İSTİKLAL’İN PENÇESİ
İstiklal ne demektir?
Bağımsızlık.
Türk milletinin milli marşının adıdır İstiklal. Yani Bağımsızlık Marşımız.
Büyük lider Atatürk’ün Türk gençliğine hitabesinin birinci talimatıdır:
“Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Türk istiklalini/bağımsızlığını korumak sadece gençliğin değil hepimizin, hem de birinci görevi.
İşte İstiklal Caddesi saldırısını duyduğumda ilk aklıma gelenlerden bunlardı
Bu tür terör saldırılarında simgesel mesajlar da yer alır. İşte mesaj buydu: Hedef Türk bağımsızlığıydı.
-
Mavi Vatan,
-
KKTC’nin tanınması,
-
Terörle kararlı mücadele,
-
15 Temmuz 2016 sonrası Türk görünümlü CIA ajanlarıyla mücadelenin yoğunlaşması,
-
Karabağ vatan savaşıyla beraber Güney Kafkasya’da Türkiye-Azerbaycan (Türk) mevzisinin güçlendirilmesi,
-
Zengezur koridoru ile beraber Orta Asya kapılarının açılması,
-
Dış politikada Atatürk’ün politikası gibi bölge merkezli diplomasiyi geliştirme,
-
Rusya ile aynen Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki gibi ikili diyaloğu artırma ve işbirliği alanlarını geliştirme,
-
Şam ile diyalog kapısını açma yönündeki adımlar,
-
Savunma sanayiinde yerli-milli üretimi artırma (ki bağımsızlığın olmazsa olmazıdır).
Bunların yanına daha birçok madde ekleyebiliriz. Bu adımlar bağımsızlığımızın adımlarıydı. Hele son olarak KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye yapılması, ABD ve AB’yi çıldırtmıştı. Tüm Doğu Akdeniz stratejileri akamete uğrayacaktı. Çünkü bir sonraki aşama KKTC’yi tanımaydı.
Bu nedenle Türkiye bu güçlerce hedef alınmalıydı. Mesaj de net olmalıydı. Saldırıyı yapanlar ve arkasındakilerin simgesel bir yeri seçmesi işte bu açıdan ele alınabilir. İstiklal (Bağımsızlık) Caddesi…
Saldırının detayları da çok şey anlatıyordu.
PKK/PYD’li militan ve refakatçisi, saldırıdan sonra yurtdışına kaçacaklardı. Böylece biz İstiklal Caddesi’ndeki kamera görüntülerinden patlayıcıyı getirenin DEAŞ’lı mı PYD’li mi olduğunu tartışacak, tartışmaya sığınmacıları ekleyecek ve iç siyasette gerildikçe gerilecek, kaybettiğimiz 6 canın hüznü ve kızgınlığıyla belki de birbirimize girecektik. Hem de zaten gergin geçmesi beklenen 2023 seçimleri arifesinde…
Birbirimize girince zayıflayacağız, bağımsız adımlarımız zarar görecekti. Yakın tarihimizde çok sayıda olayda olduğu gibi…
Oyunu bozan Türk polisinin saldırganı 1 saat içinde tespit edip yakalaması oldu. Kaçamayan PYD’li militan bütün bağlantılarını anlatmak zorunda kaldı.
Odatv’de de Masum Gök’ün haberine göre, saldırının arkasında, terör örgütü PYD/YPG’nin Arap kökenli militanları özel olarak eğittiği NEL isimli bir yapı vardı. (Bkz. https://www.odatv4.com/guncel/pkk-nin-nel-kuryeleri-258515 )
Yani İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında PYD/YPG parmağı giderek netleşti.
Saldırının üzerinden bir hafta geçmişti ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ile birlikte saldırının 7’inci gününde Pençe Kılıç Hava Harekâtı’nı gerçekleştirdi. Harekât neticesinde militanların başlarına yıkılan PKK-PYD/YPG inleri haritada şu şekilde gösterilebilir.
Kaynak: https://twitter.com/Charles_Lister/status/1594127691690778626
Görüldüğü üzere Türk Hava Kuvvetleri, Irak ve Suriye sınırı boyunca, bazıları 100 km’den fazla derinlikte hava harekatı gerçekleştirmiş oldu. Madde madde harekatı hem askeri hem de siyasi olarak analiz edecek olursak;
-
Harekat, 15 Temmuz saldırısını püskürten Türkiye’nin, terörle mücadele konseptinde yaptığı değişiklik çerçevesinde yapıldı. Türkiye, Irak ve Suriye sınır hattının belli bir derinliğe kadar terörden, teröristten arındırılmasını hedeflemişti. Bu çerçevede bu ülkenin kuzeyindeki terör örgütü inlerine operasyonlar gerçekleştirdi. Pençe Kılıç Hava Harekatı bu kapsamda ele alınmalı.
-
Pençe Kılıç ile birlikte “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözü hayata geçti. Operasyon gece başlatıldı.
-
İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında 81 kişi yaralanmıştı. Operasyonun gece yapılan ilk aşamasında 81 hedef vuruldu. Bu durum yaralı sivillere bir gönderme miydi bilinmez, ancak simgesel açıdan önemli. TSK’nın, Fırat Kalkanı Harekatı’nda şehit olan 72 askerimizin anısına, Zeytin Dalı Harekatı’nı 72 jet sortisiyle başlattığını hatırlayabiliriz. (Dün sabah yapılan devam operasyonlarda vurulan hedef sayısı 89’a çıktı.)
-
Suriye’nin kuzeyindeki PYD/YPG işgalindeki bölge, terör üreten bir bataklık. Bu bataklık, sözde karşıtmış gibi görünen başka örgütleri de besliyor. Bu bataklık kurutulmadan, Suriye’de siyasi çözümden söz etmek imkansız. Türkiye harekat ile bu bataklığı kurutma kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu.
-
ABD’li Özel Kuvvet komutanının YPG terör örgütünün sözde özel kuvvet eğitim mezuniyetinde dayanışma mesajı verdiği günün akşamında yapılan harekat, ABD’ye önemli bir mesaj niteliği taşıyor. ABD özel kuvvetleri, terörist örgüte yardımların ana taşıyıcısı diyebiliriz. İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda kullanılan TNT ve başka saldırılarda kullanılan RDX patlayıcılar, ABD özel kuvvetleri marifetiyle Suriye’nin kuzeyine getirilip terör örgütüne veriliyor.
-
Terör örgütünden yapılan açıklamalarda, büyük bir korku psikolojisini görüyoruz. Bu psikoloji, 24 Temmuz 2015 tarihinde başlayan terör operasyonlardan öncesi ve sonrası psikolojiyle benzer. O tarihteki operasyonlara kadar mangalda kül bırakmayan, “sokakları Vietnam yapacağız” diyen terör örgütü militanları ve elebaşları, operasyonların başlamasından yaklaşık bir hafta sonra “yeniden çözüm sürecine dönelim” demeye başlamıştı. Aynı şekilde Pençe Kılıç Harekatı öncesinde Türkiye’ye meydan okumaya kalkan başta Şahin Cilo (kendisini Mazlum Kobani diyerek kamufle ediyor) kod adlı terörist elebaşı olmak üzere PYD/YPG elebaşlarının açıklamalarında psikolojik yıkım belli oluyor.
-
Irak’ın kuzeyinde terör örgütünün kullandığı başta Zap olmak üzere önemli kamplar tek tek temizleniyor. Kandil-Sincar arasındaki hatta ise halen terörist varlığı mevcut. Sincar, Irak’tan Suriye’ye lojistik geçişlerin sağlandığı önemli bir bölge. ABD yardımları bu bölgeden gidiyor. Bu çerçevede bu iki terör bölgesinin vurulması ciddi bir mesaj niteliği taşıyor. Sincar ayrıca İran’ın Suriye’ye uzanan hattında da önemli bir geçiş noktası. Bu açıdan Tahran için de önem arz ediyor.
-
Suriye’de vurulan terör hedefleri de önemliydi. Örneğin Minnig Hava Üssü, 2016 yılı Şubat ayında terör örgütü PYD/YPG’nin eline geçmişti. Bu tarihten itibaren buradan Azez’i tehdit etmişlerdi. Türkiye bu üssü vurarak önemli bir mesaj verdi. Yine örgüt ve arkasındaki ABD tarafından simgeleştirilen Ayn el Arap’taki terör mevzileri ilk kez hava harekatıyla vuruldu.
-
Rusya ve ABD’nin bilgilendirildiği belirtilen harekatta Suriye hava sahasının açılıp açılmadığı konusu bir muamma. Farklı bilgiler yansıyor. Harita incelendiğinde, bu ülkenin hava sahasına girilmeden vurulabilecek hedef noktalarını görebiliyoruz. Zaten hava sahası açıldıysa, Ankara-Şam diyaloğuna koşar adım gidiliyordur. Ancak son gelen bilgiler açılmadığı yönünde. Suriye’nin reaksiyonu da benzer bir havada. Suriye Savunma Bakanlığı, Pençe Kılıç Hava Harekatı sonucu ölen askerleri olduğunu ileri sürdü. Benzer iddialar PKK terör örgütünün yayın organlarında da yer aldı.
-
Önemli bir detay da harekatın 22-23 Kasım’da Astana’da yapılması planlanan Türkiye-Rusya-İran toplantısı öncesine denk gelmesi. Türkiye, harekat ile toplantı öncesi elini güçlendirdi.
Özetle TSK harekat ile bağrından çıktığı büyük Türk milletine İstiklal Marşımızın başlangıç kelimesini hatırlattı: Korkma.