1993’te gittiği askerlikte tezkere bıraktı. Üç yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birliklerinin başında olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geçti. Başarılıydı, çok iyi bir askerdi. 15 Temmuz’da darbenin seyrini değiştirecek kahraman Ömer Halisdemir’in askerliği böyle başladı.
İşte Niğdeli Ömer Halisdemir'in hayat öyküsü!
15 Temmuz hain darbe girişiminin engellenmesinde büyük katkısı olan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in hayat öyküsünü Hürriyet'ten Hasan Benli derledi...
Kış mevsiminin son günleriydi... Bahara sayılı günler kala, takvim sayfaları 20 Şubat 1974’i gösterdiğinde Niğde’nin Çukurkuyu Köyü’nde, 42 yıl sonra tüm Türkiye’nin adını duyacağı bir çocuk dünyaya geldi. Ailenin üçüncü çocuğuydu, babası adını Ömer koydu. Köydeki Fatih İlkokulu’nu bitirdi...Bütün Ömerler gibi O coğrafyada yaşayan bütün Ömerlerin kaderiydi hem çalışıp hem okumak. Ömer de okuldan artakalan zamanlarında babasının sürüsünde çobanlık yaptı. İlkokulu bitirdikten sonra İsmail Erol Ortokulu’na devam etti. “Eli erken ekmek tutsun” denilerek Niğde’deki Endüstri Meslek Lisesi Makine bölümüne kaydı yapıldı. Her gün 50 kilometre yol gidip gelerek meslek lisesini bitirdi. Annesi Fadimeana’nın tarhana çorbası ve bozkırın güçlü sesi Neşet Ertaş türküleri, hele ‘Zahide’ türküsü vazgeçilmezleriydi. Babasının “Şerefinle yaşa, büyüğüne saygılı, küçüğüne şefkatli ol” sözleri de kulağından hiç gitmedi.
Hayali askerlikti. Endüstri meslek lisesini bitirdiğinde artık askerlik zamanı gelmişti. Bir mesleği vardı, ama hayali başkaydı Ömer’in. Asker olmak istiyordu... 1993’te gittiği askerlikte tezkere bıraktı. Uzman çavuş olarak orduya katıldı. 1996’da gönüllü olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birliklerinin başında olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geçti. Başarılıydı, çok iyi bir askerdi. 1999’da astsubaylığa terfi etti. 24 yaşındayken Hatice Hanım’la evlendi, Elifnur ve Doğan Ertuğrul adını koyduğu iki çocuğu oldu. İyi bir eş, iyi bir baba Zorlu görevi nedeniyle eşi ve çocuklarından hep uzak kaldı. Yurtiçi ve yurtdışında operasyondan operasyona koştu. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda dile kolay 20 yılı tamamladı. Asker arkadaşları onu, hep “Arazide çok iyiydi, çok cesurdu, az uyurdu, gözükaraydı, görev adamıydı. Yorulmazdı” diye anlatırdı.
Neşet Ertaş vazgeçilmeziydi Yönetmen Mesut Gengeç'in hazırladığı 'Ben Ömer' isimli belgeselde arkadaşı Kadir Karayel onun Neşet Ertaş sevgisini, “Uzun soluklu yapılan operasyonlara giderken mümkün olduğunda sazını da yanına alırdı. Saz çalmayı, türkü söylemeyi severdi. Neşet Ertaş’ı çok severdi. ‘Ya Beni de Götür Ya Sen de Gitme’ türküsünü çok söylerdi. Gittiğimiz yerde internete bağlanma imkânı varsa köyünü izlerdi. Fonda türküler dinlerdi” sözleriyle anlatıyordu.