Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, SuperHaber’e konuştu/ Özel

SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuşan Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, “anlamadıkları şey ‘kontrollü darbe’ ifadesi yurt dışından ortaya atılmış ve içeride bir takım mihraklar tarafından Türkiye’de empoze edilmeye çalışılan bir süreçtir” dedi.

15 Temmuz’da destan yazanlar arasında Ankara'nın Kazan ilçesi halkı da vardı. Darbe girişiminin ardından ise 'Kahraman' unvanını alan ilçe Kahramankazan oldu.

Akıncı 4. Ana Jet Üssü'nün bulunduğu yerden kalkan uçaklar Ankara'yı bombalıyordu ki Kazan halkı uçakların kalkmasını engellemek için tarladaki biçilmiş ekinini, traktöründeki lastikleri yakmıştı. Alçak girişimde 9 şehit verilirken 92 kişi de yaralanmıştı.

Kahramankazan halkı 15 Temmuz’un yıldönümünde de meydanlardaydı. Duyguları ise aynı… Anma gününü konuştuğumuz Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, o geceyi tekrar yaşadıklarını anlatırken kontrollü darbe yalanını ortaya atanlara bir de uyarı da bulundu.

KAHRAMAN UNVANINI TÜRKİYE ADINA ALDIK

Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, “O geceyi biz bizzat Kahramankazan halkı olarak dakika dakika tekrar yaşadık. 04.05’de halkımıza ateş açılması saatine ve sonrasında sabah namazına kadar meydanlardaydık” dedi.

Ertürk, 15 Temmuz kanlı işgal girişimine karşı Kahramankazan halkının milli iradesine ve demokrasisine nasıl sahip çıktığını gösterdiğini vurgulayarak “onu unutmamak, unutturmamak adına milli bir bayram ilan edilen 15 Temmuz anmasında da yine aynı şekilde Kahramankazan halkı sokaklara akın etti. Biz 15 Temmuz’dan sonra tek unvan alan ilçeyiz ama biz bu unvanı 81 İl, 957 ilçe adına tüm Türkiye adına aldık. Bununda sorumluluğu ve bilinci içerisinde hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İnşallah bir daha 15 Temmuz’lar yaşanmaz. Bu ülkeye bir daha İstiklal Marşı yazdırılmasın” diyen Ertürk, vatan hainlerine karşı, ruhlarını ve kendilerini bir dolara satan ihanet şebekesine karşı Türk milletinin farklı renklerinin, farklı kültürlerinin Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı ile söz konusu bayrak ve vatan olduktan sonra biraraya gelip gözünü kırpmadan da şahadete koşabileceklerini tüm dünyaya gösterdiğini söyledi.

HANGİ BAYRAĞIN DALGALANACAĞI BELLİ OLMAZDI

Kontrollü darbe ile ilgili görüşleri de alınan Ertürk sözlerine şu şekilde devam etti;

“Bırakın bir belediye başkanını biz bir vatandaş, Kahramankazan halkından bir nefer olarak o kadar çok üzülüyoruz ki helikopterlerden o kurşunlar sıkılırken, F-16’lar ile TBMM başta olmak üzere her yer bombalanırken acaba birilerinin siyasi kimliğine mi baktılar. Birilerinin memleketine mi baktılar. Kişi mi ayırt ettiler. Nasıl bir kontrollü darbe ki Kahramankazan’daki gariban insanları acımasızca kurşunlayarak onları kimler şehit etti? Anlamadıkları şey “kontrollü darbe” ifadesi yurt dışından ortaya atılmış ve içeride bir takım mihraklar tarafından Türkiye’de empoze edilmeye çalışılan bir süreç yaşıyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı bugün hangi ülkenin bayrağının göklerden dalgalanacağı belli olmazdı. Allah korusun Kuzey Irak, Suriye gibi canlı bombaların patladığı, insanların birbirini neden öldürdüğü belli olmayan bir iç savaş ve işgal girişimi olacaktı. Bunlardaki tek şey Tayyip Erdoğan öfkesi, vatan sevgisi önüne geçmiş. Bu darbe gerçekleşseydi Tayyip Erdoğan gidip yerine bir başka siyasi parti genel başkanı veya başka birisi gelmeyecekti. Türkiye tamamen bir iç savaşın eşiğinde Ortadoğu bataklığına çekilecek ve milyonlarca insan belki de katledilecekti. Türkiye Cumhuriyeti yıkılıp belki de 17.si hiç olmayacaktı. Artık her şeyi bir tarafa bırakmak gerekir. Bu milletin basireti ve feraseti ile 249 şehit, 2 bin 196 gazi verdik. Daha fazla olabilirdi. Bunu söyleyenler keyif çatıp, lüksünden geri kalmayan ve bu ülkeye oturdukları yerden ihanet etmeye devam eden insanlar. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a diktatör diyenler bu lüks altında Tayyip Erdoğan’a hakaret etme cesaretini gösteren insanlar. Ama millet bunları affetmeyecek. 15 Temmuz’da şehit ve gazilerimizle beraber sokağa inen milyonlarca insan arasında farklı görüşten olanlarda vardı. Tek amacı ise sadece ve sadece devletin bekası, bu milletin bağrına saplanmak istenen hançer karşısında durmaktı. Böylesine bir söylem bu nedenle çok can sıkıcı. Bugün onurlu bir şekilde yaşayıp esaret altında değilsek bu şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde. Lütfen bunu söyleyenlerde ellerini vicdanına koysunlar. Bu insanları da daha fazla yaralamasınlar.”

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.