Kadir Demirel'in katil damadı para kazandıktan sonra çok değişti...
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hasan Öztürk, damadı tarafından öldürülen Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel cinayetiyle ilgili önemli tespitler yaptı.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hasan Öztürk, damadı tarafından öldürülen Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel cinayetiyle ilgili önemli tespitler yaptı.
Öztürk yazısında, son dönemde para kazananların bir bölümünün kibir abidesi olduğunu belirterek eleştiriler getirdi.
İşte öztürk'ün o yazısı...
“Para kazandıktan sonra çok değişti”
Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel, damadının bıçaklı saldırısıyla hayatını kaybetmişti. Aynı olayda, katil damat eşini de ağır yaralamıştı. Demirel’in kızı, yaralı halde verdiği ilk ifadede eşinden söz ederken, ”Para kazandıktan sonra çok değişti” diye bir cümle kurmuş.
Öncelikle Kadir Demirel’e rahmet, kızına acil şifa diliyorum. Katilin de bir an önce yakalanmasını bekliyorum.
Devam edelim…
Esma Karanfil’in, “Cemil para kazandıktan sonra çok değişti” cümlesi yakıcı bir cümle. Bu olayda katil ile maktul arasındaki fark, bizim son 10/15 yılımızın da hikâyesi gibi aslında. Çok uç, çok trajik bir örnek olsa da bu böyle.
İzah edeyim.
Kadir Demirel ile birkaç yıl birlikte çalıştım Yeni Şafak’ta. Ondan sonra da zaman zaman görüştük. Kadir Demirel denince hep “çocuk ruhlu adam” derdim, yüzüne de söylediğim çok olmuştur. “Kadir abi sen büyümeyeceksin” diye. Çünkü öyleydi. Bir de son dönemdeki pozisyonu meslekte zirve sayılabilecek olsa da bir yönüyle “mahcup” bir adamdı. Çünkü kuşağının zahmetini o da çekenlerdendi.
Damadı denen o katili tanımıyorum. Kızı Esma’yı da… Lakin Esma’nın söylediği, “Para kazandıktan sonra çok değişti” cümlesinin ne anlama geldiğini biliyorum.
Katil damat çok kriminal bir vak’a. Çok uç bir örnek. Çünkü katil. Çünkü cani. Nokta.
Bundan sonraki örnekler, bu katil ile elbette kıyaslanmaz. Ama yine de örnekler verilmeli ki “Para kazandıktan sonra değişenler”in halini görelim.
Son yıllarda para kazananların bir bölümü var ki “kibir abidesi” hepsi. Yürürken, trafikte araç kullanırken… Konuşurken, işçisiyle, memuruyla iletişim kurarken… Sıradan vatandaşlarla ilişki geliştirirken… Öyle bir kibirle yaklaşıyorlar ki …
Bunların muhafazakâr olduğuna inanamıyor insan. Bunların dindar olduğuna inanamıyor insan.
Paraları var… Ama paranın ne kültürünü biliyorlar ne ahlâkını… Unvanları var ama o unvanın çok gerisinde vizyonları var.
Ukalalar, cüretkârlar, olabildiğine cahiller.
Raconu ya parayla kesmeye kalkıyorlar ya arkalarında olduğunu vehmettikleri siyasal güç ile… Bu halleriyle sadece etraflarını değil yakın çevrelerini de kırıyorlar, döküyorlar.
Sadece bir örnek vermek istiyorum.
Bir sabah erken saatlerde Fatih’teki Akşemsettin Caddesi’nde bir ticari taksi ile lüks bir Alman otomobili karşı karşıya geldi. İkinci sıraya park etmiş bir başka otomobil yüzünden birbirlerine yol vermeyince boydan boya iki araç da çizildi. Uzaktan olayı izliyordum. Taksici araçtan indi, “Ne yaptın abi” diyerek lüks araca doğru yürüdü. Lüks araçtan inen şahıs, el işaretiyle “sus” yaptı ve şöyle dedi: “Al bu kartım, git yaptır arabanı faturayı gönder bana”. Sonra da kartı fırlatıp aracının çizilen yanına hiç bakmadan, tam gaz basıp gitti.
Taksici elindeki kartvizit ile aracın arkasından bakakaldı.
Alman markalı lüks araçta en az 5/6 bin liralık maddi hasar vardı ama sürücüsü bunu umursamadı bile. Dahası, taksiciye “geçmiş olsun kardeşim, oluyor işte, sen merak etme telafi ederiz” türü bir gönül alma cümlesi bile kurmadı.
Kadir Demirel’in damadı olacak o katilin sosyal medya hesabına bir bakın neler göreceksiniz. Mangalda kül bırakmayan ifadeler var.
Ama gelin görün ki, “Para kazandıktan sonra çok değişen” bir isim kayınpederini bıçaklayarak öldürdü. Eşini bıçaklayarak komalık etti. Sonra da motosiklete binip kaçtı. Bu uç örnek çok da kötü bir örnek ama bunun dışında öyle örnekler de var ki uzun uzun hakkında düşünmek, kafa patlatmak gerek.