İzzet Çapa, gözlerini nemlendiren o satırları paylaştı!

SuperHaber yazarı İzzet Çapa, sosyal medya hesabından okuduğu kitaptan satırları paylaştı. Kitabı bir solukta okumaya başladığını, henüz ilk bölümde olduğunu ve ikinci bölüme geçmek için sabırsızlandığını belirten Çapa, okurken gözlerinin nemlendiğini de sözlerine ekledi.

İşte İzzet Çapa'nın paylaştığı o yazı:

BİR BOZUK SAATTİR YÜREĞİM, HEP SENDE DURUR…

“Yıl 1965’ti... Bülent Ecevit, İsmet İnönü başkanlığında kurulan koalisyon hükümetinde üçüncü kez Çalışma Bakanı olarak görev almıştı.

Turgut Uyar’ın çalıştığı Ankara SEKA’nın bürosuna bakan değil, bir şair gibi gelirdi. Sıradan bir vatandaş kimliğiyle bürodan girer, yazı odasının kapısını tıklatırdı.

Her seferinde ayağa kalkan büro şefi Latif Bey’in “Buyurun” sesini duyduktan sonra içeri girer ve şöyle söylerdi: “Efendim, izininizle memurunuz Turgut Bey ile kısa bir süre görüşebilir miyim?” Latif Bey’den “Tabi efendim ne demek, buyurun lütfen” sözünü duyduktan sonra, arkadaşının masasının yanındaki sandalyeye bir öğrenci edasıyla oturur, daktilo edilmiş şiirlerini okumasını beklerdi.

Turgut Uyar şiirleri okuduktan sonra, yalnızca Ecevit’in duyacağı sesle bir şeyler söylerdi. Ecevit onu pür dikkat dinlerdi. Şiirlerinin ilk okuru Turgut Uyar’dı. Latif Bey, zaman zaman kulak misafiri olduğu bu konuşmalardan pek bir şey anlamazdı. "

Yukarıdaki cümleler bugün elime geçen ve bir solukta okumaya başladığım “Turgut ile Tomris / Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur” adlı kitaptan.
Nefis bir araştırma ortaya koymuş yazar Sıddık Akbayır.
Türk edebiyatının iki çok önemli ismini yazmış kitabında.
Şimdilik Turgut Uyar’ı anlattığı ilk bölümündeyim.
İşten güçten fırsat bulup bir an önce Tomris’li ikinci bölüme başlayabilmeyi ümit etmekteyim...
Bir bakan ile ona bağlı bir memur arasındaki, her kelimesi zarafet yüklü bu hikayeyi paylaştım bir yandan okurken...
Aklımda Turgut Uyar’ın büyük aşkı Tomris’e yazdığı dizeler, gözlerim nemlendi bak yine durup dururken… “

"Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ''O'' geçiyordur
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur...”