Futbola 1979-80 sezonunda Vefaspor genç takımında başlayan Abdullah Avcı, üç yıl sonra A takımına yükseldi. İki sezon boyunca Vefaspor’un A takımında top koşturan Avcı, daha sonra Karagümrük'e transfer oldu. Karagümrük'te geçen iki sezonun ardından 1986-87 sezonunda eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın kardeşi, Rizespor kulüp başkanı Turgut Yılmaz'ın ısrarıyla 50 milyon lira bedelle Rizespor'a transfer edildi.
Kara Kartal artık bir Atmaca'ya emanet!
Başakşehir ile yollarını ayıran ve Beşiktaş'ın yolunu tutan Abdullah Avcı, kariyerinde yeni bir sayfa açıyor. Abdullah Avcı'yı bir de Rize Yerel Tarih Araştırmacısı Fatih Sultan Kar'ın kaleminden ve arşivinden tanıyalım. İşte Fatih Sultan Kar'ın Abdullah Avcı ile 2013 gerçekleştirdiği söyleşi ve Rizespor yılları ile ilgili arşiv niteliğinde bilgiler.
Beşiktaş’ın yeni Teknik Direktörü Abdullah Avcı, 20 Ağustos 2013 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu ile karşılıklı anlaşarak Milli Takımlar bünyesindeki görevlerinden ayrıldığını açıklamış Medipol Başakşehir ile anlaşmıştı.
Abdullah Avcı ile Rize hatıraları ve Rizespor üzerine içtenlikli bir söyleşi gerçekleştirmiştik
Rizeli arkadaşlarınızla bir aradasınız, neler hissediyorsunuz?
Yirmi dört yıl sonra bütün Rizeli arkadaşlarla bir araya gelebiliyorsak bu durum Rize’de güzel günler yaşadığımızın resmidir. Buradaki arkadaşlıkların, dostlukların hâlâ devam etmesi hem benim hem de buradaki arkadaşlarım adına mutluluk vericidir. Rizeliler zaten cana yakın ve kendi değerlerine sahip çıkan bir yapıya sahiptir. Rize’ye evimiz gibi hala gelip gidiyoruz. Kasımpaşa’da doğdum ama Güneysu’da, Aron’da yakın akrabalarımız var. Kasımpaşa’nın yüzde sekseni Rizeli zaten. Çocukken okullar tatil olunca köye giderdik. Babam Rize Salarha Dörtyollu, annem ise Güneysuludur. Annemin köyü ile başbakanımızın köyü komşudur. Başbakanımız Kasımpaşa’da da oturduğumuz yerin iki sokak arkasında oturuyordu. Kendisini futbolculuk yıllarında izleme şansım oldu. Saygın kişiliği ve futbol başarısını bir arada götürüyordu. Futbol oynamaya devam etseydi bugün iyi bir santrfor olabilirdi.
1986 yılında Rizespor'a transfer oluyorsunuz…
1986 yılında bu şehre futbolcu olarak hizmet etmek nasip oldu. 1985-86 sezonunda ikinci ligde Karagümrük'te oynarken büyük takımların istediği, iyi bir oyuncu ve aynı zamanda gol kralıydm. Bonservisim Karagümrük'teydi. Beşiktaş'la anlaştık, prosedürlerin tamamlanmasını bekliyorum. O ara devreye Rizespor, Antalyaspor girdi. Derken kendimi bir anda toprak sahası olan Rizespor'da buldum. 21 yaşındaydım. O zamanlar hatırı sayılır düzeyde siyasi isimler devreye girebiliyordu, ayrıca ben de Rizeliydim. Rizespor'un formasını giymekten oldukça mutluydum. Çok güzel anılarım oldu. Rize’ye futbolcu olarak geldiğimde Turgut Yılmaz, Rizespor’da başkandı. Mesut Yılmaz da devlet bakanı idi. Benim Rizeli olduğumu öğrenince transfer etmek istediler. Orada ilk dönem iyi geçti. Tanju, Samsun'da gol krallığına oynuyordu. İki basamak altında da ben gidiyordum. Hatta Galatasaray'ı yendik o yıl. 36. dakikada penaltıdan Galatasaray'a attığım gol sonrasında hep aşağı doğru gittik. Fırsat herkesin ayağına gelir, benim de geldi ama olmadı.