14 yıl önce kendi geliştirdikleri karbon fiber yöntemi ile Antakya Belediye Kooperatifi evlerindeki 9 katlı bir bloku yıkılmaktan ve dolayısıyla da binada yaşayan yaklaşık 60 kişiyi yüzyılın felaketinden burnu bile kanamadan kurtaran ekibin başındaki isim Prof. Dr. Güney Özcebe’yle röportaja devam ediyoruz.
Karbon fiber kaplama ne kadar işlevsel?
Hatay’ın Defne ilçesindeki üç bloktan oluşan Antakya Kooperatif Evleri Sitesi'nin A-3 Blok'u depremde tamamen yıkıldı. Ağır hasar alan A-1 Blok ve daha az hasar alan A-2 Blok ise ayakta kaldı. A-2 Blok'un 14 yıl önce Prof. Dr. Güney Özcebe'nin başında bulunduğu ekip tarafından karbon fiber madde ile güçlendirildiği öğrenildi.
Bugün, bence 24 yıl boyunca yaptığımız hataları tekrarlamamak adına sorulması gereken en önemli sorulardan birini, “Aynı acıları bir daha yaşamamak için bundan sonra ne yapmak lazım?” sorusunu yanıtlıyor: “Bir, deprem güvenliği konusu, devlet politikası olmalı. İki, denetim zincirindeki halkalar iyi denetlenmeli ve proje imza yetkileri sınırlandırılmalı.
ACİLEN DEVLET POLİTİKASI OLMALI
Depremde kaybettiğimiz can sayısı 44 bini geçti, on binlerce yaralı var. Yarım kalan, bitip giden hayatlar; öksüz, yetim kalan çocuklar... Oysa 24 yılımız vardı, 1999 depreminden sonra.
Türkiye’de bana kalırsa en önemli hekimlik dalı ‘koruyucu hekimliktir.’ Koruyucu hekimlik, ‘daha sağlığımız bozulmadan önce verilen tıp hizmeti’, biliyorsun. Bu aşamadan sonraki tüm klinik tedaviler çok daha pahalı ve uzundur. ‘Hocam, ne alakası var?’ deme. Şöyle; bizim yapacağımız iş de buna benzemeliydi. ‘Hasta’ olmadan önce, yani daha işin başında sağlıklı kentler yaratmamız gerekirdi. Şu bir gerçek ki 1999 depremi sonrası, 24 yıl içinde bu işi beceremedik. Demek aynı hataları yapmaya devam etmişiz ki yaşadığımız bu yıkımın bedeli de büyük oldu. 2008’de sadece bir blokta uygulanan karbon fiber yöntemini 14 yılda onlarca eve yapabilir, binlerce can kurtarabilirdik mesela. Ya da 14 yılda deprem güçlendirmesi konusunda uzman binlerce mühendis yetiştirebilirdik. Çok söyledik ama sesimizi bir türlü duyuramadık. Artık bu saatten sonra aynı hataları yapmak gibi bir lüksümüz yok. Hiç vakit kaybetmeden başlamamız gerekiyor.