Kamuoyuna bilgi verenlerin yaklaşımları ayrıca incelenmelidir! SuperHaber- Özel

Milliyet’te yer alan bir habere göre Milli projelerde çalışan ASELSAN mühendislerinin intiharlarını 3 müfettiş, FETÖ ve yabancı istihbarat parmağı gibi farklı açılardan inceleyecek. Bakan Canikli, “Eski hadiseleri de kapsayacak detaylı çalışma başlattık, ilgili dosyalar yargıda yeniden açıldı” dedi. Konuyla ilgili olarak SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuşan Savunma Sanayi Uzmanı Yakup Evirgen, “Aselsan’da meydana gelen ve intihar süsü verilen bu ölüm hadiseleri ne vefat edenlerin ailelerini ne de kamuoyunu rahatlatan bir durum değildi. Burada en enteresan olan şey bu ölümlerde incelenmesi gereken üç tane boyut vardı” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Bir tanesi vefat edenlerin ya da suikast olduğunu düşündüğümüz hadiselerde hayatını kaybedenlerin çalıştıkları projeler ve o aşamalar. Çünkü bunlar Türkiye’nin hayati projelerinin birkaçında çalışıyorlardı ve hepsi de konuyla ilgili başarılı olmuşlardı. Projelerinin nihai sonuçlarını sunma aşamasına gelmişler hatta bazıları sunumunu yapmışlardı. Çok başarılı mühendislerdi. İkincisi intihara meyilli halleri psikolojileri ailelerinin dediği kesinlikle şüpheli bir durum. Bir diğer konuda ölümlerinin araştırılmasıyla ilgili o güne kadar hukuki ve tıbbi süreçleri götürenlerin yaptıkları bariz hatalar. İnsanları kuşkulandıran davranışları. Örneğin, adli tıbbın verdiği farklı farklı raporlar. Bir kişinin hem bileğinde hem de boynunda 20-22cm’i bulan kesiklerin kendi kendine olup olamayacağı kuşkusuz çok net. Olamayacağı belliyken böyle bir rapor verilmesi! Zannediyorum 10-12 klasörden oluşan en az bu hadiseler ile ilgili bilgilerin daha sonra askeri savcılıkça 2 ay gibi kısa bir sürede sözde incelenip kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların verilmesi gibi böyle bir sürü dikkat çekici olaylar yaşandı. Bu olaylar bile meselenin yeniden ayrıntılı bir şekilde kamu vicdanını da rahatlatacak ve olayın aslını ortaya koyacak şekilde yeniden incelenmesi için yeterli sebepler. Olayın şu andaki geldiği nokta budur. Bunların yeniden ayrıntılı bir şekilde incelenmesi araştırılması emrinin verilmiş olması çok olumlu ve önemli bir gelişmedir. Bu bilinen ve kamuoyunda yakından tanınan 3 tane mühendisin dışında aslında hemen akabinde 2 tane daha vardı bu şekilde. Aslında bu 5 tane mühendistir. Yani bunu bizim kamuoyunun gündemine taşıdığımız tarihlerde Saygı Öztürk ile katıldığımız bir canlı yayın programında Saygı Öztürk’ün bile nihai sözü şu olmuştu. Demişti ki; 5-6 bin ya da 2-3 bin neyse mühendisin çalıştığı bir müessesede ölümler tabiidir intiharlar tabiidir kuşkulanacak işkillenecek herhangi bir şey yoktur gibi ifadeler kullananlar olmuştur. Dolayısıyla bunların eğer bilgisizlikten kaynaklanan işte laf olsun diye söylenmiş şeyler değilse kamuoyuna bu şeklide bilgi verenlerinde konuya yaklaşımları ayrıca incelenmelidir diye düşünüyorum.