İşte Sezai Karakoç'un kaleminden 1991 yılında İslam dünyasını İsrail'e karşı dayanışma bildirisi!
Türk şair, yazar ve düşünür Sezai Karakoç'un vefatının ikinci yıl dönümünde akıllara Diriliş Dergisi’nin Ocak 1991 tarihli 119-120. Sayısında yayınlan "İslâm Ülkelerinin Başında Bulunanlara Çağrı" başlıklı yazısı hatırlandı.
İsrail'in Gazze'ye 7 Ekim'den beri uyguladığı zulüm 41'inci gününde devam ediyor. 41'inci günü ise Türk Edebiyatına önemli eserler kazandıran Sezai Karakoç'un vefatının ikinci yıl dönümüne denk geldi. İsrail'in zulmüne karşı dünya liderlerinin sessiz kalması ise akıllara Karakoç'un Diriliş Dergisi’nin Ocak 1991 tarihinde yapınlanan sayısında kaleme aldığı "İslâm Ülkelerinin Başında Bulunanlara Çağrı" başlıklı eseri geldi.
Eserden bazı kesitler...
İslam ülkelerinin başında bulunan cumhurbaşkanları, başkanlar, krallar, size sesleniyorum. Türkiye’nin, Mısır’ın, İran’ın, Suriye’nin, Ürdün’ün, Pakistan’ın, Tunus’un, Cezayir’in, Fas’ın ve diğer İslam ülkelerinin başında bulunanlar size sesleniyorum. Bulunduğunuz yere nasıl geçmiş olursanız olun ister kaderin sevkiyle veya cilvesiyle, ister babadan dededen size geçen veraset hakkıyla ister alnınızın teriyle, ister hak ve hukukla, ister kuvvet zoruyla halkınızın yönetimini ele geçirmiş bulunun, size sesleniyorum ve diyorum ki, tarihin en kritik göreviyle, en ağır sorumluluğu ve ödeviyle karşı karşıyasınız. Bu görevi çoktan yerine getirmeniz lazımdı şimdiye kadar. Şimdi, hülûl etmiş vâdenin son deminin son demidir. Bu görev nedir? Bu görev, derhal bir araya gelip bir SAVUNMA ANLAŞMASI yapmanız ve bunu harfi harfine uygulamanızdır. Yani herhangi bir İslam ülkesine saldırı olursa, ona hep birden karşı koyma hususunda anlaşmak durumuyla karşı karşıyasınız. Neden böyle bir anlaşmaya ihtiyaç vardır? Batı ülkeleri Körfez’in petrol bölgesini işgale başlamıştır da ondan. O işgal bitince hep birden Irak’a saldıracaklardır. Bunun için de bahane hazırdır. Bu bahaneyi, Irak, Kuveyt’i işgal etmekle bizzat kendisi vermiştir. Irak’ın işi bittikten sonra, teker teker birer bahane ile sizin ülkeleriniz aynı batılı ülkelerin hava, deniz ve kara kuvvetlerinin saldırısına uğrayacaktır. Tıpkı Moğolların İslam ülkelerini zapt etmeleri gibi. O zaman, ülkenin biri alındığında, komşusu seyirci kalıyordu. Ama hemen ardından sıra kendisine geliyordu. Tıpkı Endülüs’teki parçalanmadan sonra olduğu gibi. Bir beylik, İspanyolların vahşi saldırısına uğradığında öbürleri hareketsiz ve cansız, kurbanlık koyun gibi sıranın kendisine gelmesini bekliyordu. Ülkelerinizi aynı duruma düşürmeyiniz, tarihten ibret alınız, ey başkanlar, cumhurbaşkanları, krallar! Siz böyle bir anlaşma girişiminde bulunduğunuzda, batılı ülkeler engel olmaya kalkışırlarsa, işte o vakit, böyle bir anlaşmanın zarureti çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Eğer onlar petrol bölgesinden sonra ülkelerimize saldıracaklarsa, bu savunma anlaşmasını yapmayıp ihmal etmemiz bize çok pahalıya mal olacaktır. Batılıların ülkelerimize saldırma niyetleri yoksa ve iddia ettikleri gibi Irak bize saldıracaksa, böyle bir savunma anlaşmasından işkillenmemeleri gerekir. Bu savunma anlaşmasında, kim saldırırsa onunla savaşılacağı zikredileceğine göre, bundan gocunacak olanın niyeti kötü demektir. Kötü niyetli değillerse, böyle, bir savunmaya yönelik anlaşmayı desteklememeleri için bir sebep olmamalıdır.
Günümüzde bilindik pek çok yazar ve şair bulunmaktadır. Türk edebiyatına katkısı olmuş olan bu şairlerden biri de Sezai Karakoç'tur.
Şairin genel çizgilerini, "pergünt üçgeni" dediği üç ilkeyle anlatan Sezai Karakoç, Peer Gynt, Norveçli yazar Henrik İbsen’in en ünlü oyunlarından biridir. Karakoç, Pergünt’ün, hayatında bu ilkeleri yaşadığını belirtir ve bu ilkeleri şiire tatbik etmiştir. Sezai Karakoç Türk edebiyatında en önemli yazarlardan biridir. Yazmış olduğu eserler pek çok dile çevrilmiştir.
Sezai Karakoç Kimdir?
Sezai Karakoç 1933 Diyarbakır Ergani doğumlu Türk şair, yazar ve siyasetçidir. Pek çok eseri ve şiiri bulunmaktadır. 22 Ocak 1933 doğumlu olan Sezai Karakoç Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde doğmuştur. Çocukluğu doğduğu ilçe olan Ergani'de geçmiştir. Eğitimine de Ergani ilçesinde başlayan Sezai Karakoç 1944 yılında ilkokul eğitimini tamamladı. Ortaokula Maraş ortaokulunda başlayan Sezai Karakoç burada parasız ve yatılı okumuştur. Lise eğitimi için Gaziantep'e giden Sezai Karakoç, Gaziantep lisesinden 1950 yılında mezun olmuştur. Lise öğrenim boyunca Felsefe dersine ilgi duydu ve Felsefe okumaya karar verdi. Sezai Karakoç üniversite eğitimi için İstanbul'a geldi. Babası onun ilahiyat fakültesinden mezun olmasını istiyordu. İmkanlar doğrultusunda eğitimine devam etmek için tercih etmesi gereken yatılı olan tek bölüm Siyasal bilgiler fakültesi idi. Üniversite sınavlarına hazırlanırken kazanamama ihtimalini de göz önüne alarak her ihtimale karşı Felsefe bölümüne kayıt yaptırdı.
Sınav sonuçları açıklanınca Siyasal bilgiler fakültesini kazanmıştı. Ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesine başladı. 1955 yılında üniversite eğitimini tamamlayarak mezun olmuştur. Siyasal bilgiler fakültesinin mali şubesinden mezun oldu. Daha sonra zorunlu hizmet neticesinde Maliye Bakanlığı bünyesinde dış tediyeler muvazenesi bölümünde çalışmaya başladı. Ardından maliye müfettişi olmaya karar veren Sezai Karakoç, müfettişlik sınavına girdi. Sınavı kazanarak müfettiş yardımcısı olarak görevine başladı. Sezai Karakoç Anadolu'yu çok seviyordu.
Görevi icabı ile de pek çok kez Anadolu'yu gezdi ve yöre halkını yakından tanıdı. İstanbul'da diriliş dergisini kurdu. Ardından siyasete atılmaya karar verdi ve Diriliş partisini kurdu. Böylelikle siyaset hayatı başlamış oldu.1990 yılında kurulan Diriliş partisinin ömrü 7 yıl olmuştur. Ardından 2007 yılında kapanan eski partisi üzerine yeni partisi olan Yüce Diriliş partisini kurdu.
16 Kasım 2021'de yaşlılığa bağlı geçirdiği kalp krizi sebebiyle İstanbul'daki evinde yaşamını yitirdi. 17 Kasım günü Şehzadebaşı Camisi'nde kılınan ikindi namazını müteakip aynı caminin haziresine defnedildi.