detayı... Metin Hülagü yazmıştı! ile ilgili etiketler İsrail Filistin
GÜNÜN VİDEOSU

Halep’e 1 km kaldı! SMDK: ”Operasyonlar sivilleri korumak için”

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) son durum ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.Açıklamada yapılan askeri operasyonun Esed rejimi ve İran'a bağlı mezhepçi militanların sivillere yönelik katliamlarını durdurmak amaçlı olduğu ifade edildi.Bu arada rejim karşıtı güçlerin Halep’e bir kilometre kadar yaklaştıkları ve Esed’in fotoğraflarını kaldırdıkları anlaşıldığı.