Kerkük bakanlık uğruna Barzani'ye mi satıldı?
Irak'ta Kerkük'ün geleceği için, ‘sessiz sedasız’ bir plan yürütüldüğü ortaya çıktı.Bağdat'ta, "Devlet Yönetimi Koalisyonu" başlığı altında bir toplantı düzenlendi. Iraklı tüm tarafların davet edildiği toplantıya Irak Türkleri çağrılmazken bu durum Türklerin gözden çıkarıldığına işaret etti. 140. maddenin tekrardan uygulamaya alınmasının hukuka aykırı olduğu kararlaştırıldı. İddialara göre, Kerkük tüm zenginliği ile devleti yönetenler tarafından, hükümet koltuğu karşılığında Barzanilere satıldı.
Irak'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk'ün yok sayıldığı ortaya çıktı.
BAĞDAT'DA 140. MADDE İÇİN NELER OLDU?
Irak'ta özellikle Kerkük'ün geleceği için, başkent Bağdat'ta sessiz sedasız bir plan yürütüldüğü anlaşıldı. SüperHaber'in elde ettiği bilgilere göre geçtiğimiz günlerde, Bağdat'ta "Devlet Yönetimi Koalisyonu" başlığı altında bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Irak'ın tüm tarafları davet edildi, ancak Irak Türkleri yok sayıldı ve çağrılmadı.Toplantıda Irak Türkleri'nin bulunmamasının gerçek de, Türklerin gözden çıkarıldığını gösterdiği ifade edildi.
HUKUKA AYKIRI KARAR ALINDIĞI İDDİA EDİLDİ!
Türkiye'nin de çok önemsediği kararda Irak Federal Mahkemesi, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan Anayasanın 140. maddesinin yürürlükte kalmasına karar verdi. Bu karar üzerine Irak Hükümeti'nin toplantısında, 2007 yılında uygulanması gereken 140. maddenin, tekrardan uygulamaya alınması gerektiğine karar verildi. Uluslararası diplomatik kaynaklar, İran'ın desteklediği Irak Hükümeti'nin aldığı bu kararın, hukuka aykırı olarak alındığı görüşün de oldukları öğrenildi.
IRAK ANAYASASINDAKİ 140. MADDE KARARI NE ANLAMA GELİYOR?
Amerika'nın işgali ile birlikte, Saddam Hüseyin'in çeşitli bölgelerde yaptığı ‘araplaştırma’ politikası nedeniyle bıraktığı zararların giderilmesi gerekiliyordu. Bunun için hazırlanan maddeler anayasaya girmişti. Irak anayasasında bulunan başta Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan 140. madde, üç aşamadan oluşuyor. Buna göre önce Kerkük ve diğer Diyala, Musul ve Salahaddin gibi tartışmalı bölgelerde, Saddam Hüseyin dönemi ile 2003 sonrası yaşanan demografik değişiklik durumu normalleştirilecek, ardından nüfus sayımı yapılacak ve daha sonra bu bölgelerin Irak merkezi yönetime mi, yoksa Barzani'ye bağlı Irak Kürdistan Bölgesi’ne mi (IKYM) bağlanmasına karar verilmesi için referanduma gidilmesini öngörüyor.
'ARADAN 12 YIL GEÇTİ MADDE GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRDİ' İDDİASI!
2005’te yazılan Irak Anayasası’nda yer alan 140. maddenin 2007 yılında uygulamaya geçirilmesi öngörülüyordu. Ancak aradan 12 yıl geçmesine rağmen söz konusu madde uygulamaya geçirilmedi. Irak’ta Kürt siyasi liderler, özellikle Kerkük'ün statüsünün belirlenmesi için 140. maddenin uygulanması gerektiğini savunurken, Kerküklü Türkmen ve Araplar ise, bu maddenin 2007 yılı sonunda hukuken sona erdiğini dile getiriyor.
KERKÜK'ÜN KADERİ 10 GÜN İÇİNDE REFERANDUMLA BELLİ OLACAK!
Kerkük'ün 10 gün için de yapılacak referandum sonucu, geleceği ile ilgili olarak, Türkmen gazeteci Mustafa Kemal Yılmaz, SüperHaber'in sorularını yanıtladı. Yılmaz konuşmasının başında, Geçtiğimiz günlerde, "Uyarıyorum, yazdıklarım yakında doğru çıkabilir!" şeklinde çağrıda bulunmuştum. Maalesef bugün yeni Irak Hükümeti'nin aldığı kararda yazdıklarımın tamamının doğru olduğunu gördük." diyerek, "Görünürde bu maddenin hiçbir sorunu görünmüyor. Ancak uygulama böyle değil. Çünkü ilk olarak, Kerkük Şehir Merkezi'n de 1959 yılında yapılan sayımda, nüfus yüzde 70 oranında Türk ağırlığını gösteriyordu. Türkmenler yapılan soykırımlar ve ‘araplaştırma’ politikaları ile Kerkük'te Türk nüfusu eritildi. 2003 sonrası ise Kerkük'teki devlet kurumlarının kürt militanlarca işgal edilmesi sonucu, şehirde kürtleştirme politikası başlatıldı." dedi.
"KERKÜK'E TERÖRİSTLER AİLELERİ İLE YERLEŞTİRİLDİ!"
Gazeteci Yılmaz konuşmasının devamında, "Aslında Saddam'ın uyguladığı ‘araplaştırma’ politikasının iki katı zararı, bölgeye bu kez kürtleştirme politikası verdi. Türkmenlerin çok olduğu nüfus yapısı, bir anda bölgede yüzde 10 nüfusa sahip kürtlerin lehine değişti. Silah zoru ve terör olayları ile Türkmenlere ait evler zorla boşaltıldı. Bu boşaltılan evlere, kuzeyde dağlarda yaşayan teröristler aileleri ile birlikte yerleştirildi. Yani terörü kullanan Irak Kuzey Bölgesi, Kerkük'de mutlak güç olmaya çalıştı." iddialarında bulundu.
"YAPILACAK SAYIMLAR TAMAMEN KÜRTLERİN LEHİNE OLACAK!"
Yılmaz, "Irak'ta nüfus sayımını yapacak tüm kurumlar ise kürt ve Araplar tarafından yönetildiği için, Saddam döneminden farksız bir şekilde yapılacak. Yani sayımlar tamamen kürtlerin lehine olacak. Çünkü devleti yönetenler, hükümet koltuğu karşılığında, Kerkük'ü Barzanilere sattı. Daha yerel seçimlere bile hile karıştıran Kuzey Kürt Bölgesi, yapılacak sözde referandumu da kendi lehine çevirmesi hiç zor değil. Sözde bağımsızlık referandumunda da bunu göstermişti. Verilen rakamların hiçbiri uyuşmuyordu. Hepsi Barzanilerin uydurmasıydı. Tüm bu gerçeklikte böyle bir karar ‘Kerkük, tüm zengiliği ile Kuzey Bölgesi'ne satıldı.’ şeklinde okunmalıdır. Türkmeneli zengin petrol kaynağından dolayı Kuzey Bölgesini yönetenler için hep önemli olmuştu. Önce Erbil ve Süleymaniye, şimdi de Kerkük ve diğer bölgeler...
Türkmeneli'nin kaderi 10 gün içerisinde belirlenecek. Türkiye'de her fert Türkmeneli'ye destek olmalıdır. Siyasiler, gazeteciler, STK'lar bu konuyu gündeme taşımalıdır. Tüm Türklere, Kerkük'e ve Türkmeneli'ye sahip çıkmaları çağrısında bulunuyorum.Türkmeneli, Türk kalsın!" ifadelerini kullandı.