Japonya, Türkiye'nin üstlendiği rolü analiz etti: Diplomatik beceri!
Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasında neden ve nasıl arabuluculuk yapıyor? Bunu nasıl başarabiliyor? Türkiye uyurken güne uyanan Japonya'nın gündeminde işte bu sorular vardı. Japonya, Rusya ile Kuril adalarında askeri gerilim yüzünden, Rusya'nın bir sonraki hedefi olabileceğini düşünüyor. Japonya basını NHK'in İstanbul Büro Şefi Keitaka Sano'nun Japonca olarak kaleme aldığı Türkiye hakkındaki gözlem ve analizleri, SuperHaber tarafından okuyucuları için tercüme edildi ve derlendi.
İşte NHK'in İstanbul Büro Şefi Keitaka Sano'nun Japon hükümetine de bildirdiği ve Japon medyasında yer alan Türkiye raporu:
Dünyada birçok insan, "Biri Rusya'yı durdurmalı" diye düşünüyor. Rusya, Ukrayna'ya yönelik askeri işgaline devam ederken, Orta Doğu'da Türkiye büyük dikkat çekiyor.
TÜRKİYE KENDİ DİPLOMASİSİNİ GELİŞTİRİYOR
Türkiye, her iki tarafa da arabuluculuk yapmak ve ateşkesi sağlamak için kendi diplomasisini özgün bir şekilde kendisi geliştiriyor.
10 Mart'ta Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanları bir araya geldi. İşgal başladığından beri ikisi ilk kez orada tanıştı. Antalya'da bir araya gelip konuştular. Dünya, az da olsa ateşkese yol açacak bir çözüm bulmayı umuyordu.
Ancak görüşmeler yaklaşık bir saat içinde sona erdi ve gözle görülür bir ilerleme olmadı.
Basın toplantısı da zaten ayrı odalarda yapıldı, bu da aradaki boşluğun doldurulamadığını simgeliyor gibiydi.
Ancak, savaşan ülkelerin temsilcilerinin en azından bir masada olması ve her ikisinin de müzakerelerin devamına yönelik olumlu bir tutum sergilemesi nedeniyle, her şeye rağmen belirli bir umut hissedildi.
Bu görüşmenin gerçekleşmesi için ter döken Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Her iki tarafa da ateşkes çağrısında bulunduk. Savaşın kazananı yoktur. Kaybeden her zaman masum vatandaşlardır.' açıklamalarını yapmıştı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da ABD Başkanı Joe Biden'ı arayarak buna vurgu yapmış, "Bu görüşmenin bizzat kendisi diplomatik bir zaferdir" ifadelerini kullanmıştı.
ABD Başkanı Biden ayrıca, "Türk hükümetinin diplomatik çözüme katılımından dolayı minnettarım" demişti.
NEDEN TÜRKİYE ÖNE ÇIKIYOR?
Türkiye, Karadeniz'de Ukrayna ve Rusya ile komşu.
Ancak görünen o ki, Türkiye sadece coğrafi olarak yakın değil. İpucu, tam da dışişleri bakanları toplantısının yapıldığı şehirdeydi aslında.
Antalya, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz'e bakmakta olan bir şehir. Şehirde dolaştığınızda Rusça ve Ukraynaca dillerinde kullanılan "Kiril" alfabesinde tabelalar göreceksiniz.
Aslında bu şehir, Rusya ve Ukrayna'dan birçok turistin geldiği bir tatil bölgesidir.
Her iki ülke de, bu şehirde, bir turizm devi olan Türkiye için "müşteri" konumundaydı.
Beni havaalanından alan Türk taksici bana şöyle dedi: "Bir an önce barış yapmalarını istiyorum. Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlardan muzdarip olan Başkan Putin değil, halkın kendisi. Yaz sezonuna şimdi bu halde ne olacak..."
Burada, Ruslar ve Ukraynalılar sadece müşteriden daha fazlasıdır.
Otelin resepsiyonunda çalışan Alexandra, Ukrayna'nın doğusundaki Dnipro şehrindendi. Duyduğuma göre her otelde her iki ülkeden de personel varmış, iş bitince bu çalışanlar bilgi alışverişinde bulunuyormuş.
Geçen yıl Rusya yaklaşık 4,7 milyon turist ile ilk sırada yer alırken, Ukrayna yaklaşık 2,1 milyon turist ile üçüncü sırada yer aldı. Her iki ülke de tek başına toplamın beşte birinden fazlasını oluşturuyordu. İki ülkede barış olmazsa, bu tür bir turist sayısına ulaşılması beklenmiyor.
Şimdi aynı Antalya'nın iç kısmına dönün.
Gökyüzünden çektiğm bu fotoğraf, sayısız sebze yetiştirme evinin bulunduğu geniş bir araziyi gösteriyor.
Ayrıca açık alanda limon, portakal gibi meyveler de yetişiyordu. Gördüğüm kadarıyla bu ürünler Rusya ve Ukrayna'ya gönderilmekte.
Konuştuğum 31 yaşındaki yerel ihracatçı Tolga Turgut, askeri bir işgalin ortasında her iki ülkeye de ihracat yapmaya devam etmek için istekli olduğunu söyledi: "Her zaman yiyeceğe ihtiyacımız var. Domateslerimizi teslim etmenin bir yolu varsa onu yaparız." dedi. Görüşme sırasında Ukrayna'dan bir alıcı ihracatçıyı ziyaret ediyordu.
Sanayi gruplarına göre Türkiye'nin geçen yıl sebze ve meyve ihracatı Rusya'ya yaklaşık 1 milyar dolar, Ukrayna'ya ise yaklaşık 200 milyon dolar oldu. Belarus dahil üç ülke toplamın yarısını oluşturdu.
OLAY SADECE EKONOMİK DEĞİL, GÜVENLİK DE SÖZ KONUSU
Güvenlik açısından, Türkiye ve bu iki ülke derinden bağlantılı.
Öncelikle Türkiye, Rusya'nın tehdit olarak gördüğü NATO'nun bir üyesi.
Yine de ABD ile ilişkiler çıkmaza girdiğinde Rusya'dan son teknoloji bir hava savunma sistemi olan "S400" satın alması diğer üyeleri tedirgin etmişti.
Öte yandan şimdi ise Türk yapımı silahlı insansız hava aracı "Bayraktar TB2"yi Ukrayna'ya satıyor. Türkiye hükümeti, "Özel şirketlerin her zaman her yerde yaptığı şey." olduğunu söyleyerek, bunda herhangi bir hükümet müdahalesi olmadığını sürekli olarak vurguluyor.
Türkiye'nin gerçekten de hem Rusya hem de Ukrayna ile "olağandışı bir ilişkisi" var.
Sonuçta baktığımızda, Türkiye hangi tarafta?
BUGÜNE GERİ DÖNELİM
Şubat ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın Ukrayna geriliminin kritik seviyelere dayanması nedeniyle başkent Kiev'i ziyaret etmişti.
Erdoğan, 'Komşu ülke olarak her iki taraftan da diyalog temenni ettik ve bu fırsatı sağlamamızı önerdik' demişti. Öte yandan, Ukrayna'da Türk insansız hava araçları için bir üretim üssü kurulacağını dahi duyurmuştu.
KIRIM KONUSU TÜRKİYE İÇİN ÖZEL BİR KONU
İzlenen politikanın arka planında Kırım Türklerini koruma yönünü de görebiliyoruz. Rusya'nın 2014 yılında tek taraflı olarak ilhak ettiği Ukrayna'nın güneyindeki Kırım'da etnik bir azınlık etnik grubu olan Kırım Tatarları da resmin içinde var ve Türk hükümeti bu insanları koruma talebinde dahi bulundu.
TÜRKİYE GERİLİMİ AZALTMAYA ÇALIŞIYOR
Ayrıca Türkiye, Akdeniz'den Ege Denizi'nden Karadeniz'e geçen iki boğazdaki (Boğaz ve Çanakkale Boğazı) gemilerin geçişini sınırlamak için tedbirler açıkladı.
Bu, Türkiye'nin iki boğaz üzerinde kontrol sahibi olduğunu ve savaş sırasında savaşan devletlerin gemilerini geçmesinin kısıtlanacağını öngören uluslararası bir anlaşma kapsamında gerilimi azaltmak adına aldığı bir önlemdi.
TÜRKİYE, BATI'NIN AKSİNE RUSYA'YI AVLAMAYA ÇALIŞMIYOR
Peki yaptırımlar ne olacak? Batı'nın aksine Türkiye, Rusya'ya yaptırım uygulamıyor. Rusya'yı kapatıp avlamak ve köşeye sıkıştırmak yerine, onlarla konuşan ve bir iletişim hattı görevi gören Türkiye, bu rolü oynamaya kararlı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İki taraf da pes etmek istemiyor. Biz de pes etmeden arabuluculuk yapmalıyız. Bu şekilde sorunu çözebiliriz." sözleri ise anlam taşıyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise bize "Stratejilerinin şe yaradığını ve gelecekte daha iyi sonuçlar olacağını" söyledi ve müzakerelerin istikrarlı bir şekilde ilerlediğini ekledi.
YILIN EN BÜYÜK 10 RİSKİ DEMİŞLERDİ; MEĞERSE İŞLER BAŞKAYMIŞ
Amerikan araştırma şirketi "Eurasia Group" tarafından Ocak ayında açıklanan "Yılın 10 Büyük Riski" listesinde Rusya ve Türkiye isimleri vardı.
Rusya'nın Ukrayna'daki duruma ilişkin gelişmeleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın izlediği politika eğilimleri en büyük 10 risk arasında değerlendirilmişti.
Artık risklerden biri gerçeğe dönüştü: Putin, Ukrayna'yı işgal ediyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN RİSKİN YAYILMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR
Fakat ikinci risk, yan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Amerikan raporlarındakilerin tam aksine, riskin yayılmasını durdurmaya çalışıyor.
Gücü ve sertliğiyle bazen eleştirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krizde Rusya'yı avlamaya çalışan Batı'dan ziyade arabuluculuk yapmaya çalışıyor.
Bu ise, hem günlerini savaşta geçiren Ukrayna vatandaşları hem de benzeri görülmemiş yaptırımlara maruz kalan Rus vatandaşları için uzun zamandır beklenen bir gelişme.
Japon hükümetiyle de son durumu paylaştık. Dünya, Türkiye'nin diplomatik becerileriyle yakından ilgileniyor.
Kaynak: NHK (Japonya)
Çeviri-Derleme: SuperHaber