Kamu bilişim platformu...
Türkiye’de e-devlet uygulamaları geliştikçe hayatımızdaki hız ve konfor da, kamu hizmetlerindeki etkinlik ve verimlilik de artıyor.
Diğer yandan, büyük ve pahalı yatırımlar gibi görünse de teknolojinin yoğunlaşması ve yaygınlaşması ile kamu hizmetlerinin maliyetleri önemli ölçüde düşüyor. Tüm bunları geçtiğimiz hafta sonu 19. Kamu Bilişim Platformu çerçevesinde ele alıp tartıştık. Türkiye Bilişim Derneği ülkemizin en eski ve köklü sivil toplum örgütlerinden birisidir. 1971’de kurulmuştur. İşi ve kuruluş gayesi dışına çıkmaz ve faaliyetlerini “bilişim” sektörünün ve dünyasının geleceği üzerine oluşturur.
Bu nedenledir ki, çalışmalarına katılmaya vaktim elverdiği ölçüde çaba gösteririm. Her katılımımda büyük katkılar edinerek ayrılırım. Yine öyle oldu; nesnelerin internetinden, devlette dijital dönüşüm ve kamunet’e, bulut bilişim ve büyük veri depolarına, siber güvenlik, siber güvenlik eğitimlerinde ciddi oyunlar ve oyunlaştırmaya varıncaya kadar pek çok konuda en yetkili ve önemli ağızlardan, uzmanlardan oluşan bir beyin fırtınası grubunun içinde bulundum.
Bilgisayarlar, teknoloji, internet tabanlı pek çok uygulamalar hayatımızın her alanını kapsıyor. Muazzam bir dijitalleşme içindeyiz. Düşününüz ki, dünyada 7 milyarın üzerinde insan var ve bireysel kullanımla sınırlı bile kalsa yakın bir gelecekte 7 milyarın üzerinde internet kullanıcısı olacak, ancak nesnelerin interneti ile her bireyi ortalama dört ile çarpmak ve kullanıcı sayısını ona göre belirlemek gerekecek.
Tartışmalar dünya internet erişim sistemlerinin ve alt yapısının önümüzdeki yıllar içinde hızla yetersiz hale geleceği, ihtiyacı karşılamaktan uzak olacağı, aşırı bağımlılığın şayet yenileme ve yatırımlar olmaz ise bir handikapa da dönüşebileceği yolunda seyrediyor.
2023’de mevcut altyapı sisteminin yetersizlikten çökeceğine dair çıkarımlar önemli. Düşünün ki, İngiltere gibi bir ülkenin mevcut enerji sarfiyatının %16’sı internet kullanımı için… Böyle bir dünyada kuşkusuz ki, özellikle kamusal aktörlerin, karar vericilerin ve uygulayıcıların bir araya gelmeleri, uzmanların görüşlerini almaları, konunun önemi üzerinde bilgi ve fikir sahibi olmaları, mevcut projeleri gözden geçirmeleri ve sektörel gelişmeyi özellikle yerli ve milli bir perspektifte değerlendirmeleri önem taşımaktadır.
Yerli ve milli diyorum, bu gerçekten büyük önem taşımaktadır. Bilişimde dışa bağımlılık, siber güvenlik açıklarının artması anlamına geleceği gibi, çok ciddi bir kaynağın da yine dışarıya atılması manasını taşımaktadır. Türk mühendisleri ve şirketleri devletin desteği, teşviki ile aradan geçen yıllar içinde çok önemli mesafeler kaydetmişlerdir.
Kendilerine yapılan her türlü katkının ekonomiye ve sisteme daha büyük bir katma değer olarak dönüşünü gerçekleştirmişlerdir, bu bakımdan mutlak surette mevcut desteklerin artırılması gerekmektedir.
Üniversitelerimiz bu konuda bir hayli mesafe kaydetmiştir. ODTÜ, Gazi, Hacettepe Üniversiteleri başta olmak üzere bir çok üniversitemizin bu yerli ve milli dönüşümde katkıları çok büyüktür. Şimdi bunları artırmanın ve Türkiye’nin önünü açmanın tam zamanıdır.