Kangal köpekleri yavrularını neden yiyor? 5,5 yıldır süren araştırma sonunda sır çözüldü

Kangal köpeklerinin yavrularını yemesinin sırrı çözüldü. 5,5 yıl süren araştırma sonucunda Kangal çoban köpeklerinde görülen bir oksitosin hormonu eksikliğinin annenin yavrularını yemesine neden olduğu ortaya çıktı. Sorunun çözümü için tedavi aşamasına geçildi.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Doçent Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya'nın, 5,5 yılda tamamladığı çalışma, Kangal çoban köpeklerinde görülen bir oksitosin hormonu eksikliğinin, annenin yavrularını yemesine neden olduğunu ortaya çıkardı. Koçkaya, çalışmada olumlu sonuca ulaşıldığını belirterek, doğumdan sonra anne köpeklere oksitosin hormonu enjekte ettiklerini söyledi.

Kangal köpekleri yavrularını neden yiyor? 5,5 yıldır süren araştırma sonunda sır çözüldü

DHA'nın haberine göre, Doçent Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, köylülerden ve yetiştiricilerden Kangal köpeklerinin doğum yaptıktan sonra, 10 gün içinde yavrularını yemeleri veya zarar vererek öldürmeleri yönündeki şikayetler üzerine 5,5 yıl önce çalışma başlattı. Koçkaya önce yavrularını yiyen anne köpekleri tespit ederek çalışmasına kattı. Ardından 15 yavrusunu yiyen anne köpek üzerine yoğunlaştı. Yavrulayan köpeklerin davranışlarını takip etmek için doğuma yakın, kulübelere kamera yerleştiren, saf ırk olup olmadıklarını ve kan değerlerini belirleyen Mustafa Koçkaya, kan değerlerinin sonucunda yavrularını yiyen tüm Kangal köpeklerde 'oksitosin hormon' eksikliği olduğunu tespit etti. Koçkaya'nın, bu tür köpeklerin doğumdan 10-15 gün içinde yavrularını yediğini ortaya çıkardığı çalışması, uluslararası dergilerde de yayınlanarak literatüre geçti. İlk kez yapılan bu çalışma yurt dışındaki bazı hayvanat bahçeleri yetkilileri ve hayvanseverlerin ilgisini çekti. Yapılan çalışmanın ardından bu yıl ise tedavi sürecine geçildi. Kangal köpeklerine oksitosin hormonu enjekte edilip, yavru yeme probleminin önüne geçildi.

'DÜNYAYA İLK KEZ BİZ TANITTIK'

Yapılan araştırmanın hakkında açıklamalarda bulunan ve çalışmanın dünyada ilk olma özelliği taşıdığını söyleyen Doçent Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, "Bu çalışmayı bizden başka dünyada yapan yoktur. Dünyaya ilk kez biz tanıttık. Biz bu çalışma hakkında birçok mail alıyoruz. Çalışmada yavrusunu yiyen Kangal köpekleri vardı. Biz bu köpeklerin neden yavrularını yediğini araştırdık. Yaklaşık 3 buçuk yıllık bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın ardından davranış skalası geliştirdik. Aynı zamanda hayvanların kan parametrelerine baktık. Baktığımızda bu hayvanlarda oksitosin hormonu yetersizliği olduğunu tespit ettik. Daha sonra bu işin tedavi boyutuna geldik. 2 buçuk yıllık bir çalışma yaptık. Bu kısımla da biz oksitosin hormonunu anne köpeklere doğum tamamlanır tamamlanmaz enjekte ettik. Daha sonra annelerin vücudundaki oksitosin seviyesine baktık. Oksitosin seviyesine bakarak annelerin vücuduna herhangi bir zarar vermeden yavrularını yemesinin önüne geçtik" dedi.

Kangal köpekleri yavrularını neden yiyor? 5,5 yıldır süren araştırma sonunda sır çözüldü - Resim : 2

'YAVRULARIMIZI KURTARMIŞ OLDUK'

Yapılan çalışmanın toplumda da önemli bir yere sahip olduğunu belirten Koçkaya, "Bu bizim için çok önemlidir. Yavrusunu yiyen hayvanlar hayvan sahipleri tarafından cani olarak adlandırılıyor. Maalesef bu hayvanlar ya azat ediliyor ya da acısız öldürülüyor. Biz bunun önüne geçerek hem yetiştiriciye destek olduk hem de hayvanların geleceği ve yavrularımızı kurtarmış olduk. Bizim yaptığımız çalışma Kangal köpeklerine özgüdür. Ama dünyanın birçok ülkesinden mail alıyoruz. Farklı ırkların da yavru yeme problemi olduğunu söylüyorlar. Ancak laboratuvar çalışmaları ve davranış çalışmalarının yapılıp ortaya koyulması lazım. Ama biz bunun Kangal köpeğine özgü değil diğer köpek ırklarında da olduğunu düşünüyoruz ve ispatlamamız lazım" ifadelerinde bulundu.

GÜNÜN VİDEOSU

Tarihi görüntüler! Bakan Fidan ve Suriye Lideri Ahmed El Şara Şam'ı seyrederek kahve içti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye lideri Ahmed El Şara ile Şam'da Kasiyun Dağı'nda buluşarak şehir manzarasını seyretti. Bu tarihi an, iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşma ve bölgesel istikrar için yeni bir dönemi işaret etti.