İŞTE ÖZDAĞ’IN BOMBA İDDİALARININ PERDE ARKASI!
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve Hürriyet yazarı - SuperHaber programcısı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, İYİ Parti milletvekili Ümit Özdağ’ın, partisinin İstanbul il başkanıyla ilgili gündeme getirdiği FETÖ iddialarının perde arkasını konuştu.
ŞENER: BU KONU FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMALARINI TEKRAR CANLANDIRACAK!
Nedim Şener, "Ümit Özdağ, İYİ Parti'nin kurucularından bir tanesi. Parti politikalarını şekillendirmede önemli katkıları olmuş bir isim. 2-3 yıl sonra böyle bir çıkış yapması hem zamanlama açısından hem de içeriği açısından her yönüyle manidar. Başından beri İYİ Parti ile ilgili birçok konu tartışıldı. Kuruluş aşaması ve gelişim süreci biraz sancılı oldu. Partinin kurucuları arasında FETÖ kumpasların mağduru olan eski askerler, Fatih Yılmaz gibi kahraman polisler vardı, Tuğgeneral Yörük Ali Paşa vardı, Ali Türkşen vardı, Vedat Yenerer vardı. Bu isimler bu partide FETÖ’ye karşı bir vitrin süsü olarak kullanıldı. Hatta Yörük Ali Paşa’nın deyimiyle dolgu malzemesi olarak kullanıldı. Bu isimlerin hiçbiri seçilebilecek yerlerden milletvekili yapılmadı. Sonrasında hepsi uzaklaşarak koptu partiden. Buna rağmen, Meral Akşener MHP’den ayrıldı ve sancılı kongre süreci yaşandı. O süreçte MHP’de bulunan Koray Aydın, Akşener hakkında açıklamalar yaparak kendisinin FETÖ’cüler ve cemaat üyeleri tarafından desteklendiğini açıkladı. FETÖ’nün mağduru olan insanlar tasviye edilirken, Koray Aydın eleştirdiği partinin içine geçti. Partinin bugün birçok tartışmasına sebep olan konuların yöneticisi haline geldi. Daha sonra parti içinde siyasi tecrübesi son derece yüksek olan isimler vardı. Örneğin, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yapmış olan İsmail Ok, kısa süre önce bu partinin HDP’ye yakınlaştığını, Sorosçuların partide rol aldığını söyleyerek ve bunu yaparken de bir daha milletvekilliğine de aday olmayacağını belirterek eleştirilerini yaptı ve istifa etti. Kısa süre önce de kurultayı yapıldı. Partinin kuruluşunda çok emek vermiş isimlerden bazıları genel merkezin yaptığı listeden farklı bir başka üstü çizilecekler listesi oluşturdu. Ümit Özdağ gibi bir isim, parti yönetimine aday olmadığını beyan ettiği halde üstü çizilecekler listesinde yer aldı. Aytun Çıray gibi CHP’de üst düzey siyaset yaparken oradaki muhalefet anlayışını beğenmediği için yapıcı, proje üretici bir anlayış tarzı benimseyeceğini söyleyerek adı dahi konmamışken İYİ Parti’nin başlangıcında yer almıştı. Onun da ismi çizdi. Meral Akşener bir anda genel başkanlıktan istifa etti ve kongreye gitti. Bütün bu olaylar partinin iç kavgası olarak yaşandı. Özdağ’ın açıklamaları sonrası Akşener’in yaptığı açıklama ise ’partimiz saldırı altında’ oldu. Gelişmeler gösteriyor ki parti dışarıdan değil içeride bir kaos içinde yaşıyor ve bir yere evrilmeye çalışıyor. Bu ortamda Ümit Özdağ, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ ile istihkakına işaret etti. Bunu yeni keşfetmedik, zaten bilinen bir durumdu. Kavuncu ile ilgili 2 yıl önce Akşener’e aktardığını da söyledi. Perde arkasında ilginç gelişmeler yaşandı. Bir kişi böyle önemli bir göreve gelirken, o kişinin siyasi birikimi, partiye yapacağı katkılar ve üyelerle ilişkileri dikkate alınır. Bütün siyasi tecrübesi yüksek olan kişileri tek tek tasviye ederken Kazakistan’da FETÖ’nün iş örgütünün yöneticiliğini yapmış birisini paraşütle gelircesine partinin en üstüne koyarsanız, ayrıca partinin kuruluşunda büyük emek vermiş kişi bir takım kaygılarını belirttiğinde onun değil de karşı tarafın yanında savunmaya geçerseniz o zaman insanlar düşünmeye başlar. Madem siz Türkiye’yi yönetmeye adaysınız, herkesin sorularına cevap vermek zorundasınız. İYİ Parti’nin İstanbul il başkanının bu durumu Türkiye’yi ilgilendiriyor. Çünkü siz iktidar adayısınız. Özdağ’ın bu açıklamasının samimiyetine inanıyorum. Bugüne kadar böyle bir iddiada bulunmadı. Her fikrine katılıyorum diyemem. Kendi partisinde, kendi adıyla çok ciddi bir iddiada bulunuyor. Bunun yargıya taşınacağını bile bile yaptı. Bu şunu gösteriyor, elinde gerçekten bazı bilgiler var. Hatta zamanında Meral Akşener’in bile bilmediği bilgiler olabilir. Bunu ileriki aşamalarda göreceğiz. Bu konunun gündeme gelmesi FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarını tekrar canlandıracak." ifadelerini kullandı.
YARAR: ÜMİT HOCA ARKADAŞLARI TASFİYE EDİLİRKEN BEKLEMEMELİ, AYRILMALIYDI!
Mete Yarar ise, "FETÖ ile mücadelede çok kritik görevlerde yer almış insanlar geldi. Bunların bir kısmı parti yönetiminde kurucular listesindeydi. Bu kurucular listesinde olanların daha sonra partide önemli görevlere getirilmediğinde neden hiç kimse itirazda bulunmadılar? Balıkesir milletvekili pandemiden önce bu işi bıraktı. Antalya milletvekili de aynı şekilde, çok sert açıklamalarla bıraktı. Bu tip hocalar, çok düzgün insanlardı. Bu tip olaylar gördüğünüzde içeride mücadele edersiniz. Ancak mücadele ederken arkadaşlarınız dışarı çıkıyorsa, siz de çıkarsınız. Yusuf Halaçoğlu da siyaseten önemli bir figürdür. Oda çıktı dışarı, o kadar çok dışarı çıkan oldu ki. Dışarıdan içeri girenlere baktığımızda çok ağır eleştirilerde bulunanlar içeri girdiler. Eleştirebileceğim tek nokta, Ümit hoca arkadaşları tasfiye edilirken beklememeli, ayrılmalıydı." dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...