"CHP lideri Kılıçdaroğlu istifanın eşiğinden döndü!"
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, CHP'de sancılı geçen aday belirleme sürecinin perde arkasını yazdı
Seçime İYİ Parti ile ittifak yaparak giren CHP'de aday belirleme süreci sancılı geçti. Parti Meclisi toplantılarında kavgaya varan sert tartışmalar yaşandı.
CHP, aday belirlemek için yaptığı son Parti Meclisi'nde ise 71 belediye başkan adayını daha kesinleştirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aday belirlemek için yapılan son PM'de, Ordu Büyükşehir'in de aralarında bulunduğu adayı henüz belirlenmeyen yerler için "belediye başkan adayı atama" yetkisini de aldı.
Öte yandan, sancılı geçen toplantıların perde arkasını Habertürk köşe yazarı Sevilay Yılman okurları ile paylaştı.
Yılman son toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu istifanın eşiğinden döndüğünü belirtti.
İşte çok konuşulacak o iddia:
- CHP, AK Parti’nin yerinde olsaydı ne olurdu acaba?
İzliyorsunuzdur herhalde ülkenin ana muhalefet partisi CHP’nin içerisinde 31 Mart adayları belirlenirken yaşanılanları…
Çok şükür galiba bitirdiler adaylarının kimler olacağına dair süreci ama tabii o süreç içerisinde yaşanan kavgalar, kıyametler, restleşmeler konuşulmaya hâlâ devam ediyor.
Duyduğumuza, bize aktarılanlara göre önceki gün toplanan Parti Meclisi’nde de yine aynı şeyler yaşanmış.
Onların yalancısıyız… Yani CHP’lilerin… Bu son PM’de de İstanbul’un kalan 4, İzmir’in de 2 ilçesinin belirlenmesi sırasında bayağı bir tantana yaşanmış.
İddiaya göre hatta özellikle İzmir Bayraklı ilçesinin adayının belirlenmesi sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu istifanın eşiğinden dönmüş falan.
Yaşananlarla ilgili epeyce kulis var çekmecemde ama bugüne kadar hiç görmediğim bir Bayraklı ilçesinin adaylığı için yaşanan saçma sapan şeyleri yazıp da ne sizin ne de kendi vaktimi boşa harcamaya niyetim yok.
Yazacağım şey şu...
Daha doğrusu sorgulayacağım şey…
Adım gibi eminim aynı şeyi sizler de çoğu zaman soruyorsunuzdur kendi kendinize.
Siz de diyorsunuzdur; “Acaba bu CHP, AK Parti’nin yerinde olsaydı… Yani tek başına yıllardır iktidar olan bir parti olsaydı… Neler olurdu o zaman aday belirleme sürecinde?”
Şunun şurasında hepi topu 2 büyükşehir, bir de üç beş ilçe belediyesinde iktidar olan bir parti bu belediyelerde aday belirlerken böyle birbirine girip kamuoyuna sürekli kavga eden ve iç çatışmalar yaşayan bir parti görüntüsü veriyorsa…
Yıllardan beri tek başına iktidar olan ve neredeyse ülkenin belediyelerinin yüzde sekseninden fazlasına sahip olan AK Parti’nin yerinde olsaydı ne olurdu?
İddia ediyorum, birbirlerini keserlerdi.
Adım gibi eminim, aday belirleme sürecinin sonunda mutlaka kan dökülmüş ve mutlaka parti içi bu meseleler karakolluk olurdu.
Sakın kimse bana; “Abartma Sevilay demesin!”
Çünkü abartmıyorum son derece gerçekçi bir bakış açısıyla yorumluyorum meseleyi.
Siz de benim gibi yapın, bana hak vereceksiniz.
Ha bu arada bu satırları büyük keyifle falan da yazmıyorum bilinsin.
İçim kan ağlayarak yazıyorum.
Çünkü yıllardan beri bu partiye umut bağlamış milyonlarca insanın
içerisinde kanımdan, canımdan olan çok insan da var. Onları düşündükçe, onlara baktıkça… Bu partiye umut bağlayan milyonlarca seçmenin o umutlarının CHP’yi ele geçirmişler tarafından şahsi rant ve çıkarları uğruna nasıl hunharca kullanıldığını, harcandığını gördükçe içim büzülüyor…
Yazık bu insanlara…
Gerçekten yazık. Bu insanlar, bu milyonların hak ettiği böyle bir CHP olamaz.
Olmamalı!
***
Siyaset adına da, gazetecilik adına da utanç verici!
Bırakın Adalar ilçesini, İstanbul’la alakası olmayan gazeteci Erdem Gül, CHP’den belediye başkan adayı yapıldı.
Bazı meslektaşlarımız meseleye gıcık olmasına rağmen meslektaş dayanışması adına Gül’ün “Dam üstünde saksağan” bu adaylığı ile ilgili tek bir cümle kurmuyor.
Hatta laf olsun diye; “Hayırlı uğurlu olsun… Tebrik ederiz” mesajları bile yazıyorlar.
Erdem Gül’le tanışıklığım çok az. Sadece bir tartışma programında bir araya gelmiştik. Kişiliğini, karakterini bilmem. O nedenle bu yorumumu kimse kişisel bir yorum gibi algılamasın lütfen.
Ben bu meseleye siyaset ve gazetecilik etiği açısından bakıyorum ve Erdem Gül’ün Adalar ilçesinden aday yapılmış olmasının büyük bir rezalet, utanç verici bir durum olduğunu söylüyorum.
Kimse kusura bakmasın ama benim nazarımda ha Erdem Gül, ha yukarda okuduğunuz yazıdaki, yani KPSS mülakatında torpille öğretmen yapılan uyanıklar.
KPSS’deki torpilliler onlarca başarılı genç insanın göz göre göre emeğini çalıyor, umutlarını elinden alıyor.
Erdem Gül ve onun gibi paraşütle indirilip aday yapılanlar da CHP’ye yıllarca emek vermiş, kahrını çekmiş, gecesini gündüzünü altı oklu partisine hizmet ederek geçirmiş partililerin emeklerini çalıyor.
Onların siyasete dair hayallerini, umutlarını yok ediyor!
Haksız mıyım?