İYİ Parti’de Ankara’dan sonra İzmir İl Başkanlığı konusunda da kriz baş gösterdi
Ankara İl Başkanlığı kavgasının henüz taze olduğu İYİ Parti’de şimdi de İzmir İl Başkanlığı kavgası baş gösterdi. İYİ Partili Dervişoğlu, “Hiç kimsenin tanımadığı birini kongre öncesi aday diye çıkaracaksınız, benim adayım demeyeceksiniz, kendinizi saklayacaksınız ondan sonra da genel merkezin adayıdır diyerek pazarlayacaksınız. Bu öncelikle genel merkezimizin adı kullanıldığı için, sayın genel başkanımıza saygısızlık, İzmir’e de hakarettir.” şeklinde sert açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti İzmir’de 22 Ocak’ta sandık başına giderek yeni il başkanını belirleyecek. Kongrede Sinan Bezircilioğlu, Ülkü Doğan, Şakir Genç, Oğuz Yar ve Öztürk Keskin il başkanı olmak için yarışacak.
"BU KADAR TARTIŞMA VARSA SÜREÇ DOĞRU YÖNETİLMEMİŞTİR"
TBMM İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, kongre gündemini değerlendirerek, kamuoyunda yer alan "Genel merkez adayı", "Parti içi ekipleşmeler" ve "Delegeler üzerinde baskı" iddialarına ilişkin GÜNDEME BAKIŞ’A birbirinden çarpıcı ve çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
"Bu kadar tartışmanın ve bilgi kirliliğinin olduğu yerde demek ki süreç doğru yönetilmemiştir" diyen Dervişoğlu, "Doğru yönetilmeyen sürecin de yanlış sonuçları kendini gösterir. İzmir'de esas itibariyle yaşanan budur. Neler oldu diye de bir bakmak lazım tabii. İl kongresi öncesinde bazı arkadaşlarımız hizmet aşkıyla sorumluluk üstlenmiş, il başkan adayı olarak iradelerini ortaya koymuşlardı. Sonra bir aday arkadaşımızla ilgili bazı çevreler tarafından genel merkezin adayı dedikoduları yayılmaya başladı. Ben şahsen Genel merkezin resmi sitesinde canlı olarak yayınlanan bir basın açıklaması yaparak bunu yalanladım. İzmir’de Genel Merkezin bir adayının bulunmadığını açık ve net olarak ifade ettim. Burada da altını çizerek tekrar söylüyorum; Genel Merkezin İzmir’de kurumsal olarak desteklediği herhangi bir adayı yoktur. Aday arkadaşlarımızın hemen tamamının Genel Merkezimizde yakından tanıdığı insanlar olabilir. Bu insanların her birinin gönüllerinden de ayrı ayrı kazanmasını istedikleri bir aday geçebilir. Ama bu durum o adayı Genel Merkez adayı yapmaz. Gerçek budur. Bunun dışında konuşulan ne varsa, kongre stratejisi geliştirmek ve delegeler üzerinde baskı oluşturmak adına sahnelenmek istenen bir oyundan ibarettir. Bunu yapanlar İYİ Parti’ye sadece zarar verirler. Ayrıca genel merkezin İzmir’de bir adayı olmuş olsa bunu ilk önce gelir ben söylerdim. Şimdi hala Genel Merkezimizin İzmir’de bir il başkan adayı vardır diyen varsa, o yalanın sahipleri bana gelsin.” dedi.
"KAMUOYUNDA MELEK, KAPI ARKASINDA ŞEYTAN GİBİ DAVRANMAMAK LAZIM"
Parti önde gelenlerinin birleştirici ve açık olması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, "Zaten parti büyükleri diye anılan kişilerin, bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak üzere birleştirici bir tavır takınmaları lazım. Bu birleştirici tavır aleni olmalı, şeffaf olmalı. Dışarıda ne konuşuyorsanız, gazetecilerle de, kamuoyuyla da aynı şeyleri paylaşmak gerekir. Kapalı kapılar ardında kelamlar farklı, kamuoyu önünde ifadeler, açıklamalar farklı! Uzun yıllardan beri siyaset yapıyorum. Siyasette hiçbir şeyin gizli kalmadığını tecrübe ederek öğrendim. Böyle yapan arkadaşların sadece siyasi meşrepleri yönüyle değil, önümüzdeki dönemde karakterleri yönüyle de sorgulanacağı tartışmasız bir gerçektir. Açık olmak, siyasette şeffaf olmak lazım. Tavrınızı net biçimde ortaya koymanız, kamuoyu önünde melek, kapı arkasında şeytan gibi davranmamak lazım" diye konuştu.
"KULİS ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAZ"
Yakın bir gelecekte bilgi kirliliklerinin ortadan kalkacağını anlatan Dervişoğlu, "Ben kendi namıma söylüyorum; ben muteber kişiliğimi açık sözlülüğüme ve siyasetteki şeffaf tavrıma borçluyum. Bunun için benim burada konuştuğumla başka yerde konuştuğum arasında 25 yıldır farklılık gören varsa söylesin. Kulis bilgileri üzerinden siyaset yapılmaz, zihin okumayla siyaset yapılmaz. Gerçekçi bir tablo ortaya koymak lazım. Şu anda bilgi kirliliği yaşanıyor ve bu hemen hemen her kademeye nüfuz etmiş durumda. Ben önümüzdeki süreç içinde taşların yerine oturacağını ve bilgi kirliliklerinin ortadan kalkacağını, çelişkilerin yok edileceği kanaatindeyim" açıklamasında bulundu.
"DELEGENİN TERCİHİNE İPOTEK KOYANLAR SÜKUT-U HAYALE UĞRAR"
Bazı ilçe başkanlarının bazı il başkanı adaylarına destek açıklamalarının sorulması üzerine konuşan Dervişoğlu, "Çok erken başladılar, bazı ilçelere baskı ve yalanla destek açıklaması yaptırıldı. Neler yaşandığını tüm ilçe başkanlarımızla görüştüm. Bir kısmı ciddi üzüntülerini bildirdiler. Bunlar kongre süreçlerinde sonuç odaklı işler gibi gözükür ama yapılanların olumsuz neticeleri vardır. Biz benzer olayları geçmiş dönemlerde ziyadesiyle yaşamış insanlarız. Bu kabil dayatmalar kutuplaşmalara vesile olur, bize düşen kutuplaştırmak değil kucaklaştırmaktır. Kutuplaştırma üzerinden siyaset inşa etmeye yeltenenlerin, kutuplaştırdıkları alanda kendilerini boğdurmaları da kaçınılmazdır. Zira yalanların ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Bakın kongreler yapılıp biter ve bu yalancı siyaset mühendisleri de kaybolup giderler. Sonuçta biz baş başa kalırız. Yapacağımız kongrenin bir de ertesi günü olacak. Biz günü değil yarınları düşünerek kurduk İYİ Partiyi. Kimsenin benden sonra tufan demeye hakkı yoktur. Yanlış işler yapanlar kendilerine çeki düzen versinler. Herkesin hür iradesine ve tercihlerine saygım sonsuzdur. Ama genel merkez adayı yalanıyla delegenin oy kullanma tercihine ipotek koyulacağını varsayanlar ve bunu öngörenler her zaman sükut-u hayale uğramışlardır" ifadelerini kullandı.
"AKLINI PEYNİR EKMEKLE YEMİŞ OLMASI LAZIM"
Dervişoğlu, "Size karşı bir operasyon yapıldığını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise; "Ben bu partinin kurucusu ve milletvekiliyim. Ayrıca Grup Başkanvekili sıfatıyla aynı zamanda resmi sözcülerinden biriyim. Böyle bir planı olan varsa, aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım. Benim kim olduğumu ve bulunduğum yerlere nasıl geldiğimi unutmuş olması lazım. Ama her şeye rağmen siyaset, kendini bilmezlere de rastlanılan, hırsına gem vuramayan insanların bulunduğu bir iştigal alanıdır. Şayet varsa zaman içinde ortaya çıkar” açıklamasında bulundu.
"GENEL BAŞKANA SAYGISIZLIK, İZMİR’E HAKARETTİR! NEZAKETİMİZ ZAFİYET OLARAK ALGILANMASIN"
"Sinan Bezircilioğlu genel merkezin adayı" iddiasını da değerlendiren Müsavat Dervişoğlu, "Ben sayın Bezircilioğlu’nu hiç tanımam. Oturmuşluğum ve konuşmuşluğum yoktur. Komik değil mi? İzmir’de 25 yıldır siyaset yapıyorum ve bahse konu kişiyi tanımıyorum. Ayrıca il yönetimiyle ve ilçe başkanlarımızla gidip geldikçe toplantılar yapar, her gelişimde seçim çevremdeki ilçelerimizi ziyaret ederim. Ağır görevlerime rağmen taban siyasetini de ihmal etmem. Kendisiyle hiç denk gelmişliğim yoktur. İl yöneticilerimiz ve ilçe başkanlarımız için de durum pek farklı değil. Onlar da kendisini aday olduktan sonra tanıdılar. İYİ Parti içinde keşke bir hikayesi olabilseydi. Belki de genel merkezin adayı yalanı, bir hikaye yaratabilmek için uydurulmuştur. Ben yaşadığımız süreci manipüle etmeye çalışanlara önem atfedip, onları büyük planların adamı gibi göstermek istemem. Ama herkes gibi benim de garibime giden işler var. Hiç kimsenin tanımadığı birini kongre öncesi aday diye çıkaracaksınız, benim adayım demeyeceksiniz, kendinizi saklayacaksınız ondan sonra da genel merkezin adayıdır diyerek pazarlayacaksınız. Bu öncelikle genel merkezimizin adı kullanıldığı için, sayın genel başkanımıza saygısızlık, İzmir’e de hakarettir. Ben bunu asla ve kata karşılıksız bırakmam. Sinan beyin şahsına söyleyecek bir lafım yoktur. Kendisine başarılar dilerim. Ama onu çıkaranlar kaçak güreşmesinler, işi başkasının üstüne atmasınlar, kapalı kapılar ardında süreci yönetmeye kalkışmasınlar. Ben nasıl açık ve net konuşuyorsam, görüş ve niyetlerini kamuoyuyla paylaşsınlar. Ayrıca nezaketimizi zafiyet olarak anlaşılmasın” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Ankara İl Başkanlığı için Koray Aydın ile Meral Akşener farklı adaylar çıkarmıştı. Koray Aydın 10 Ocak günü Serdar Tunç’u aday göstermiş, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır ise “Ankara İl Başkan Adayımız Batuhan Yılmaz” ifadelerini kullanmıştı. Yaşanan gerilimin ardından kongre 29 ocak tarihine ertelenmiş, Akşener’in araya girmesiyle tek aday çıkarılması kararlaştırılmıştı.
"KONGRELER KONGRELERDE KALIR"
Kongresi öncesi yaşanan bu gelişmelere şaşırmadığını aktaran Dervişoğlu, "Ben bunlara alışığım. Ben bu olayları çok yaşadım, ayrıca bazı yanlış yönlendirmelerden kaynaklı olarak ortaya çıkan olumsuzlukları da geçmişten çok gördük. Ben kongrelere takılıp kalan biri değilim, asla da kalmadım. Bana göre seçimler seçimlerde, kongreler kongrelerde kalır ama seçimlerde yapılan unutulur, kongrelerde yapılanları ise insanlar mutlaka hafızasının bir yerine kaydeder. Ben o hafıza kayıtlarımı kongrenin bittiği gün silen adamım. Dolayısıyla yanlış yönlendirmeden kaynaklı hatalar yüzünden birilerini asla suçlamam. Benim görevim de budur insani sorumluluğum da, ayrıca parti mensubiyetim ve mesuliyetim de onu emreder" açıklamasında bulundu.
"TARAF OLMAK MECBURİYETİNDEYİM"
Kongrede taraf olacağını dile getiren Dervişoğlu, "Taraf olmak mecburiyetindeyim. Nereden taraf olacağım; önce Türkiye'den taraf olacağım, sonra partimden taraf olacağım, sonra da İzmir'den taraf olacağım. Benim de bir oyum olduğu için 'Ben tarafsızım' demek durumunda değilim. Elbette ki taraf olacağım. Bu tarafın yerinin belirlenmesi ilçe başkanları ile yapmış olduğum görüşmeler çerçevesinde netleşir. Takdir edersiniz ki, bir yerde vaziyet alacağım ve bir oyum var kullanacağım. Ben belki o oyu nereye kullanacağımı da gerekçeleriyle birlikte kongrede ifade edeceğim. Ben İYİ Parti’nin İzmir’de nasıl kurulduğunu ve hangi süreçlerin yaşandığını en iyi bilenim. Ben kimseyi kırmak, incitmek istemem. Tanımadığım, ne olduğunu ve ne olacağını bilmediğim bir adaya oy vermem. Mutlaka yakinen tanıdığım, teri ve emeğine şahit olduğum, ayrıca mazisine ve gelecekteki duruşundan emin olabileceğim adaya oy vereceğim.” dedi.
"HALKLA VE TEŞKİLATLA SİYASET YAPIYORUM"
"Aytun Çıray ile ayrı nokta mısınız?" sorusunu da yanıtlayan Dervişoğlu, "Ben o konu ile ilgili hiçbir değerlendirme yapmıyorum, ben başından beri bu partinin birliğiyle, ortak mücadele iradesiyle meşgulüm. Aynı kişileri desteklemek mecburiyetinde de değiliz. Aytun Bey de bu partinin milletvekili olarak farklı bir tercihte bulunabilir. Ben o tercihe saygı duyarım. Kendisi DYP’de, ANAP’ta, CHP’de siyaset yapmış birisidir. Dolayısıyla geleneklerimiz ve yöntemlerimiz farklıdır. Aytun Bey ile benim aleni bir mücadelem yok ama şayet böyle bir izlenim yaratılıyorsa; bu benden kaynaklı bir durum değil. Şahsımdan kaynaklı bir durum olmadığı için de bu sorunun muhatabı ben olamam. Ben siyaset sahnesine çıktığım günden beri birlikten, beraberlikten, demokrasiden, ortak iradeden ve şeffaflıktan bahseden birisiyim. Ben halkla ve teşkilatla siyaset yapıyorum. Kapalı kapılar ardında manipülatif beyanlarda bulunmayı ve zihinleri kirletmeyi tercih etmiyorum. Kimseye karşı da üstenci bir tavrım yok, herkesin duruşuna, kararlılığına, tercihlerine de ziyadesiyle saygılıyım. Herkesin de benim duruşuma, kararlığıma ve tercihlerime saygı göstermesini bekliyorum. Bunun dışındaki tartışmaları sığ buluyorum. Sığ tartışmaların içinde olmamaya her zaman özen gösteririm." ifadelerini kullandı.
"HODRİ MEYDAN! SİYASETİ BIRAKIRIM"
Dervişoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Herkesi benim gibi açık ve net olmaya, kapalı kapılar ardında değil, kamuoyu huzurunda konuşmaya davet ediyorum. Ben İzmir’de Genel Merkezin ve Genel Başkanımızın desteklediği bir aday yoktur diyorum. Ama genel merkezde 10 kişiden müteşekkil kongre komitesinin üyesi bir arkadaşımızın İzmir’de desteklediği bir aday olabilir. Bu onun tercihidir. Hiç kimse o danışman arkadaşın statüsünün arkasına saklanıp, kendisine de yetkisinin dışında özel misyonlar yükleyerek İlçe başkanlarımızın ve delege arkadaşlarımızın zihinlerini bulandırmaya kalkışmasın. Fazla konuşmaya gerek yok. Herhangi bir milletvekili, herhangi bir genel başkan yardımcısı, bu yalan dolu süreci tanzim edip, İzmir’in birlik ve beraberliğine zarar vermekten rahatsızlık duymayan herhangi bir yetkili ortaya çıkıp, kamuoyunun huzurunda genel merkezin ve genel başkanımızın İzmir’de desteklediği bir adayı vardır diyebiliyorsa, ben açıkça ilan ediyorum ki siyaseti bırakacağım. Aksi halde söyledikleri yalanlar, attıkları iftiralar, yaptıkları ayrıştırmalar, kurdukları tuzaklar, yarattıkları düşmanlıklar bir utanç vesikası olarak alınlarına kazınacaktır. Hodri meydan”