MİT TIR'ları devlet sırrı mıydı?
Son dakika... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi kararı hakkında, "Berberoğlu'nun durumu daha farklı. MİT TIR'ları devlet sırrı mıydı? Adana'da görevli olan hakim ve savcılar tutanakları tuttular. Şimdi onlar terör örgütü üyesi olmaktan içeride. Terör örgütünün bildiği, tutanak tuttuğu olay nasıl devlet sırrı olur? Kaldı ki Enis Bey ile ilgili böyle bir iddia var ama belge yok" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
''Zor bir süreçten geçiyoruz. Bir şekilde önlem almaya çalışıyoruz. Süreci en az zararla atlatma arayışı içerisindeyiz. Gazeteciler bizi bilgilendirmek istiyorlar. Ama bir haber geliyor, iki gazeteci arkadaşımızı gözaltına alıyorlar. Neden, hangi gerekçeyle alıyorlar. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? Gazetecinin huzur hakkı yok mu? Ne yaptığı bu gazeteciler? Haber peşinde koşuyorlar. Bunlar casusluk yapacakmış, bu kadar ayağa düşürmeyin casusluğu. Ne casusluğu ne ajanlığı? Sevgili vatandaşlarım. Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını peşkeş çekenler aranıyorsa o da Kozmik Oda’yı açanlardır. Ne istiyorsunuz Müyesser hanımdan?
MİLLETVEKİLLİKLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİ
3 milletvekili arkadaşımızın milletvekilliği düşürüldü. Bunlar darbe döneminde karşılaştığımız olaylar. Bunar seçime girdi, YSK baktığı mı baktı. Ne oldu da birden bire mahkeme kararı var düşüreceğim diyorsun. Anayasa'ya aykırıdır, düşüremezsin. Enis Berberoğlu'nun durumu biraz daha farklı. Diğerlerinin dosya detaylarını bilmiyorum ama diğerlerine yapılan da haksızlıktır. MİT tırları sır mıydı? Bütün dünyanın bildiği bir gerçekti. İktidar olanlar şunu unutmasın hiçbir baskı karşısında hiçbir CHP'li boyun eğmez.
ENİS BERBEROĞLU AÇIKLAMASI
Enis Berberoğlu'nun durumu biraz daha farklı. Diğer 2 milletvekiline yapılan da haksızlıktır, hukuksuzluktur. Enis Berberoğlu'na bir sürü laf ettiler, casus dediler. Hangi devletin sırrı? MİT tırları devletin sırrı mıydı? Tüm dünyanın bildiği bir gerçekti. Tutanakları orada görevli olan hakimler ve savcılar tuttu. Peki bu hakim ve savcılar nerede şimdi? Terör örgütünün üyesi olmaktan içeride. Terör örgütünün tutanak tuttuğu bir olay nasıl olur da devlet sırrı olur?
Ortada hiçbir belge yok. Bu olaydan ötürü mahkum olan kimse yok. Sadece Enis bey. Niçin? Çünkü CHP'li. Baskı yapacaklar ama iktidar olanlar şunu unutmasın, hiçbir maske karşısında hiçbir CHP'li boyun eğmez, nokta!
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA EK ÖDEME
Bugün Avrupa'nın en güçlü sağlık ordusu bizde. Eve gitmediler, bazıları hayatlarını kaybetti. Hepsine şükran borçluyuz. Dilek hemşireyi unutmadım. En çok beni sarsan Dilek hemşire oldu. Bu virüsün hem dayanışma kültürümüzü hem acıları paylaşmamızı sağlayan bir özelliği olduğunu unutmamamız lazım. Kimlik, siyasi görüş tanımıyor. Mücadele etmek hepimizin ortak görevidir. Sağlık çalışanları arasında ayrım yaparsan haksızlık yapmış olursun. Tıbbi sekretere, güvenlik görevlilerine, sağlık işçilerine, hasta bakıcılara, hastaların yemeğini hazırlayan aşçılara, radyoloji teknisyenlerine ek ödeme verilmedi. Bunlar doğru değil. Devletin saygınlığına gölge düşürür. Yardım yapacaksan hepsine yap, ayrımcılık yaparsan sen devleti iyi yönetemiyorsun anlamına gelir.
KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ
Yüzbinlere iş yeri kapanacak, milyonlarca insan işsiz kalacak, ne yapalım, bundan nasıl beraber çıkarız diye görüşülmesi lazım. Bir toplantı yaptılar sadece yandaşlar çağrıldı. Ziraat Odaları Başkanı, Eczacılar Odası Başkanı, TTB Başkanı çağrılmaz mı? Bunlar vatan haini mi? Çözümü anlatacaklar sen de oturup bakanlarınla birlikte dinleyeceksin.
Bütün okullar kapandı, onbinlerce kantin kapandı. Berberler kahveler kapandı. Sosyal devlet olarak biz bu önlemleri aldığımızda ortaya çıkan sorunları nasıl çözeriz diyecektiniz.
Faizi düşürdüm kredi alabilirsiniz, borçlanabilirsiniz dediniz. Hadi borç veriyorsun, bir çeki ödenmemiş bir kişinin bankadan kredi alma ihtimali yok. Madem ki böyle bir bela var gelin sicil affı çıkaralım, gerekirse vatandaş kredisini alsın dedik. Yapmadılar, çünkü biz söyledik.
Vatandaşın dükkanını kapatıyorsan, diyeceksin ki 'devlette israfa son vereceğim'. İsraf genelgesi çıkar dedik, 'Bizde israf yoktur' diyor. Ben söylemiyorum, sayın Bülent Arınç söylüyor. 'İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz'. Doğru söylüyor. Har vurulup harman savrulan bir süreci yaşadık.
Bütçe konuşulurken koronavirüs yoktu. Yeni bir bütçe yapmamız lazım. Sosyal devleti ayağa kaldıralım, vatandaş bize güvensin dedik bu da olmadı.
Yüzbinlerce iş yeri kapandı. Yapılan doğruydu. Peki evine gönderdiğiniz kahveciye naptınız? Biz olsaydık, evinde otur, rahat otur, senin 3 aylık kiranı ben ödeyeceğim devlet olarak derdik. Bu devlet için büyük bir yük değil.
Esnafın başına bela olan bir stopaj vergisi var. Kira gelirini ben elde etmiyorum, git mal sahibinden al alacaksan. Bunu da kaldıralım dedik. Bu konuda kanun teklifini CHP verdi. Bunun takipçisi ben de olacağım siz de olun. Kaldırılması için kim el kaldırmıyorsa kara defterin bir köşesine yazın.''
AYRINTILAR GELECEK