Kadın ölümlerinde "yüksek" şüphe... Bekir Bozdağ'a çağrı yaptı!
Yüksel Aytuğ: Yeni ama tecrübeli Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'ın girişeceği adalet reformunun ilk maddesi, 'düşen' kadınlar olmalı.
Ankara'da 2018 yılında bir plazanın 20'nci katından "düşerek" hayatını kaybeden Şule Çet'in ölümü aylarca 'İntihar mı cinayet mi?' diye tartışılmış ve Çet'in intihar ettiği öne sürülmüştü. Daha sonra ise genç kadının intihar etmediği, öldürüldüğü ortaya çıkmıştı.
Türkiye'de son yıllarda buna benzer şüpheli ölümlerin sayısı artmaya başladı. Son 2 yılda en az 28 kadın 'yüksekten düşme' sonucu hayatını kaybetti.
Sabah yazarı Yüksel Aytuğ bu konuda yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a çağrıda bulunarak, "Elektronik kelepçe, panik butonu ve KADES uygulaması kadınlarımızı bir yere kadar koruyabiliyor. Tek çare, kadına karşı şiddet suçunun cezasını artırmak, bu fiili işleyenleri hemen salıvermemek. Yeni ama tecrübeli Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'ın girişeceği adalet reformunun ilk maddesi, 'düşen' kadınlar olmalı" diye yazdı.
Aytuğ "En büyük utancımız: Düşen kadınlar" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı;
"Korkunç haber, Milliyet'te Çiğdem Yılmaz imzasıyla yayınlandı. Sadece ocak ayı içinde tam 6 kadın yüksekten düşmüş. Bunlardan sadece biri ağır yaralı olarak kurtulmuş. Vakaların hemen hepsi şüpheli bulunmuş.
Yani camdan, balkondan atılma ihtimalleri yüksek. Ayrıca 2022'nin ilk ayında 36 kadın, erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirmiş. İstatistiğin vahametine bakar mısınız? Her gün 1'den fazla kadınımızı erkek şiddetine kurban veriyoruz.
Aslında kadınların yüksek binalardan atılmalarının giderek arttığı gerçeğini bundan 2 yıl önce fark etmiş ve bizim Zap'tiye kutucuğunda "Kadınlarımızı kurtarmak için rezidansların altına ağ gerilsin" diyerek bu korkunç durumu en çarpıcı haliyle vurgulamaya çalışmıştım.
Alınmaya çalışılan tüm önlemlere rağmen istatistik daha da korkutucu bir hale bürünüyor. Ne yazık ki artık erkekler tarafından öldürülen kadınların haberleri iç sayfalara taşınmaya başladı. En tehlikelisi de bu zaten... Alışmak ve kanıksamak...
Kadın, eski kocasının niyetini anlayıp, 4 kez koruma istiyor ama nafile...
Koruyamıyoruz... Yaptığımız, sadece arkasından ağıt yakmak... Her gün bir başka kadının haber bültenlerindeki çığlığını duyuyoruz: "Bu adam beni öldürecek. Ben öldükten sonra mı duyacaksınız beni? Ölmek istemiyorum." Adam, uzaklaştırma kararının sona erdiği ilk gün gidip karısını öldürüyor...
Elektronik kelepçe, panik butonu ve KADES uygulaması kadınlarımızı bir yere kadar koruyabiliyor. Tek çare, kadına karşı şiddet suçunun cezasını artırmak, bu fiili işleyenleri hemen salıvermemek. Yeni ama tecrübeli Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'ın girişeceği adalet reformunun ilk maddesi, 'düşen' kadınlar olmalı. Ahlaken değil, fiziken..."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...