Kafkas Orduları Kumandanı Enver Paşa bugün şehit düştü!
Ruslara karşı verdiği mücadeleyle tarih yazan, Kafkas Orduları Komutanı Enver Paşa, 4 Ağustos 1922'de düşmanın yoğun bir saldırısı sırasında en önde atının üzerinde karşılık verirken kahramanca şehit düştü.
Enver Paşa'yı bir Rus mitralyözü hazin bir şekilde şehit etti. Saldırı o kadar yoğundu ki Paşa'nın öldüğü o an anlaşılamadı.
Osmanlı Harbiye Nazırı, Türkistan İhtilâl Orduları Başkomutanı, Emîr-i Leşker-i İslâm, Şehid-i Ala, Gazi-i Namdar, Hürriyet Kahramanı, Edirne ve Bakü Fatihi, Çanakkale ve Irak Müdafii, Kafkasya'dan doğan Turan Güneşi İsmail Enver Paşa... Şehit edilmesinin üzerinden geçen yıllarda hiç unutulmadı. Güzel sıfatlarına yenileri eklendi.
Enver Paşa Osmanlı'nın parlayan yıldızıydı. İmparatorluğun Ruslara karşı savaşında bir bayram günü askere bayram harçlığını verecekken başlayan saldırıda 41 yaşında Türkistan'da şehit düştü.
Enver Paşa'nın naaşı 1995'te Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Tacikistan ziyareti sırasında gündeme getirilmiş ve Türkiye’ye nakledildi.
Enver Paşa'nın şehit olduğu günü Türk ulusu da unutmadı. İşte sosyal medyada paylaşılan binlerce mesajdan bazıları:
ENVER PAŞA KİMDİR?
Enver Paşa 1881 yılında İstanbul’da doğdu. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde tahsil gördü. 1903’de Harp Akademisi’nden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Daha sonra Selanik’te bulunan 3. Ordu’ya atandı. 1906 senesinde binbaşılığa terfi etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurulmasında öncü oldu. II. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde de büyük rol oynayan Enver Paşa, Makedonya Genel Müfettişliği’nde önemli görevlerde bulundu.
Trablusgarp’da bulunduğu sırada İtalyan kuvvetlerine karşı mücadele etti. 1912’de yarbaylığa yükseldi. 23 Ocak 1913 tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından düzenlenen Babıali Baskını’nda yer aldı. Bunun yanında Edirne’yi düşman işgalinden kurtararak albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükseldi. 1914’te Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı olarak görev yaptı. I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti’nin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından bazı arkadaşlarıyla birlikte Berlin’e geçti.
1920’de Bakü şehrinde Doğu Ulusları toplantısına katıldı. Batum’da Türkiye Şuraları Partisi’ni kurarak, Türkistan’ı kurtarma hareketini başlattı. Fakat büyük bir hezimete uğrayarak 4 Ağustos 1922 tarihinde Tacikistan’ın Belcivan yakınlarında girdiği bir çarpışmada öldürüldü.