İstanbul Barosu Başkan seçimlerinde gerginlik
HALİÇ Kongre Merkezi’nde iki sürecek olan İstanbul Barosu Genel Kurulu, Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi ile başladı. 5 adayın başkan olmak için yarışacağı genel kurulda yeniden aday olmayan mevcut başkan Ümit Kocasakal’ın konuşması sırasında ellerinde Tahir Elçi’nin fotoğrafını taşıyan bir grup avukat salona girdi.
Divan Başkanlığı’na Prof. Dr. Duygun Yarsuvat’ın seçildiği kongre, Atatürk, şehitler ve vefat eden avukatlar için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile yapıldı. Saygı duruşunun ardından istiklal marşı okundu. Mevcut başkan Ümit Kocasakal’ın aday olmadığı kongrede, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Mehmet Durakoğlu, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar’ın adayı Several Ballıkaya Çelik, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Ali Rıza Kaplan, Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun adayı Mehmet Sarı ve bağımsız aday Ömer Kavilli başkan olmak için yarışacak.
BİR GRUP AVUKAT TAHİR ELÇİ’NİN FOTOĞRAFI İLE SALONA GİRDİ
Kongre’nin yapılacağı salona, Türk bayrağı, Atatürk posteri ve öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi posterleri asıldı. 6 yıldır başkanlık yapan, bu kongrede aday olmayan mevcut Başkan Ümit Kocasakal’ın konuşmaya başladığı anda bir grup avukat, ellerinde Tahir Elçi’nin fotoğrafı ile salona girdiler. “Tahir Elçi onurumuzdur” sloganı atan grup, bir süre sonra salondan ayrıldı.
İSTANBUL BAROSU SEÇİMLERİNDE ARBEDE
İSTANBUL Barosu Genel Kurulu’nda başkanlığa yeniden aday olmayan Ümit Kocasakal, 6 yıldır başkan olduğunu belirterek, bu genel kurulda aday olmamasının nedeninin politika olmadığını belirterek, “Aday olmamamın asıl ve temel nedeni kesinlikle politika değildir. Ayrılış nedenim etik ve estetik nedenlere dayanıyor” dedi.
Kocasakal, "Demokrasilerde her şeye muktedir bir reis olmaz. Demokrasilerde Anayasa ve hukuk ile kayıtlı ve sınırlı bir devlet başkanı ve cumhurbaşkanı olur. Çünkü hukuk devleti bir klan veya kabile yapılanması değildir. Ve bir ülkenin Anayasası ve rejimi bir kişinin heves ve arzularına göre biçimlendirilemez” diye konuştu.
‘BU DÖNEM HUKUKA, SAVUNMAYA, AVUKATA SAYGILI BİR İKTİDAR GÖRMEDİK’
“Bakın açık ve net söylüyorum; biz bu dönemde hiçbir zaman hukuka, savunmaya, avukata, saygılı bir iktidar görmedik diyen İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, “Eğer bize meslek sorunlarının çözümü bakımından meslek onurumuzdan vazgeçmemiz, sessiz kalmamız, biat etmemiz isteniyorsa – ki asıl talep budur – biz kabul etmedik, etmeyiz. Bu yol ve yöntem bizim yolumuz değil, onun başka sahipleri var” dedi.
Baroların, özellikle İstanbul Barosu’nun, kamuoyuna mal olduğunu, umudun ve direnişin temeli haline geldiğini söylyen Kocasakal, “Eskiden olağan şüpheliler avukatlardı, artık olağan şüpheliler, 5 bin kadarı bir çete, bir örgüt üyesi olduğu iddiasıyla görevden alınan, bir kısmı da tutuklanan hakim ve savcılardır. Dolayısıyla şu anda güvenliği tehdit edenler de bunlardır” diye konuştu:
Kocasakal, konuşmasında özetle şunları söyledi: “İki tane darbe teşebbüsü atlattı ülke. Birisi anayasal sisteme karşı, ona geleceğim ama öbürü de Baro’ya karşı gerçekleştirilen bir darbe teşebbüsü. Ve onun üzerine bir olağanüstü genel kurul yaşadık. Seçilmiş baro yönetimine karşı daha henüz yargı kararını dahi beklemeden, Adalet Bakanlığı’na, Cumhuriyet Savcılığı’na, Adalet Komisyonu’na verilen dilekçelerle, baro yönetiminin görevden alınmasını talep etmenin ve bu yolla, genel kurul iradesine dayanmadan oraya gelmeye çalışmanın 15 Temmuz’dan ne farkı var? Genel kurul olmadan, genel kurul iradesini gasp etmeyi amaçlayan meslektaşlarımın, şimdi genel kuruldan hangi hakla yönetmek için oy talep ettiğini ben anlamakta güçlük çekiyorum.”
‘SARI SENDİKALARDAN SONRA SARI BAROLAR’
“Vaatler… Vaatlerin ortak özelliği, neredeyse tamamına yakınının yasa değişikliği gerektirmesi. Peki sizler yasa koyucu musunuz? Nasıl bu kadar eminsiniz? Cevabı; birlikte yöneteceğiz. Birlikten kasıt, iktidar partisiyle birlikte yöneteceksizin. Yani ben öyle görüyorum ki, Türkiye’de özlenen sarı sendikalardan sonra sarı barolar. Öyle görünüyor.”
'15 TEMMUZ TİYATRO MİYATRO DEĞİLDİR'
“15 Temmuz, arkasında ABD emperyalizmi ve onun kuklasının olduğu bir darbe girişimidir. Bu böyle tiyatro, miyatro değildir. Bu gerçek bir darbe girişimidir. Ve Türkiye direkten döndü. Bu darbe girişimini bu emperyalist güç ve örgüt gerçekleştirmiş olmakla beraber, bunun fikri alt yapısını; aklı ve bilimi sürgüne göndererek, ülkenin bütün kurumlarını cemaatlere ve tarikatlara teslim ederek, hurafelere dayanarak ülkeyi yönetmeye çalışan siyasi iktidardır. Fikri alt yapısının mimarı siyasi iktidardır.”
‘ALÇAKLAR BAŞARILI OLSAYDI İNFAZ EDİLECEKLER ARASINDA 21. SIRADAYDIM’
“Şimdi bu 15 Temmuz’da İstanbul Barosu’nun tutumunu bir kez daha hatırlatayım. Darbeci baro deniyordu. Kimin darbeci, kimin harbici olduğu ortaya çıktı. 15 Temmuz gecesi daha henüz jetler havada bomba yağdırıyorken, kimin neyin ne olduğu, kazanacağı belli değilken, herkes uykuya yatmış, ne olacak bir sabahı görelim derken İstanbul Barosu ve tek kurumdur, gece resmi internet sitesine bu konuda açıklama koyan tek kurumdur. Bazı meslektaşlar 2 gün sonra açıklama yaparken İstanbul Barosu bunu yapmıştır. Biliyorsunuz bendeniz, bu alçaklar başarılı olsaydı infaz edilecekler listesinde 21 sıradaydım efendim. Bu alçaklar başarılı olsaydı kimlerin önünde diz çökeceğini görmek için geçmişte kimlerle kol kola olduklarına bakınız.
Şunu da söyleyeyim. Sahip çıkılan şey de demokrasi değil, çünkü Türkiye’de demokrasi yok. Sadece bir demokrasi imkan ve ihtimalidir, ama bu da çok değerlidir. O yüzden kimse darbe fırsatçılığı ve hasatçılığı yapmasın. Ülkeyi olağanüstü hal ve KHK’lerle bir diktatörlüğe getirmeyi aklından dahi geçirmesin. Ben şundan dolayı acı çekiyorum. Sarayda kura çekimi yapılıyor. Sarayda akademik yıl açılışı yapılıyor. Yazık yazık. O hocalara yazık. O hakim savcılara yazık.”
GERGİNLİK ÇIKTI
Bu arada, genel kurul toplantısında karşıt görüşlü avukatlar arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı.Çıkan arbede diğer avukatların araya girmesi ile büyümeden önlendi.