İstanbul Ticaret Odası asgari ücret konusunda dört öneride bulunuyor

Önümüzdeki ay yükseltilmesi yönünde karar çıkması beklenen asgari ücret hakkında İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücrete enflasyon oranı kadar yapılacak artışı işverenin karşılamasını, enflasyonun üzerinde kalan kısmın ise asgari ücret nezdinde ki vergilerin azaltılarak devletin karşılamasını makul bulduklarını açıkladı.

Asgari ücret hakkında alınacak karara salt olarak asgari ücrete yapılacak bir artış oranı şeklinde bakmadıklarını belirten Avdagiç, asgari ücrette kalıcı ve sürdürülebilir bir düzeltme için köklü düzenlemeler yapılması gerektiği kanısında olduklarını aktardı.

Asgari ücretin adil olarak belirlenmesinin üretici, çalışan ve devlet arasındaki gelir paylaşımının ibrası niteliğinde olduğunu ve ekonomik barışı pekiştireceğini vurgulayan Avdagiç, dünya genelinde gözlemlenen yüksek enflasyonun etkilerini ham madde, lojistik ve enerji kanalıyla belirgin şekilde hissedildiği son dönemde yükü işverenin üzerine bırakmamanın kritik olduğu görüşünü bildirdi.

İTO’nun çalışan ve işveren arasında dengeyi korumaya yönelik dört öneri sunduğunu ifade eden Avdagiç, enflasyon değerinin üstünde makul bir asgari ücret artışı olması gerektiğini düşündüklerini belirterek, şunları aktardı:

"Asgari ücrete enflasyon oranında yapılacak zammı işverenin karşılamasını, enflasyonun üzerindeki kısmın ise asgari ücret üzerindeki vergi yükleri azaltılarak devlet tarafından karşılanmasını makul bir çözüm olarak görüyoruz. İşveren olarak hem çalışanımızın refahının zedelenmemesi hem de iç piyasadaki alım gücünün korunmasını önemli görüyoruz. Tabii artacak istihdam maliyetlerinin enflasyonu olumsuz etkilememesi de önemli. Bu noktada ücretler üzerinden alınan vergilere yönelik yapılacak bu düzenlemenin sadece asgari ücretle sınırlı kalmaması daha adil olacak ve kayıt dışılığı da azaltacaktır."

İkinci önerilerinin asgari ücret prim desteğinin yeniden belirlenmesi olduğunu belirten Avdagiç, "2016 yılında 100 TL olarak başlayan ve bu yıl 75 TL olarak uygulanan asgari ücret prim desteği günümüz şartlarına göre yeniden belirlenmeli. Bu teşvikin sadece asgari ücretliye değil, tüm çalışanlara uygulanmasını öneriyoruz." ifadelerini kullandı.

GÜNÜN KOŞULLARI VE ENFLASYON DEĞERİ DİKKATE ALINMALI

Çalışanların ücret belirlenmesine yönelik üçüncü önerilerinin net ücretin belirlenmesine yönelik kriterlerin günün şartlarına ve enflasyon oranına göre yeniden ele alınması olduğunu söyleyen Avdagiç, şunları ekledi:

"Net ücretin belirlenmesine dönük diğer kriterlerde ciddi bir revizyon beklentimiz var. Mesela gelir vergisi dilimlerinin belirlenmesi. Bu basamaklar belirlenirken asgari ücrete yapılan zammın altında oranlar kullanılıyor. Keza gelir vergisinden muaf yemek bedeli istisnası da başta günlük asgari ücretin yaklaşık yüzde 60’ına tekabül ederken, yıllar içinde bu oran yüzde 21’e kadar indi. Bu kalemler yıldan yıla cari şartlara uygun şekilde revize edilmeli. Çünkü revize edilmemesi çalışan adına ücretlerde ciddi bir erozyona, işveren adına da azımsanamayacak bir yüke sebebiyet veriyor."

"Önerimiz; ücretlilere yönelik gelir vergisi dilimlerinin, sadece asgari ücretlileri kapsayacak şekilde değil, tüm gelir gruplarını kapsayacak şekilde cari asgari ücret artışı dikkate alınarak güncellenmesi." görüşünü bildiren Avdagiç, yemek bedeli istisnasında da günlük asgari ücretin yüzde 50’sine tekabül edecek düzeyde yükselişe gidilmesi gerektiğini ifade etti. İTO Başkanı, brüt maaştaki artışın net gelir üzerindeki yansıması gerektiğini ve böylece piyasaya gerçek katkısının ölçümlenebileceğini aktardı.

Dördüncü öneri olarak sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırı konusunu ekleyen Avdagiç, şu ifadeleri kullandı:

"Sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırı, halihazırda brüt asgari ücretin 7,5 katı olacak şekilde belirleniyor. Dolayısıyla asgari ücrette enflasyon üzerinde yapılan her artış, aynı zamanda işverene tavan ücrette de ilave prim maliyeti getiriyor. Bu tavan tutarının yıllık enflasyon oranı ölçüsünde artırılması işveren adına hakkaniyetli bir tutum olacaktır. Alınacak bu önlemlerle, çalışan ve işveren refahına büyük katkı sağlanabilir ve istihdamı teşvik etme noktasında da pozitif etki oluşur."

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.